Tanrıkulu’dan soruşturmaya Roboski’li yanıt
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef gösterilen Sezgin Tanrıkulu, Roboski Katliamı'nı hatırlatarak, 'Bu yapılanın ne farkı var?' diye sordu.
SİHA’lar tarafından bombalanarak öldürülen 3 kişinin sivil Meclis gündemine taşıdığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef gösterilen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, RS FM’de Yavuz Oğhan’ ve Doğan Haber Ajansı’ndan Gülseli Kenarlı ve Özden Atik’e yaptığı açıklamalarla “Bu yapılanın Roboskî Katliamı’ndan ne farkı var?” diye sorarak Erdoğan’a yanıt verdi. Neredeyse tüm Bakanlar Kurulu tarafından hedef gösterildiğini belirten Tanrıkulu, binlerce tehdit aldığının altını çizdi. Kürsü dokunulmazlığı olduğunu ifade ederek açılan soruşturmanın anayasa aykırı olduğunu hatırlatan Tanrıkulu gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğini de ekledi.
Hakkari’de Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırısıyla 3 sivilin öldürülmesini Meclis gündemine taşıyan Sezgin Tanrıkulu’yu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hedef göstererek, “CHP Genel Başkanının,’Ey Tanrıkulu sen teröristlerden mi bu ülkenin güvenlik güçlerinden mi yanasın?’ diye sormasını beklerdim” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın Tanrıkulu’ya yönelik sözlerinin üzerinden çok kısa bir süre geçtikten sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu hakkında soruşturma başlattı.
Erdoğan’ın sözlerinin yanı sıra hükümet ve hükümete yakın basının da hedefi haline gelen Sezgin Tanrıkulu, RS FM’de Yavuz Oğhan’dan Bi De Bunu Dinle programına konuk oldu.
Konunun araştırılması yerine kendisine yönelik yapılan suçlamaların haksız olduğunu belirten Tanrıkulu, olayın yaşandığı bölgedeki vatandaşların sesi olmaya devam edeceğini söyledi.
‘MANGAL YAPARKEN FOTOĞRAFLARI VAR’
Tanrıkulu, SİHA saldırısıyla yaşamını yitiren 3 kişinin, 2 hafta önce öldürüldükleri yerde mangal yaparken fotoğraflarının bulunduğunu söyledi. Kendisine yönelik yapılan “Terör örgütünü destekliyor” suçlamasına Tanrıkulu “Ben 25 yıl Diyarbakır’da avukatlık yaptım. Orada örgüt üyesi olmadım, şimdi mi olacağım?” sözleriyle tepki gösterdi. 28 Aralık 2011’de Türk Silahlı Kuvvetlerine ait uçakların bombardımanı sonucu çoğunluğu çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği Roboskî Katliamını hatırlatan Tanrıkulu, “Bu yapılanın ne farkı var?” diye sordu.
BAKAN GÜL HEDEF GÖSTERDİ
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep Nizip ilçesinde partisinin 6’ncı Olağan Kongresine katıldı. CHP’yi ‘FETÖ’ üzerinden, Sezgin Tanrıkulu’yu da SİHA’ları Meclise taşıması üzerinden hedef gösteren Gül, “Bir diğer milletvekili de çıkıyor; Türkiye’nin birliği, bekası için terör örgütü ile mücadele eden asker, polis, hükümetimize iftira atıyor; ‘Bunlar sivilleri vuruyordu’ diyor. Senin sivillerden anladığın teröristler midir? Türkiye terörle mücadele ederken, terörle mücadeleyi baltalayacak bu gibi sözlerin kabulü asla mümkün değildir” dedi.
'BAKANIN BU AÇIKLAMASI YARGIYA MÜDAHALEDİR'
Öte yandan Tanrıkulu'da sosyal medya üzerinden Bakan Gül'e "Hukukun düşürüldüğü hal: Adalet Bakanı Gül'ün bu açıklaması yargıya açık, net müdahaledir, vahimdir ve doğru da değildir.Kısaca tuz kokmuştur." ifadeleriyle yanıt verdi.
'SORUŞTURMA ANAYASAYA AYKIRIDIR'
Doğan Haber Ajansı’ndan Gülseli Kenarlı ve Özden Atik’e konuşan Tanrıkulu, Saldırıya uğrayan kölülerin saldırıdan hemen evvel piknik yaparken çekildiği fotoğrafları gösteren Tanrıkulu şunları kaydetti:
“İçişleri Bakanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın iddia ettiği gibi değil. Ben fotoğraflarını gösteriyorum. Beni suçlamakla bu gerçekleri örtemezler. Bana kesin bilgi gelmezse paylaşmazdım. Ben milletvekiliyim, eleştiri hakkımı, ifade özgürlüğümü kullanamazsam vatandaş nasıl kullanacak. Ben bir iddia ortaya attım. Bu bir eleştiri, bir iddia. Ve soruyorum yine, ne yaptınız, bu emri verenler hakkında her hangi bir işlem yaptınız mı? Ölenler sonuçta sivil, elinde silah olan teröristler değil.”
Tanrıkulu açıklamayı pazartesi günü yaptığını ve kürsü dokunulmazlıklarının olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Soruşturulamaz bu çok açık. Pazartesiden cuma gününe kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı herhangi bir işlem yapmadı. Ama ne zaman ki Sayın Erdoğan, Kazakistan’a giderken açıklamada bulundu, bir saat sonra hakkımızda soruşturma başlatıldı. Hiçbir soruşturmadan çekinmiyorum. Ben 25 yıl avukatlık yaptım, çok da yargılandım ama hepsinden beraat ettim. Hiçbir örgütle bugüne kadar bir ilişkim olmadı, Cumhuriyet Halk Partisi ve insan hakları örgütleri var sadece. Onun dışında bir örgütüm yok. 25 yıl boyunca beni Diyarbakır gibi bir yerde örgüt üyesi yapamadılar şimdi milletvekiliyim, ağır insan hakları ihlallerini ve bu suçları kamuoyuyla paylaşıyorum. Paylaştığınız ölçüde, bir de kimliğiniz Kürt ise hainsiniz, düşmansınız. Böyle bir anlayış var karşımızda. Bunu kabul etmiyorum. Açılan soruşturmada anayasaya aykırıdır. Cumhurbaşkanından bana göre daha öte Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı sıfatını kullanan Sayın Erdoğan’ın talimatıyla açılmıştır. Ama ben bu gerçekleri söylemeye devam edeceğim.” (HABER MERKEZİ)