21 Eylül 2017 08:53

BM Genel Kurulu’nda tehdit eden edene

Trump’ın savaş tehdidiyle başlayan BM genel kurulunda, kürsüye çıkan her lider bir başkasını ‘uyarmayı’ sürdürüyor.

Paylaş

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu devam ediyor. Kuzey Kore, İran, Venezuela ve Küba gibi ülkeleri tehdit ederek genel kurulda savaş rüzgarları estiren ABD lideri Trump’ın yolundan giden dünya liderleri bir yandan “barış”ın ne kadar önemli olduğunu savunurken diğer yandan
birbirlerini tehdit etmeyi ve ‘uyarmayı’ da ihmal etmiyor.

Genel Kurulun dünkü ikinci oturumlarından öne çıkan bazı konuşmalar şöyle:

RUHANİ: ANLAŞMAYI BOZAN TARAF OLMAYACAĞIZ

Trump’ı “dünya siyaset sahnesine yeni çıkmış haydut” olarak nitelendiren ve konuşmasını “cahilce, absürd ve nefret söylemi dolu” olduğunu belirten İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, nükleer anlaşmayı bozan ülke olmayacaklarını da vurgulayarak, “Eğer bu anlaşma, dünya siyasetine yeni çıkan haydutlar tarafından bozulursa çok yazık olur. Dünya büyük bir fırsatı kaçırmış olur. Bu talihsiz eylem İran’ın gelişme ve ilerlemesinin önünde duramaz. Uluslararası anlaşmaları ihlal ederek yeni ABD yönetimi ancak kendi kredisini bitirir. ABD’nin uluslararası müzakerelerdeki sözlerine duyulan güven zedelenir” dedi.

ABBAS: İKİ DEVLET OLMAZSA TEK DEVLET OLUR

Bir başka dikkat çeken konuşmayı ise Filistin Lideri Mahmud Abbas yaptı. Genel kurula seslenen Abbas, eğer İsrail “iki devletli çözümü mahvederse” Filistinlilerin “tarihi Filistin bölgesindeki tüm yurttaşları için tam eşit hak talep edeceklerini söyledi.
Abbas, işgalin sona erdirilmesinin Birleşmiş Milletlerin yasal, siyasi, ahlaki ve insani sorumluluğu olduğunu hatırlatarak, “İsrail işgalinin bataklığından kurtulmanın terörle mücadeleye etkisi büyük olacaktır” ifadesini kullandı.

  • Filistin lideri Mahmud Abbas

BM’YE ‘İSRAİL YASAL BİR ÜLKE MİDİR?​’ SORUSU

“İsrail Başbakanına bizimle müzarekereye oturma çağrısı yaptık. Bu teklifi reddetti” diyen Abbas, İsrail polisinin dini düşmanlığı kışkırttığını ve bu tutumun dini çatışmaları körükleyebileceği uyarısı yaptı. Abbas, “İsrail’in hesap vermeden işgalini sürdürmesine izin veremeyiz” dedi. Abbas, “Sorunumuz İsrail işgaliyle bir din olarak Yahudilikle değil” de dedi. Abbas, BM Genel Kurulu’na, “Uluslararası toplum İsrail’in yasal bir ülke olduğu fikrine teslim mi oldu?​” sorusunu da yöneltti.
1917 Belfour Deklarasyonu nedeniyle bir kez daha İngiltere’yi eleştiren Abbas, Filistin’i devlet olarak tanımayan ülkelere de ülkeyi tanıma çağrısı yaptı, “İsrail’in sınırları yok, sınırları olmayan bir ülkeyi nasıl tanıyorsunuz?​” diye sordu.
İsrail yerleşimlerinin inşaasına katılan şirketlerin kara listeye alınmasını talep eden Filistin Lideri, İsrail zindanlarındaki Filistinli tutukluları da BM kürsüsünden selamladı.
Geçtiğimiz yıl BM İnsan Hakları Konseyi (UNHRC) İsrail yerleşimlerinden kâr elde eden şirketlerin belirlenerek bir veritabanı oluşturulmasına karar vermiş, karar ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley tarafından “İsrail karşıtı ve utançverici” olarak nitelendirilmişti.

KONUŞMA İSRAİL’İN HOŞUNA GİTMEDİ

İsrail-Filistin barışı BM Genel Kurulu’nun ana gündemleri arasında bulunuyor. Kurulun ilk gününde ABD lideri Trump, İsrail-Filistin barışının “tüm anlaşmaların en zoru” olduğunu söylemiş ve “tüm kalbi ve ruhuyla” anlaşmanın sağlanmasını istediğini belirtmişti.
İsrail’in BM Elçisi Danny Danon ise açıklama yayınlayarak Abbas’ın konuşmasını “nefreti cesaretlendiren” bir konuşma olarak nitelendirdi, “Bugünün yalanları ve bahaneleri bir kez daha Filistin liderliğinin barışın engelleyicisi olduğunu kanıtladı” ifadelerini kullandı.  

