Büyüme rakamları: Ekonomi kredi ve ihracatla yol alıyor
Ekonomi nisan haziran arasında yüzde 5.1 büyüdü. Bu olumlu havaya rağmen emekçilerin aldıkları pay yüzde 38’den yüzde 36’ya düştü.
Bülent FALAKAOĞLU
İstanbul
Bu yılın ilk üç ayında yüzde 5 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte (nisan-haziran) bu temposunu sürdürdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre Türkiye ikinci çeyrekte yüzde 5.1 büyüdü.
Ekonominin bu temposunda iki temel etken söz konusu. Birincisi, Kredi Garanti Fonu’ndan kefil olunmasıyla birlikte verilen 200 milyara liraya dayanan krediler. Pompalanan bu krediler tüketim ve yatırımları kamçıladı. İkinci etken ise ihracatın artması.
Birinci çeyrekte yüzde 5 büyümenin 2.8’i yurt içi talepten 2.2’si yurt dışından gelmişti. İkinci çeyrekte ise yurt içi talep büyümeye 3.2 puan katkı sağlarken, dışarının etkisi 1.9.
Geçen yıla göre tarım sektörü yüzde 4.7, sanayi sektörü yüzde 6.3, inşaat sektörü yüzde 6.8 oranında büyümüş.
Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 5.7.
KREDİLER YATIRIMLARI SIRTLADI
İkinci çeyrekte ticari kredilerde yüzde 25’e yaklaşan bir artış söz konusu. Bu durum herkesi borçlandırsa da ekonomiye can veriyor. Ara malı ve yatırım malı imalatlarında artışlar söz konusu.
Birinci çeyrekte devlet nihai tüketim harcamalarını yüzde 9.4 artırarak ekonomiye adeta gaz vermişti. İkinci çeyrekte ise devletin nihai tüketim harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 4.3 azalsa da, takvim etkisinden arındırıldığında devlet harcamalarının büyümeyi desteklediği görülüyor.
Dayanıklı tüketim malları ve mobilyada ÖTV indirimi vatandaşları satın almaya yöneltmişti söz konusu iç taleple büyümeyi desteklemişti. İkinci çeyrekte dayanıklı tüketim malı imalatındaki artışın daha sınırlı olduğu görülüyor.
VATANDAŞIN TÜKETİMİ HIZ KESTİ
Hane halklarının nihai tüketim harcamaları, bu yılın ilk üç ayında adeta patlama yapmıştı. Vatandaşın tüketimi yüzde 5.1’lik artış oranı ile büyümenin bile üzerinde seyretmişti. Yılın ikinci üç ayında ise hane halklarının ve hane halkına hizmet eden kâr amacı olmayan kuruluşların toplam nihai tüketim harcamaları yüzde 3.2 oranında arttı.
Alınan krediler ilk üç ayda yatırıma yönelmemişti. Sabit sermaye artışı yüzde 2.2 kalmıştı. İkinci çeyrekte şirketler sabit sermaye oluşumu ise yüzde 9.5 arttı.
Dikkat çeken bir diğer artış mal ve hizmet ihracatından yaşandı. İhracatta, 2017 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 10.5 arttı. İthalatı ise yüzde 2.3 arttı.
Bu durum lokal para birimindeki değer kaybından çok, Avrupa’da ekonominin az da olsa toparlanmasından kaynaklandı.
EMEKÇİNİN ALDIĞI PAY AZALDI
İş gücü ödemelerinin cari fiyatlarla gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 38.1 iken bu oran 2017 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 36.2 oldu.
Emekçilerin ülke ekonomisinden aldığı pay azaldı.
Buna karşılık net işletme gelirinin payı ise yüzde 45.5’ten yüzde 47.8’e yükseldi.
Borç, teşvikle canlanan lakin emekçiye gerekli payı vermeyen ekonomik gidişattan hükümet memnun. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kefalet sistemi ikinci çeyrekten itibaren ticari krediler kanalıyla ekonomik büyümeyi destekliyor” dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, “İç talep, kredi genişlemesi ve vergi indirimlerinin yanı sıra ekonomide beklentilerin iyileşmesi ve öngörülebilirliğin artması ile ekonomik büyümenin sürükleyicisi olmuştur” tespitinde bulundu.
VERİLER DOLARI DÜŞÜRDÜ
ABD'den ekonomiye dair veriler olumsuz geldikçe ve Başkan Trump’ı sıkıştıran gelişmeler yaşandıkça değer yitiren dolar, büyüme verisi sonrası dolar/TL kritik seviye olan 3.40 seviyesinin altına geriledi.
ABD Merkez Bankasının faiz artırma ihtimalinin azalmasının yol açtığı dolardaki değer kaybına piyasadan gelen veriler de etkide bulunuyor.