22 Eylül 2017 13:52
/
Güncelleme: 14:07

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

Açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın tutuklanan 14 avukatı, 7 ayrı ilde, 8 ayrı cezaevine sürgün edildi. Sürgünleri değerlendiren Demokrasi İçin Hukukçular üyesi Leyla Han Tüzel, avukat dayanışmasının engellenmeye çalışıldığını söyleyerek, “Yalnızlaştırmak istiyorlar, ancak duyarlı kamuoyunun ve meslektaşlarının dayanışmasının ve avukatların serbest bırakılması için mücadelesinin devam edeceğini bilmeleri gerekir ” diye karara tepki gösterdi

Açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın 14 Eylül'deki duruşmasından 2 gün önce gözaltına alınan 16 avukatı, 9 gün emniyette tutulmuş, 14'ü tutuklanmıştı. Şimdi de tutulanan avukatların İstanbul Silivri Cezaevinden, 7 ilde 8 ayrı cezaevine sürgün edildiği öğrenildi. Avukatlardan Behiç Aşçı, Aytaç Ünsal Burhaniye T Tipi, Şükriye Erden, Didem Ünsal Karabük T Tipi, Naciye Demir, Barkın Timtik, Zehra Özdemir Bolu T Tipi, Yağmur Evin, Ebru Timtik Balıkesir T Tipi, Ayşegül Çağatay, Aycan Çiçek Düzce T Tipi, Özgür Yılmaz Edirne T Tipi, Süleyman Gökten Tekirdağ 1 No'lu ve Engin Gökoğlu Tekirdağ 2 No'lu cezaevlerine sürgün edildi. Avukatlardan Engin Gökoğlu 30 gündür açlık grevinde bulunuyordu.

'YALNIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR'

Avukatların sürgün edilmesini değerlendiren Demokrasi İçin Hukukçular üyesi Leyla Han Tüzel, “Avukatların toplu olarak bulundukları Silivri cezaevinden yurdun dört bir tarafına daha dağıtılmaları,  hem kendi aralarındaki iletişimi koparmayı, hem de meslektaşlarının kendilerine dayanışma ziyaretleri yapmasını engellemeye dönüktür. Yalnızlaştırmak istiyorlar” dedi. Tüzel hukuksuzlukların cezaevi koşullarında sürdüğünün altını çizerek, “Ailelerinin bulunduğu yerden uzak cezaevlerine gönderiyorlar. Tutuklayarak yaptıkları hukuksuzluğu şimdi cezaevi koşulları üzerinden devam ettiriyorlar. Ancak duyarlı kamuoyunun ve meslektaşlarının dayanışmasının ve avukatların serbest bırakılması için mücadelesinin devam edeceğini bilmeleri gerekir. Bu tutuklamaların asıl sebebi Nuriye Gülmen ve Semih  Özakça olduğuna göre şimdi, Nuriye ve Semih'i  yalnız bırakmamak gerekiyor” diye konuştu. 

'MESLEKTAŞLARIMIZI SERBEST BIRAKIN'

14 avukatın tutuklanması Ankara ve Adana’da hukukçular ve hak savunucuları tarafından protesto edildi.  Adana’da da Eski Adliye Binası (Taş Bina) önünde bir araya gelen hukukçular meslektaşlarının serbest bırakılmasını istedi.  “Savunmaya Özgürlük” pankartının açıldığı eyleme avukatlar da cübbeleriyle katıldı. Açıklamaya CHP Adana Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen ve Zülfikar İnönü Tümer, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, HDP İl Eş Başkanı Gülseren Tural, Veteriner Hekimler Odası İl Başkanı Nihat Köse  ile kitle örgütlerinden de temsilciler katıldı.  Burada konuşan Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, 12 Eylül’ün 37’nci yılında 16 meslektaşlarının keyfi bir şekilde gözaltına alındığını, 9 günlük gözaltının ardından yine keyfi şekilde tutuklama kararı verildiğini söyledi. 
Soruşturmanın başlatılması, gözaltı, yakalama, arama, el koyma ve tutuklama kararlarının tümünün  Ceza Muhakemesi Yasası ve Avukatlık Yasası’na açıkça aykırı olduğunu ifade eden Küçük, “OHAL sonrası giderek artan, savunma hakkı ve avukatlık mesleğine yönelik kısıtlama, işlevsizleştirme, sindirme ve teslim alma uygulamalarından açık bir örnek oluşturan bu tutuklamaları kabul etmek mümkün değildir.
Siyasi iktidarın yargıda kadrolaşmaya gittiği, son dönemlerde hakim savcı kabullerinde kendi partisine mensup, yönetimlerinde, kadın kollarında, gençlik kollarında aktif görev alan malum ve maruf kişilerin ön plana çıkması bu algıyı daha da güçlendirmektedir.

