Liceliler: İş birlikçi diyerek öldürmeyi meşrulaştırıyorlar
Diyarbakır Lice'ye bağlı Bağlan (Mişrif) köyündeki operasyonda yaralanan köylülerin yakınları: 'İş birlikçi' diyerek öldürmeyi meşrulaştırıyorlar
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Bağlan (Mişrif) köyüne askerlerin yaptığı baskın sonucunda yaralanan 3 köylünün yakınları yaşadıklarını anlattı. Diyarbakır Valiliğinin yaralı köylüleri, “iş birlikçi”, “örgüt mensubu” olarak tanımlamasına tepki gösteren köylüler, “Bize ‘iş birlikçi’ diyerek öldürmeyi meşrulaştırmaya çalışıyorlar” diye tepki gösterdi.
Bağlan köyüne yapılan baskında askerlerin açtığı ateşle ağır yaralanan Celal Yıldırım yoğun bakımda tedavisi devam ederken, yaralı olan Bedran Yıldırım ve Münir Serin karakolda gözaltında tutuluyor.
Olay gecesi yaşadıklarını ANF’ye anlatan Münir Serin’in eşi Şilan Serin şöyle konuştu: “Silah sesleri üzerine dışarı çıktım. Kayınlarım eşimin yaralandığını söyledi. Dışarı çıktığımız anda üzerimizden mermiler geçmeye başladı. Askerler bize ‘gelmeyin’ diyerek ağır küfür ve hakaretlerde bulunuyorlardı. Her şeye rağmen gittik, eşimin yaralandığı evin önüne kadar geldik. Askerler, ayaklarımıza doğru ateş etmeye başladılar hakaret ediyorlardı. ‘Sizi çocuklarınızla beraber öldürürüz’ diye bağırıyorlardı. Eve gittiğimizde eşim ayağından vurulmuştu. Kanlar içinde yerde yatıyordu. Yarasını bağlayarak kanamasını durdurmaya çalıştık. Askerlerden ambulans çağırmalarını istedik fakat ambulansın gelmesine izin vermediler. Kaynımla birlikte eşimi bir battaniyenin içine koyup götürmek istediğimiz sırada askerler yanımıza geldi. Bize ağza alınmayacak küfürler ve hakaretlerde bulundular. Askerler, yerde yaralı şekilde bekleyen eşimi tekmelediler. Yarasına ve kafasına ayaklarıyla bastılar. Eşime resmen gözümüzün önünde işkence ettiler. Biz de bunun üzerine askerlere bağırıp çağırmaya başladık engel olmaya çalıştık. Askerler kendilerini engellemek isteyen kayınlarımı da dövdüler. Sonra, evin önüne gelen kadın, yaşlı ve çocuk herkesi evin önündeki bir çukurluk alana götürerek yüz üstü yatırdılar.”
‘EŞİMDEN HABER ALAMIYORUM’
- Şilan Serin
Eşinin “iş birlikçi” olarak gösterilmesine tepki gösteren Serin, “Eşim ‘iş birlikçi’ falan değil sırf Kürt olduğu için ‘iş birlikçi’ olduğunu ileri sürüyorlar. Hepimiz Kürt’üz ve onlara göre de hepimiz iş birlikçiyiz. Eşim tarlasında kendi işini yapan bir insan. Eşime ‘iş birlikçi’ diyerek onu öldürmeyi meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Eşimden haber alamıyorum. Sağlık durumundan endişe ediyorum. Kayınlarım avukat tutmuş fakat avukatın dahi görmesine izin vermemişler” dedi.
‘90’LI YILLARDAN FARKI YOK’
- Münir Serin
Münir Serin’in annesi ise geçimlerini tütüncülük yaparak sağladıklarını belirterek, oğlunun vurulduğunu öğrendikten sonra vurulduğu yere gitmeye çalıştığını ancak askerler ateş açarak kendilerini engellendiği söyledi. Anne Serin şunları söyledi: “El fenerleriyle onlara işaret etmemize rağmen bizim üzerimize mermi sıktılar. Allah bizi kurtardı. Askerlere ‘Oğlum sakin olun biz günahsızız kendi işimiz gücümüzde insanlarız. Biz halkız biz size ne yaptık’ diye söyledim. Bırakmadılar yaralı oğlumun üzerine gidelim. Allah onun hakkını onların yanında bırakmasın. Oğlumun bir suçu yoktu. Oğlumdan bir haber alamıyorum.”
1990’lı yıllarda köylerinin yakıldığını sadece üzerlerindeki elbiseleri kurtardıklarını söyleyen anne Serin, “Canımızı zor kurtardık. Her şeyimizi yaktılar. Şu an da yaşadıklarımız ’90’lı yıllarda yaşadıklarımızdan farklı değil. Şu anda aynı zulmü daha fazla yaşıyoruz. Korkuyoruz. Tarlamıza ve bahçemize gidemiyoruz. Biz halkız bir günahımız yok” dedi.
‘DUA EDİN YANINIZDA ÇOCUKLAR VAR…’
Münir Serin’in yengesi Erdem Serin ise, silah seslerinin duyulması üzerine dört çocuğunu yanına alarak kaynının vurulduğu yere doğru koştuğunu söyleyerek, “Her yerden kurşunlar geliyordu. Çocuklarımı evde bırakmaya korktuğum için onları da yanıma aldım. Çocuklarım çığlık çığlığa ağlıyorlardı. Kaynımın olduğu yere vardığımda kanlar içerisinde yattığını gördüm. Askerler bize ‘Dua edin yanınızda çocuklar var. Onlar olmasaydı hepinizi burada tarardım’ dedi. Hepimizi çukur bir alanda topladılar. Üzerimizden ateş ederek bizi korkutmaya çalışıyorlardı” dedi. Kayınının yaklaşık dört saat boyunca ambulans beklediğini ancak bir türlü ambulansın gelmediğini ifade eden Serin, kayınının çok kan kaybettiğini geç saatlerde hastaneye kaldırıldığını şu ana kadar da herhangi bir haber alamadıklarını belirtti. (HABER MERKEZİ)
İNSAN HAKLARI KURUMLARI VE MESLEK ÖRGÜTLERİ KÖYDE GÖRÜŞMELERDE BULUNDU
- Diyarbakır Barosu, İHD, TİHV, TTB, Hak İnisiyatifi yöneticilerinden oluşan heyet köyde inceleme yaptı
Lice’nin Bağlan (Mişref) köyünde aralarında Diyarbakır Barosu, İHD, TİHV, TTB, Hak İnisiyatifi yöneticilerinin olduğu heyet inceleme yaptı.
Münir Serin’in annesi Şekiriye Serin, heyete yaşadıklarını anlattı. Heyetle görüşen, Mehdu Serin de olay gecesi köyün dört tarafına helikopterlerle askerlerin indiğini belirterek, eve çektikleri yaralı kardeşini ev içinden almaya gelen askerlerin kardeşine silahla vurduğunu, kendilerine de hakaret ederek gittiğini söyledi. Serin, olay öncesinden köylerinde sokağa çıkma yasağının olduğunun bildirilmediğini kaydetti.
Heyet yaralı yakınlarıyla yapılan görüşmeler ve olay yerinde yapılan inceleme sonucunda köyden ayrılarak, Lice Başsavcısı ile görüştü. Yapılan görüşmeden sonra heyet adına açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, “‘Son bir kaç gündür ülke gündeminde olan Lice’ye bağlı Bağlan köyünde meydana gelen hadiseden dolayı kötü muamele, yaralıların sağlık hakkından mahrum bırakıldığı iddiaları vardı. Oluşturduğumuz heyetle olarak ziyaret ettik. Yaralıların aileleri ve komşuları ile görüştük. Yaralıların 4 saat sora hastaneye kaldırıldığı bilgisini edindik. Sonra savcı ile görüştük kendilerine heyetimizin amacını anlattık savcılık dosyada gizlilik olması nedeniyle bilgi veremeyeceğini söyledi. Her yönüyle şüpheye mahal bırakmayacak şekilde olay yerinde incelemenin titizlikle yapılmasını talep ettik” dedi.
Heyet, ilerleyen günlerde bir rapor hazırlayıp kamuoyu ile paylaşacağını duyurdu. (Diyarbakır/EVRENSEL)