KUZEY KORE’YE BİR TEHDİT DE JAPONYA’DAN

  • Japonya Başbakanı Şinzo Abe

Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin genel kurul konuşmasının gündeminde ise Kuzey Kore vardı. Kuzey Kore tarafından fırlatılan iki güzenin Japonya üzerinden geçtiğini hatırlatarak, “tehdidin ciddiyetinin benzeri görülmemiş ve tartışılmaz” bir aciliyet gerektirdiğini savundu, Kuzey Kore’nın nükleer silahlarının hidrojen bombasına dönüşme eşiğinde olduğunu ileri sürdü. Kuzey Kore ile  diyalog için “zamanın dolduğu”nu ileri süren Abe, Japonya olarak ABD’nin “tüm seçenekler masada” tutumunu desteklediklerini söyledi.

İNGİLTERE BAŞBAKANI BM’DE REFORM İSTEDİ

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması süreci nedeniyle partisi Muhafazakar Parti içinde sorunlar yaşayan Başbakan Theresa May, konuşmasında, BM’de reform yapılması çağrılarına destek verdi.

  • İngiltere Başbakanı Theresa May

May, “Çok taraflı eyleme gereksinimin her zamankinden büyük olduğu bir zamanda, BM’nin ve BM kurumlarının yetersizlikleri, üyeleri ve bağışçıları olarak devletlerin güvenini kaybetme tehlikesini doğuruyor” dedi.
May, “bazı devletlerin” dünyanın güvenlik ve refahını temin eden kural ve standartları ihlal ettiğini savunduğu konuşmasında, Arakan Müslümanlarına (Rohingyalılar) karşı uygulanan şiddetle ilgili olarak, “Myanmar otoritelerini şiddete son vermeye, insani yardımların erişimine izin vermeye ve Annan Komisyonunun tavsiyelerini tam bir şekilde hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan May, Suriye meselesine de değinerek Suriye hükümetinin BM’nin barış çabalarını da engellediğini savundu, “Suriye yönetimi üzerinde etkisi olanların da bu güçlerini onu masaya getirmekte kullanmasını” istedi.
Kuzey Kore konusunda da ABD ile benzer bir hat izleyen May, BMGK’nın yaptırım kararını övdü, bu ülke üzerindeki baskının daha da artırılması çağrısında bulundu.

GENEL KURULDA TEHDİT SAVURAN SAVURANA

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dağlık Karabağ sorununun barış yoluyla çözülmesinden yana olduklarını ileri sürdü ancak hemen ardından “Gerekirse Ermenistan’ın askeri provokasyonlarına ağır karşılık vereceğiz” dedi.

New York’ta BM’nin 72. Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Aliyev, Azerbaycan topraklarının Ermenistan’ın işgali altında olduğunu söyleyerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) işgalin sonlandırılmasına ilişkin kararları bulunduğunu hatırlattı. Aliyev, “Ermenistan bu kararları hiçe sayıyor. 24 yıldır uygulanmıyor. Bu çifte standarttır ve kabul edilemez bir durumdur. Ermenistan’a uluslararası yaptırım uygulanmalıdır” dedi.

  • Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan

SARKİSYAN: ERMENİSTAN-TÜRKİYE PROTOKOLLERİ HÜKÜMSÜZ

72. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan ise, Ermenistan-Türkiye protokollerinin hükümsüz olduğunu açıklayacaklarını ifade etti; Türkiye’nin uygulamalara yönelik olumlu bir ilerleme göstermediğini belirtti. Agos’un haberine göre Sarkisyan, “O günden bugüne belgeler onaylanmadı. Hatta Ankara’nın karanlık çekmecelerinde çürümeye bırakıldı” dedi.  
Ermenistan-Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için İsviçre’nin arabuluculuğunda başlatılan süreç neticesinde, 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih’te “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü” imzalanmıştı.

