Ekonomide ne kadar büyüdük, büyümeli miyiz?
Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi Volkan Yapan yazdı; 'Ekonomide ne kadar büyüdük, büyümeli miyiz?'
Volkan YAPAN*
Her pencerenin kendine göre manzarası olduğu gibi, ekonomide de büyüme olgusunun penceresi ve manzarası bulunduğu yere göre gerçeklik göstermekte. Elbette analiz ve öngörüleri ile kıymetli ekonomistlerin bulunduğu ülkemizde derinlikli bir ekonomik analiz yapmak değil amacım, ancak; evimin penceresinden gördüğüm bir manzarayı farklı bir perspektifle paylaşmak istiyorum.
Herkesin de bildiği üzere gayrimenkul sektörü, yaklaşık son on beş yılda ülkemiz ekonomisinde cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar önemli bir yer tuttu. Ekonomideki bu konumlanış, gayrimenkul sektörünün tek isim altında yüzlerce sektörü beslemesinden ileri geliyordu. Bir bina düşündüğünüzde temelinden çatısına kadar her noktası ayrı bir ekonomik canlanmayı barındırıyordu ve bu fırsat değerlendirilmeli idi, değerlendirildi de. Kentsel dönüşüm, baraj, yol, kamulaştırma, imar vs. birçok kavramlarla milyonlarca binaya, yüz binlerce mahalleye, köye dokunuldu, dokunulmayan yer neredeyse hiç kalmadı. Çocukluğumuza dokunuldu, hatıralarımız yok oldu, arkadaşlığımıza dokunuldu, her birimiz bir tarafa savruldu, kursağımızdaki ekmeğe dokunuldu, topraklarımızdan koparıldık. Belki de en önemlisi insanlığımıza dokunuldu, betonlara sıkışıp kaldık, nasıl dokunulursa dokunulsun yüzlerce sektörün her birinin beslenmesi idi onlar da beslendi.
Peki bu ‘besin zinciri’ içerisinde nasıl bir gerçeklikle karşı karşıya kaldık? Buna bir de Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün işlemleri üzerinden göz atalım. Strateji Daire Başkanlığının yayımladığı verilere göre; (www.tkgm.gov.tr/ybs/ybs/Tapuistatislik/iller/Tapuistatislik) 2017 yılı ocak-temmuz ayları arasında gayrimenkule bağlı toplamda 4 milyon 742 bin 834 işlem yapıldığı, bunlardan gayrimenkul satış işlem sayısı 1 milyon 413 bin 530 iken, ipoteğe bağlı işlem sayısının toplamda 698 bin 347 olduğu, en dikkat çekici kısmın ise 2 milyon 254 bin 926 işlem sayısı ile diğer işlemler adlı verinin olduğu görülmekte. Peki bu diğer işlemler ile kasıt ne olabilir? Bunu biraz ele aldığımızda; mahkemelerde 2004 yılında 8.9 milyon icralık dosya sayısı var iken 2014 yılında 24 milyona ulaştığı, günümüzde ise 38 milyonu bulduğu tahmin edilmekte. İşte diğer işlemlerle bağlantıyı buradan rahatlıkla kurabiliriz. Diğer işlem verisinin yaklaşık yüzde 80’inin hacze bağlı işlemler olduğunu, bunun da ortalama 1 milyon 800 bin işlem sayısına denk geldiğini söyleyebiliriz.
Ekonomide gayrimenkul alanının yüzlerce sektörü ilgilendirdiği ve bunun bir fırsat olarak görüldüğü günümüz ekonomik anlayışında tablo yukarıda görüldüğü gibi borçlu ve hacizli olarak ilerlemekte. Ülkemizde neredeyse her üç kişiden biri hacizli ve bunu yukarıdaki veriler de maalesef teyit etmekte.
Ekonomik büyümenin tartışıldığı bugünlerde gıda, ticaret, sanayi vs. açısından çokça değerlendirilirken bir de gayrimenkul penceresinden manzaraya baktığımızda ister istemez “Ne kadar büyüdük, büyüdükçe borçlanacak mıyız” sorusunu kendi kendimize sormak durumunda kalıyoruz.
*Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Yüksek Lisans Öğrencisi / Erzurum Yapı-Yol Sen İl Temsilcisi