TEOG'dan sonra: Nitelikli eğitim sadece yüzde 5’in mi hakkı?
TEOG sonrası tartışmaları değerlendiren Prof. Dr. Rıfat Okçabol: Konuşulan sistem nitelikli eğitime yüzde 5’lik bir oran vermektir. Bir ciddiyeti yok.
Eylem NAZLIER
İstanbul
TEOG sisteminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla kaldırılmasının ardından yerine nasıl bir sistemin getirileceği henüz netlik kazanmadı. Yetkililerden yapılan açıklamalarda her ne kadar “Çocuklar yarış atına çevriliyor” dense de getirilmesi düşünülen sistemde de başarılı okullara girebilmek için sınav sistemi olacak.
Basına yansıyan haberlere göre Milli Eğitim Bakanlığında liseye geçişte uygulanacak yeni sisteme ilişkin çalışma grubu oluşturuldu. Tartışılan modellerden biri, talep gören liselere yerleştirmelerde öğrencilere ‘yüzde 5’ kriteri getirilmesini ve sadece bu dilime giren öğrencilerin merkezi sınava girmelerini öngörüyor. Öğrencilerin yüzde 5’lik başarı diliminde yer alması için sadece akademik başarı da yeterli olmayacak. Başarılı öğrenciler, akademik ve okul başarısının yanı sıra ilgi, yetenek, beceri ve Öğretmenler Kurulunun seçimine göre belirlenecek. Bu dilimdeki öğrenciler, merkezi sınavdan aldıkları puanlarla fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, spor ve güzel sanatlar liselerine yerleştirilecekler. Merkezi sınavla liseye yerleştirilmeyen öğrenciler ise adrese dayalı sistemle evine en yakın okula kayıt yaptıracak.
‘SARAY YAPACAĞINIZA OKULLARI EŞ DEĞER YAPIN’
TEOG’un kaldırılmasını ve gündeme gelen ‘Yüzde 5 kriteri’ ile ilgili Evrensel'e konuşan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol, yaşananları ‘saçma’ olarak nitelerken, “Bu çocukların sadece yüzde 5’inin iyi liselere gireceği anlamına geliyor. Yüzde 95 ise kötü liselere gidecek. İnsanların tercihiyle girilecek olan lise şu andaki anlayışa göre kötü lise olacak. Bu nitelikli eğitime yüzde 5’lik bir oran verilecek demektir. Bir ciddiyeti yok, uygulanacak bir yöntem değil. Esasında bütün liselerin eş değer olması lazım. Yapacaklarsa doğru bir şey yapsınlar. Devlet sağa sola o kadar para harcayacağına, saraylar yapılacağına okullar eş değer yapılmalı. Sadece iyi okullara yüzde 5 oranında öğrenci yerleştirmek istiyorlar. Yüzde 95’i ise kandıracaklar” ifadelerini kullandı.
‘EĞİTİM BİR KİŞİ İSTEDİ DİYE DEĞİŞEMEZ’
“Bu yaşadıklarımız Türkiye Cumhuriyetinin bir aşiret devletine dönüştüğünü gösteriyor.” diyen Okçabol, “Bir toplumun en önemli konusu eğitimdir. Eğitim sistemi birileri istiyor diye değiştirilmez. Biz de ne yazık ki birisi çıkıyor ‘kaldırın’ diyor koca Milli Eğitim Bakanlığı da kaldırıyor. Eğitim yılların birikimi, düşüncesi, deneyimi üzerine geliştirilir.” şeklinde konuştu. Futbolda yaşanan ‘yabancı sınırı’ tartışmasını hatırlatan Okçabol, “İki gün önce AKP Genel Başkanı, yabancı futbolcu sayısının fazla olduğunu ve sayısının azaltılması gerektiğini söyledi. Ama Futbol Federasyonu yetkili kişileri ‘Kulüplerin angajmanı olduğunu, öyle kısa sürede bu azaltılamayacağını’ söylediler. Doğru, yanlış bir gerekçe söylediler. TEOG dediğiniz olay milyonlarca insanı ilgilendiriyor. Bakanlık herhangi bir şey söyleyemedi, ‘Kaldırdık’ dedi. Ciddiyetsizliğe bakın. Sınavın kalkması normalde koşullar uygun olduğunda savunduğumuz bir şey. “ dedi.
‘TEOG kaldırılınca çocukları nasıl bir sistem bekliyor?’ sorusunun önemli bir soru olduğunu söyleyen Okçabol, şu ifadeleri kullandı: “AKP’nin laik ve bilimsel eğitimle işi yok. AKP’nin işi, eğitimi gericileştirmek. TEOG sınavlarında imam hatip öğrencileri yeteri kadar başarılı olmuyor. Ama onların bütün derdi bunları başarılı kılmak. Getirecekleri yöntem ağırlıklı olarak çocukları imam hatiplere gitmesini kolaylaştıracak yöntem. Bütün bunları düşündüğümüzde TEOG’un kaldırılması eğitsel açıdan hayırlı bir şey olarak görünmüyor.”