ABD’NİN ‘ARKA BAHÇESİ’NDE GÜNDEM VENEZUELA

ABD işbirlikçisi Latin Amerika ülkelerinin BM gündemlerinde “Venezuela’ya müdahale” birincil gündemdi. İlk gün Kolombiya’nın ardından ikinci gün Panama’dan da benzer açıklamalar geldi.
Panama Devlet Başkanı Juan Carlos Varela, önce “dünyaki çatışmaların diyalogla çözülmesi”ni istedi, Venezuela’ya gelince ise “Venezuela’daki krizinin bölgeye etkisi büyük” diyerek “devlet başkanlığı seçimleri” yapılmasını istedi. Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun devlet başkanlığından çekilmesini isteyen Venezuela sağ muhalefeti Panama, Kolombiya, Brezilya ve Arjantin gibi ABD yanlısı ülkeler tarafından destekleniyor.
Salı günü Donald Trump da bu ülkelerin başkanlarıyla 1 saat 40 dakika süren bir toplantıda biraraya gelerek “Venezuela için yapılabilecekleri” konuştu. Varela konuşmasında, Suriye ve Kuzey Kore yönetimlerini eleştirmeyi de ihmal etmedi.
Öte yandan BM Kurulu’ndan ‘demokrasi’ çağrısı yaparak Venezuela halkının ‘haklarına sahip çıkma’ görüntüsü veren Panama liderinin kendi ükesinde ise emekçiler ayakta. Bir süredir kırsal bölgelerde çalışan öğretmenlerin kitlesel gösteriler yaparak daha iyi çalışma koşulları ve öğrencileri için daha iyi eğitim istediği ülkede genel grev çağrıları da yapılıyor.

AFRİKA’DAN HALKLARIN KENDİ KADERLERİNİ TAYİN HAKKINA SAYGI ÇAĞRISI

Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Denis Sassou Nguesso BM konuşmasında, “Kore yarımadasında artan gerilim beklenmedik boyutlarda bir nükleer çatışmaya neden olabilir. Suriye, Irak’taki durum ile İsrail-Filistin çatışmasının yanı sıra Afrika’daki krizler barış ihtiyacına işaret ediyor” dedi. Nguesso. ülkesinin iklim değişikliğine dair sorumluluğunu yerine getirmesi için uluslar arası yardım istedi.
Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma ise BM kürsüsünden “emperyalist güçler”in müdahale ettiği ülkeler “halkların kendi kaderini tayip hakkına saygı” istedi.
Zuma, Birleşmiş Milletlerin nükleer silahların yok edilmesi için politika belirlemesini ve Filistin halkının özgürlüğü için çalışmasını istedi.
Zuma, Küba’ya yönelik ABD ablukasının da kalkmasını talep etti.

MYANMAR HAK İHLALLERİNİ ELE ALACAKMIŞ!

Myanmar’ın ‘Nobel Barış Ödüllü’ lideri Aung San Suu Kyi, Rakhine (Arakan) eyaletindeki Arakanlı Müslüman (Rohingyalı) halka yönelik devlet şiddeti ve yüzbinlerce kişinin göç etmek zorunda kalması nedeniyle tepki çektiği bir dönemde BM Genel Kurulu’na katılmayı tercih etmedi. BM birkaç kez Myanmar’da yaşananları ‘etnik temizlik’ olarak nitelendirmişti. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Myanmar ordusunu “vahşilik, köy yakmalar ve Rohingyalıların evlerini terk etmesine neden olmakla” suçladığı gün BM kürsüsüne çıkan Myanmar Başkan Yardımcısı Henry Van Thio ise, insan hakları ihlallerinin “yasalara uygun olarak” ele alınacağını ileri sürdü.
Van Thio, Myanmar hükümetinin “Rakhine’deki (Arakan) durum konusunda çok endişeli” olduğunu savunarak, güvenlik güçlerinin “masum sivillerin zarar görmesini önlemek için kurallara uymaları” konusunda uyarıldıklarını söyledi. Van Thio, Müslümanların 5 Eylül’den bu yana çatışma yaşanmamasına rağmen Bangladeş’e göç etmeyi sürdürmelerinden de endişe duyduklarını belirterek, “Bu göçün sebebini bulmak zorundayız” dedi.

BUGÜN KİMLER KONUŞACAK?

25 Eylül’e kadar devam edecek Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurulunda bugün konuşacak ülkeler arasında dikkat çekenler arasında komşusu Kuzey Kore savaşla tehdit edilen Güney Kore, Kuzey ve Güney yönetimlerinin son barış müzakerelerinin de başarısız olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, iç savaş ve Suudi Arabistan saldırıları altında savaş, kolare ve açlıkla boğuşan Yemen, hafta sonu genel seçimler yapılacağı için gündemi yoğun olan Almanya, liderleri kurula katılmayan Rusya ve Çin’in yanı sıra Katalonya Özerk Bölgesi’nin özerkliğini fiilen askıya alarak bağımsız referandumunu engellemeye çalışan İspanya bulunuyor. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkta ‘Bakanlık fişlemesi'ne Danıştay iptali

SONRAKİ HABER

Neşet Ertaş, Kırşehir’de festivalle anılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa