‘Bak bu domatesi ben kestim, kafam kadar!’
15. Gençlik Yaz Kampı'na katılan işçi gençlerden mektuplar...
Emircan TÜRKEKUL
Kuşadası/ Aydın
Sizlere 15 yaşını dolduran ve bana farkında olmadan çok şey katan Gençlik Yaz Kampı'ndan bahsetmek istiyorum. 15. Gençlik Yaz Kampı benim ikinci gençlik kampı deneyimimdi. Gençlik Yaz Kampı ile ilk olarak iki yıl önce bir futbol turnuvasında tanışmıştım. Kapitalizm gibi kavramların anlamını bilmediğim zamanlardı. 1500 lira maaş aldığım ve "Oh be, bunu hakettim. Hakkımı verdiler." diyip aslında hakkımın kat kat altında olan ücreti gözümde büyüttüğüm zamanlardı. O zaman kamptaki konuşmaları, o kadar insanın niçin bir araya geldiğini, ne savunduklarını anlamak için dinledim ve birçok şey mantıklı geldi. Benim gibi siyaset düşmanı birisi bu düşüncelerden etkilendiyse kararsız olan, "Bu ülke ne olacak?" diyen onlarca genç neden etkilenmesin dedim.
Biraz da kamptan bahsedecek olursam kamp bizlere kolektif bir yaşam sunuyordu. Yediğiniz yemek kendi kendini hazırlamıyor, pislettiğiniz tuvalet kendi kendini temizlemiyor sonuçta. Sabah dörtte uyandırılıp “Kahvaltı hazırlıyoruz yoldaş.” lafını duyduğunuzda içinizden deli fikirler üretip bahaneler arasanız da o domates doğranacak; söylene söylene biten işin ardından kahvaltı yaparken tüm uykusuzluğunuz gidecek. “Bu domatesi ben kestim Deniz, bak kafam kadar.” deyip güleceksiniz bile.
İlk gün atölye yoktu maalesef. Bu yüzden ilk gün bitmek bilmez, sabredin. İkinci gün mükemmel bir kahvaltının ardından başlayan atölyelerle bir bakmışsınız kamp bitmiş. Ben de bu sene Tiyatro Atölyesi’ne katıldım. Sizi seneye Tiyatro Atölyesi’nde görmek beni mutlu eder. Sağlıcakla kalın.
Çözümleri birlikte aradık
Kayseri’den bir metal işçisi
Antalya
Antalya’da gerçekleşen 15. Gençlik Yaz Kampı’na Kayseri’den bir işçi olarak katıldım. Bu kamp, benim ilk kampımdı. Bu kampa bir arkadaşımın sayesinde katıldım. Kamp benim açımdan verimli geçti.
Günlük hayatımda daha önce yapmadığım temizlik, yemek, güvenlik nöbeti gibi işler yaptım. Ortak emek vererek ortaya bir şeyler çıkarmanın mutluluğunu yaşadım. Farklı şehirlerden gelen insanlar ile tanıştım, onların dertlerini dinledim, hangi şartlar altında çalıştıklarını öğrendim ve işçi söyleşilerinde çözümleri birlikte aradık ve çok güzel arkadaşlıklar edindim.
Kendi şehrimden gelen arkadaşlar ile tanıştım. Kampa giderken otobüste sadece 3-5 kişiyi tanıyorken döndüğümüzde bir otobüs dolusu insanı tanıdığım için çok memnun oldum. Akşamları verilen konserler ve Kamp TV gösterimi oldukça keyif vericiydi.
İnsanların isteklerine göre çeşitli atölyeler olması çok güzel.
Daha hiç katılmamış ve katılmayı düşünen arkadaşlar için gitmelerini öneririm: hayata renk katıyor bu kamp. Kampta ilk günü geçirebildikten sonra diğer günlerin nasıl geçtiği bile anlaşılmıyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
‘Kimsenin kimseyi sömürmediği bir dünya için’
Ali MERCAN
Antalya
Merhaba, öncelikle kendimi tanıtarak başlayayım; ben, Gaziantep’ten Ali Mercan. 19 yaşında bir fabrika işçisiyim. Size biraz kamptan bahsetmek istiyorum. Atölyelerimiz, etkinlerimiz, işçi, üniversiteli ve liseli genç arkadaşlarla toplantılarımız oldu kamp süresince. Kendimiz yapıp kendimiz uğraştığımız, “düşlediğimiz dünya”nın bir fragmanı olan 15. Gençlik Yaz Kampı bu sene de eğlenceli geçti. Şairlerimiz olsun, konserlerimiz olsun çok güzeldi. Türkiye'nin dört bir yanından gelen gençler atölyeler sayesinde kendilerini geliştirdiler. Sosyal çevre açısından, politik açıdan kamp çok verimliydi ve kampın en güzel tarafı ise sayın genel başkanımız Selma Gürkan'ın gelmesiydi. Sayın başkanımızla birebir görüşme şansımız oldu. İşçi toplantısı yapıldı. Bu toplantıda fabrika durumlarını ele aldık. Kıdem tazminatının elimizden alınmasına, işçilerin maruz kaldığı ağır sömürü koşullarına karşı neler yapabileceğimizi konuştuk.
Ben bir fabrika işçisi olarak kampı hem kendi açımdan hem de kamptaki arkadaşlarım açısından çok beğendim. Geleceğimizi inşa etmek sadece kampta geçirdiğimiz süreden ibaret değil. Bizler kampta öğrenip biriktirdiklerimizle geleceğimizi, “kimsenin kimseyi sömürmediği bir dünyayı” bulunduğumuz her alanda örmeye devam edeceğiz.