Saya işçileri yeni kazanımlar elde etti
Ağır çalışma koşulları altında uzun süreli çalışan Adana saya işçileri, birlik olup mücadele ederek bir kez daha ücretlerini artırmayı başardı.

İLGİLİ HABERLER

Saya işçileri: Tencere parasız kaynamaz

Saya işçisinin kararlılığı patronlara TİS imzalattı

Saya işçileri ön yargıları aşarak kazandı

Adana saya işçileri: Birlik olunca kazandığımızı gördük
Halil İMREK
Adana
Adana saya işçileri en son sokağa döküldüklerinde sene 2012 idi. O dönem ilk büyük eylemlerini yaptıklarında Suriyeli işçiler henüz yoktu. O zaman bir hafta eylem yapmış ve kazanmışlardı. Tarihi Büyük Saat Kulesi’nin bulunduğu, eski hanların, hamamların olduğu, kazancılar çarşısının yanı başında yer alan arastada onlar da kendi tarihlerini yazıyorlar. İşçiler, 2012 yılında kazandılar ama kazanımları o yıl ile sınırlı kaldı. Çünkü gelecek yıllara dair bir zam pazarlıkları olmamıştı, böyle bir tecrübeleri yoktu, üstelik kazanımlarını yazılı bir sözleşmeyle, protokolle bağıtlamamışlardı.
EN SON ZAM 2012’DE ALINDI
Aradan geçen beş yılda işçilerin diktikleri saya çifti başına aldıkları para aynı kaldı. 2012 yılında aldıkları yüzde 25 zam o yılda kaldı. Ama hiç bir şey yerinde durmadı, temel tüketim mallarının tümü zamlandı. Ülkede ve bölgede çok şey değişti. Suriye’ye müdahale sonucu yaşanan savaş milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye göç etmesine neden oldu. Suriyeli emekçiler en kolay iş bulacağı alanlara yöneldi. Tarım, inşaat, temizlik, atık toplayıcılığı, tekstil ve sayada çalışma bunların arasındaydı. Bini aşkın ayakkabı-saya işçisinin çalıştığı çarşıda en az yüz Suriyeli de artık bu sektörün bir parçasıydı. Son beş yılda sayacıların zam alamamasını Suriyelilerin çalışmasına bağlayan yerli işçiler vardı. Suriyelilerin düşük ücretle çalışmayı kabul ettiğini düşünüyorlardı. Oysa bölgede fason iş yaptıran ayakkabı firmaları Suriyelilerin mecbur olmasını kullanıyordu ve onlara ucuza iş yaptırıyordu. Sayada yer yer işçiler arasında Suriyelilere tepkiler olsa da bu işin kendi örgütsüzlüklerinden kaynaklandığı, çözümün birlik ve beraberlikte olacağına karar verdiler. Patronların ucuza çalışmak zorunda kalmalarına güvenerek ücretleri aşağıya çektiğini ifade eden Suriyeli mülteci işçiler de, bu durumu değiştirmek için diğer işçi arkadaşlarıyla birlikte mücadele etmeyi seçti.
SİPARİŞLERİN EN YOĞUN OLDUĞU ZAMANDA
Türk, Kürt, Suriyeli... Tüm işçiler birleşerek beş yıl sonra yeni bir eyleme giriştiler. Bu sefer eksiklerini tamamlayarak ve daha iyi bir örgütlenme sağlayarak işe başladılar. Saya işçileri 2012 eyleminden öğrendiklerini, oradan biriktirdiklerinin üzerinden direnişi sürdürdü.
İşçiler daha önceki iş bırakmadan farklı olarak bu sefer siparişlerin en yoğun olduğu zamanda greve gittiler. Zira yeni eğitim-öğretim dönemi başlıyordu, açılan okullar aynı zamanda yeni ayakkabıların alınması demekti. Aynı zamanda kış sezonu da başlamıştı, yurt içi ve yurt dışına çok sayıda siparişler üretilmeyi bekliyordu. Saya işçileri ayakkabı patronlarının, firmaların böyle sıkışık bir zamanda kararlından vazgeçemeyeceğini ve çok dayanamayacaklarını öngörmüştü.
Bu sefer iş bırakılıp eyleme geçilince ilk olarak irili-ufaklı atölyelerden işçi temsilcilerinin oluşturduğu bir komite kurdular. Bir de sözcü belirlendi. Bu komiteye onlarla aynı işi yapan, aynı tezgah başında çalışan Suriyeli işçiler de alındı. İşçi komitesi, bütün işçileri dinledikten ve önerilerini aldıktan sonra toplantı yaparak talebleri belirledi. Talepleri işçilere temsilci anlatırken komitedeki Suriyeli işçi de Suriyeli sınıf kardeşlerine kendi dillerinden (Arapça) kararları anlatıyordu.
