Eğitim Sen Bursa Şubesi: Eşitlikçi müfredat istiyoruz
Eğitim Sen Bursa Şubesi Kadın Sekreteri Derya Şimşek Aksakal, ders kitaplarındaki cinsiyetçi söyleme tepki gösterdi.
Eğitim Sen Bursa Şubesi yeni eğitim öğretim yılında müfredatta kadınları yok sayan, cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren yaklaşımları protesto etti.
KESK toplantı salonunda yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Bursa Şubesi Kadın Sekreteri Derya Şimşek Aksakal, “Bu yıl eğitim alanında ciddi değişiklikler yapıldı, ders saatlerinin değiştirilmesi, konularda ve içeriklerde yapılan değişiklikler oldukça geniş kapsamlı. Yeni eğitim öğretim yılında yeni müfredat uygulanmaya başlanacak. Yaşanan gelişmeler hükümetin yaptığı değişikliklerin laik bilimsel ve anadilinde eğitimi geliştiren değil aksine gerileten bir perspektif içinde olduğunu gösteriyor” dedi.
BU ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ
Aksakal açıklamanın devamında “Uzun yıllardır Eğitim Sen’li kadınlar olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin Milli Eğitim Bakanlığında ders olarak okutulmasını sağlamak için mücadele ediyoruz. Sık sık hazırladığımız rapor ve yaptığımız çalışmaları kamuoyu ve Bakanlıkla paylaşıyoruz. Ders kitaplarındaki cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması kadının ve erkeğin eşitlik temelinde toplumsal hayatın içinde yer alması gerektiğini anlatıyoruz. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı yeni hazırlanan müfredatta 12. sınıf ders kitabı olan Hz. Muhammed’in hayatı kitabında ‘Kadının kocaya itaati ibadettir’, ‘Küçük yaşta evlilikler örfe dayalıdır’ diyor. Eğitim sistemimiz, sorgulatmayı değil itaat ettirmeyi hedef belirlemiş. Yapılan müfredat değişiklerinde dinsel gerekçelerle kadın yok sayılıyor, itaat etmek, çocuk gelinler normalleştiriyor. Erken yaşta evliliklerin örf olarak açıklanması Milli Eğitim politikası olamaz ya da bırakın kadını kişilerin birbirlerine itaatleri kabul edilemez. Bir atasözünde ‘Dervişin fikri neyse, zikri de odur’ der. AKP Hükümeti de ‘Çağdaş, gelişmiş bir ülke yaratacağız’ derken ülkemizi tamamen dini ögeler adı altında gericiliğe hapseden eğitim anlayışını geliştiriyor. AKP cinsiyet ayrımcılığını kendi zihniyeti doğrultusunda derinleştiriyor. Kadınların eş, anne gibi geleneksel cinsiyet rolleri üzerinden tanımlanması kadını iş yaşamından zamanla koparmayı hedefleyen bir anlayışın ürünüdür. Nitekim bugün Başbakan Yardımcısı olan eski Maliye Bakanının ‘Kadınlar evde otursa işsizlik biter’ sözünü unutmadık. Kadının yeri evi demek onu babaya-kocaya bağımlı hale getirmek ve çalışma yaşamından çıkarmak demektir. Bizler eğitim emekçileri olarak, bu gerici ve kadını yok sayan anlayışınızı reddediyoruz. Çocuklarımıza geleceklerine güvenle bakabilecekleri, evrensel değerlerde halkların özgürlük ve barış duygularıyla bir arada yaşayacağı demokratik bir Türkiye sunma mücadelemize devam edeceğiz” dedi. (Bursa/EVRENSEL)