Kemal Türkler cinayeti meclis gündeminde

Meclise verdiği önerge gerekçesinde Birtane, AKP’nin 10 yıllık iktidarı boyunca devletin açıkça sorumluluğunun bulunduğu hiç bir faili meçhul siyasi cinayetin aydınlatılmadığını, faillerinin yargı önüne çıkartılmadığını kaydetti ve Türkler cinayeti için Meclisin bir çalışma yapmasını istedi.

‘BULGULAR PAYLAŞILMALI’

Birtane, yargılamayla ilgili eksikliklerin ve yargı süreci hakkında ortaya atılan başkaca iddiaların araştırılması, gerçek sorumluların tespiti ve elde edilen bulguların kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini ifade etti.

Türkler cinayetinin üzerinden 32 yıl geçtiğini ve ilgili davanın 1 Aralık 2010’da failleri bulunmadan zaman aşımı gerekçesi ile sonlandırıldığını hatırlatan Birtane, Türkiye tarihinde kara bir leke olan ve devletin açıkça sorumlu tutulduğu bir cinayet davasının daha aydınlatılmadan ortada bırakıldığını vurguladı.

‘SİYASİ CİNAYETLER FAİLİ MEÇHUL KALIYOR’

Davanın zaman aşımıyla sonlanmasının, yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğünü belirten Birtane, önergesinde şu cümlelere yer verdi: “Davanın, faillerin korunması için zaman aşımı süresi boyunca bilinçli olarak karara bağlanmadığı yaygın bir kanaat haline gelmiştir. Ailesi, faillerin devlet tarafından kesin bir şekilde bilindiğini, hatta cinayetten devletin sorumlu olduğunu öne sürmektedir. Türkler’in kızı, faillerden birinin adını kamuoyu önünde açıkça ifade etmesine rağmen bunun yargı tarafından dikkate alınmaması, söz konusu iddiaları güçlendirmektedir. Kemal Türkler ve benzeri davaların zaman aşımına uğratılarak kapatılması, AKP Hükümetinin faili meçhul cinayetlerin aydınlatıldığı tezini de ortadan kaldırmaktadır.”

‘YA BERAAT YA ZAMAN AŞIMI’

AKP döneminde katliam olarak anılan davaların ya beraatla sonuçlandığını ya da zaman aşımı nedeniyle aydınlatılmadan ortadan kaldırıldığını belirten Birtane, “Uludere’de (Qileban) 34 vatandaşın Türk Hava Kuvvetleri tarafından bombalanarak katledilmesinin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen, sorumlular gözler önündeyken yargı önüne çıkarılan tek kişi yoktur” dedi. Devletin sorumlu tutulduğu davalar karşısında, sorumluların yargı önüne çıkarılmamasının “bir yargı geleneği” olduğunu ifade eden Birtane, “Bu tutum, binlerce davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınmasına sebep olmuş ve Türkiye çoğu dava karşısında haksız bulunarak, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile tazminat ödemeye mahkum edilmiştir” dedi.

‘GEÇMİŞİMİZLE YÜZLEŞMELİYİZ’

Türkler davasının AİHM’ye taşındığını hatırlatan Birtane, “Davanın Türkiye aleyhine sonuçlanması sürpriz olmayacaktır” yorumunda bulundu. Birtane, son olarak Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi ve yargının demokratikleşmesi açısından ciddi sıkıntıların olduğunun, Türkler davasında bir kez daha görüldüğünü ifade etti. (ANKARA)