İşçilerin talepleri şöyleydi:
1- Bu yıl için geçerli olmak üzere yüzde 25 zam,
2- Her yeni yılda asgari ücret belirlenirken saya işçilerine yüzde 10 zam yapılması,
3- İşçilere verilecek zammın Suriyeliler de dahil olmak üzere herkes için geçerli olması ve yazılı bir protokolle imza altına alınıp kalıcı hale getirilmesi.
Komitenin diğer bir kararı 2012 direnişinden sonra kurulmuş olan işçi derneğinin faal hale getirilmesi ve onun yeni yönetiminin doğrudan işçiler tarafından seçilmesi oldu.
Üç gün süren eylemde işçiler birliklerini bozmayınca sabırla ve inatla direnince patronlar dize geldi. Üçüncü günün akşamı işçilerin yüzde 25 zam talebi, yüzde 13’ü şimdi, yüzde 12’si aralık ayında olmak üzere kabul edildi. İşçilerin her senenin ocak ayında yüzde 10’luk zam talepleri de kabul edilmişti.
PATRONLARIN OYALAMA TAKTİĞİ
İşçilerin kazanımla biten direnişi sevinçle karşılanıp bir sonraki gün işbaşı yapıldı. Ancak komitenin kabul ettirdiği zam patronların yüzde 40’ı tarafından kabul edilmediği gibi kabul edenler de imza altına alınmasına yanaşmadı. Patronlar, sözleşmeyi aralık ayında imzalamayı işçi komitesine teklif ederek işçileri oyalayıp, siparişlerini bir an önce yetiştirip, süreç içinde de işçi birliğini dağıtmayı hedefledi. Ancak işçiler süreci aklıselim bir şekilde yürüttü. Aralarında değerlendirme ve hararetli tartışmalar yaşandı. “Zammı kabul eden firmalara sipariş diken atölyeler çalışsın diğerleri çalışmasın” diyen olduğu gibi “Hiç kimse çalışmasın” diyen ve “Ben zammı almışım gidip çalışırım” diyen de oldu. Komite burada kimsenin çalışmamasına karar verdi.
Ve bütün atölyeler gezilerek önceki gün ikinci kez iş bırakıldı. Bu sefer işçiler daha kalabalık çıktı davul zurna, yürüyüşe kadar işler yapıp sesini duyuracağını gösterdi. Tabii burada OHAL’in sadece işçilere geçerli olduğunu işçiler güvenlik güçlerinin uyarıları ile öğrenmiş oldu. Zira polis OHAL gerekçesiyle işçilerin bir arada durmasına izin vermezken işçiler, arasta çevresinde bekleyişe geçti.
Direnişin ikinci kez 1200 işçinin katılımıyla kararlılıkla sürmesi üzerine bu sefer patronlar heyet oluşturarak, işçi komitesiyle toplantı yaptı. Görüşme sonunda tüm işçilere yüzde 21 zam (Yüzde 13 hemen yüzde 8 ise aralık ayında yapılmak üzere) yapılması ve her yıl en az yüzde 8 olmak ve o günün şartlarına göre görüşmek üzere anlaşma sağlandı. 73 firmayla saya işçileri adına imzalanan sözleşme, 1200 işçiyi kapsadı. Sonuçta işçilerin kararlılığı, birlik ve beraberliği bu sefer, patronların sözleşme imzalamayı kabul etmesiyle belgelendirilmiş oldu.
MÜCADELE DAHA İLERİ TAŞINMALI
Saya işçileri 2012 yılında her hangi bir örgütlülüğe ve mücadele deneyimine sahip değillerdi. Bu sefer daha önce öğrendikleri üzerinden yürüdüler ve daha kalıcı kazanımlar elde ettiler. Türk, Kürt, Arap ve Suriyeli diye ayrım yapmayıp işçiler olarak birleştiklerinde patronları ayağına kadar getirip nasıl zammı aldıklarını gördüler.
Bundan sonrası için Saya işçileri elbette daha güvenle ileriye bakacak. Bu kazanımlarını daha da ileriye taşıyacaklar. İşçi derneğinin bir sendikaya evrilmesi, işçilerin çalışma koşullarının değişmesi için mücadele etmeliler, ulaşım, yemek, sigorta sosyal güvence gibi haklarının olması için önüne görev koymalılar. Direniş esnasında kurdukları komiteyi her atölyeden temsilciler alarak güçlendirmeliler.
Evrensel'i Takip Et