Adana Barosu olarak, haksız ve hukuka aykırı şekilde tutuklanan meslektaşlarımızın ve savunmanın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz”diye konuştu.

SAVUNMAYI SAVUNMASIZ BIRAKMAK İSTİYORLAR

Ankara Adliyesi önünde bir araya gelen Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun tutuklamalara sessiz kalmasına tepki gösterdi. Burada konuşan Avukat Teoman Öztürk, “Neden Nuriye ve Semih’in avukatlığını yaptınız, Soma’da ne işiniz vardı, Sur’a neden gittiniz?​” gibi mesleki faaliyetlerine ilişkin soruların ardından 14 avukatın tutuklanmasına karar verildiğini söyledi.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da, zor bir süreçten geçildiğini söyleyerek, “Zor zamanda öncelikli görevimiz, savunmayı savunmak. İktidar baskı döneminde savunmayı savunmasız bırakmak istiyor ama bizler görevimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi. İşkence konusuna değinen Türkdoğan, “Meslektaşlarımıza işkence yapanlar bir gün yargılanabilir. Bunu unutmasınlar” diye vurguladı.

ANKARA BAROSU: BAĞIMSIZ SAVUNMA TUTSAK EDİLEMEZ

Ankara Barosu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 14 avukatının tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu hukuksuzluk derhal sona erdirilmelidir!” dedi.

Ankara Barosu Başkanlığı, açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın 14 avukatının, ilk duruşmadan iki gün önce örgüt üyeliği iddiasıyla gözaltına alınması ve tutuklanmasına ilişkin açıklamada bulundu. “Avukatlar üstlendikleri görevlerden dolayı yargılanamazlar” başlığıyla yapılan açıklamada avukatların, savunmalarını üstlendikleri kişiler gerekçe gösterilerek tutuklandığı ifade edildi. Soruşturma aşamasında avukatların yargılanmalarına ilişkin özel hükümlerin ihlal edildiği ve hükümlerin hiçe sayıldığı belirtildi. Açıklamada, savunma hakkının en kutsal hak olduğu ve herkesin savunma yapma, savunmasını yaparken de bir avukattan yardım alma hakkı olduğu dile getirildi. 

Açıklamada, avukatların, üstlendiği görev ile bağdaştırılamayacağına, bu görevlerden dolayı yargılanamayacağına ve  yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil etmeleri dolayısıyla demokratik bir hukuk devletinde böyle bir muamele ile karşılaşmayacağına dikkat çekildi. 14 avukatın tutuklanmasının “savunmanın susturulmaya çalışılması” olarak nitelendiği açıklamada, “Ancak biliyoruz ki bağımsız savunma tutsak edilemez; mesleğimizi yapmamızın önüne hiçbir kuvvet geçemez. 14 meslektaşımızın serbest bırakılmaları gerekmektedir. Bu hukuksuzluk derhal sona erdirilmelidir!” denildi. 

BEKO: HUKUK HERKESE LAZIM OLACAK

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da avukatların tutuklanmasını kınadı. Beko tarafından yapılan yazılı açıklamada, “OHAL ilanından sonra, tüm demokrat, muhalif kesimlere karşı gelişen sistemli baskılardan avukatların şahsında savunma hakkı da nasibini almaktadır. Yüzlerce avukatın gözaltına alınması, cezaevlerinde avukat görüşlerine ve mahkemelerde savunmaya getirilen kısıtlamalar bunun en tipik örnekleridir. Hukukun ve savunmanın bir gün herkese lazım olacağını hatırlatıyor, savunmaya özgürlük diyoruz” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et