8 Eylül 2017 12:21

Karaburun Kongresi: Üniversitelerin durumu ele alındı

KHK ile ihraç edilmiş çok sayıda akademisyenin katıldığı Karaburun Bilim Kongresinde üniversitelerin durumu da tartışıldı. "Tasfiye olan ne? Kalan ne? Dünyada ve Türkiye'de Üniversiteler ve Alternatifleri" başlığı ile tartışılan oturumda konuşan Kocaeli Dayanışma Akademisinden Derya Keskin, şirket mantığının egemen olduğu bir üniversite pratiğinin hakim olduğunu dile getirerek, proje fonlarının insiyatifine bırakılan akademinin neoliberal politikalara direnemediğini söyledi. 2016 Temmuzundan sonra OHAL uygulamaları ile her türlü özerkliğin rafa kalktığını ifade eden Keskin, "Üniversite dışına  atılan bizlerin içeridekilerle birlikte birşey yapabileceğini düşünüyorum" dedi. Keskin, üniversite dışında bilimsel çalışma yapılan kurumlara ilişkin dünyadan ve Türkiye'den örnekler veren Keskin, 1994'ten bugüne gelen Özgür Üniversite deneyiminin özgün bir deneyim olduğunu dile getirdi.  

Kocaeli Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ömer Furkan Özdemir, piyasa ve faşizmin cenderesinde, "Tasfiyelerden Sonra İçeride Kalanlar" olarak yaptığı sonumda, OHAL ve KHK'ların üniversiteleri dönüştürmek, piyasanın bir aracı haline getirmek için de kullanıldığını dile getirdi. İçeride kalanlar açısından KHK'ların demoklesin kılıcı gibi kullnıldığını ifade eden Özdemir, 2010'dan sonra din ve milliyetçilik temelinde bir dönüşümün olduğunu belirtti. 

Özdemir sunumunu, "Akademi dışarıda bir alternatif olsa bile terk edilmemesi gereken bir alan mı, sınıf mücadelesinin bir arenası olarak -akademinin işlevine dair derdi olanlarla birlikte- kullanılabilir mi, dışarıda yaratılan altenatifleri içeride bir mücadele aracı olarak kullanabilir miyiz sorularının tartışılması gerekli" dedi.

Yine Kocaeli Üniversitesinden ihraç edilen akademisyenlerden Aynur Özuğurlu da, akademik emeğin geçirdiği değişimleri anlattığı konuşmasında, akademik özgürleşme mücadelesinin işçi sınıfının kazanımları ile birlikte yol katedebildiğini ifade ederek, "Kapitalizmin, üniversitelerde meydana gelen gelişmelere cevabı genel olarak üniversite eğimini ve akademisyenleri değersizleştirmek oldu" dedi. 

Özuğurlu, "Bu süreç aynı zamanda hem kavramsal hem fiilen inşa etme sürecidir. Bildiğimiz anlamı ile üniversite çökerken akademi kendini yeniden örgütlüyor" dedi. 

Sonrasında yapılan tartışmalarda, hem içeride hem de dışarıda herkesin kendi bulunduğu alanda mücadele vermesinin gerekliliği ön plana çıktı.(İzmir/EVRENSEL)  

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et