DİSK Güvenlik Sen'de bir kez daha yolsuzluk iddiası
DİSK/Güvenlik Sen'in 3 Genel Merkez Yöneticisi, yayınladıkları açıklama ile sendikanın genel merkezinde yolsuzlukların yaşandığını iddia etti.
Metehan UD
İzmir
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Özel Güvenlik İşçileri Sendikası'nda (Güvenlik Sen) ikinci kez yolsuz iddiaları gündeme geldi. Daha önce Sendikanın eski genel sekreteri tarafından yolsuzluk yaşandığı iddia edilirken bu seferde sendikanın 3 genel merkez yöneticisi yayınladıkları açıklama ile yeni yolsuzlukların yaşandığını belirttiler. Yönetimi ikiye bölünen sendikanın genel merkezindeki kriz daha da büyüyor. Sendikanın Genel Eğitim Daire Başkanı Zülfikar Karatay, Genel Araştırma Geliştirme Daire Başkanı Sezgin Birel ve Genel Toplu İş Sözleşmeleri Daire Başkanı Nadir Yazıcı, sosyal medya üzerinden 'Cevaplarını Alamadığımız Sorular' başlıklı bir açıklama yayınlayarak Sendika Genel Başkanı Serdar Aslan, Genel Mali İşler Daire Başkanı Doğan Özdemir ve Genel Sekreter Hüseyin Ünlü'ye cevaplamaları için 8 ayrı soru soruldu.
YÖNETİMİN KARARI OLMADAN YAPILAN HARCAMALAR SORULDU
Sorularda merkez yönetim kurulunun kararı olmadan yapılan harcamaların sebebi soruluyor.
1- Musaoğlu ve İz Otel 'de 10.03.2017 tarihinde konaklama adı altında toplamda 7.200 TL'lik ödeme yapılmıştır. Bu otellerde kimler, ne amaçla konaklamışlardır?
2 - Sendikamız Gönüllü Uzmanı olduğu söylenen Bülent Bulduk'a toplamda 10.000 TL civarı para transferi yapılmıştır. Adı üstünde Gönüllü Uzman olduğu söylenen bu şahısa Merkez Yönetim Kurulu kararı olmadan neden bu para gönderilmiştir?
3 - 2.11. 2016 tarihinde Sultan Arslan'a 1.625 TL para transferi olmuştur. Sultan Arslan kimdir? Neden bu para transferi gerçekleştirilmiştir?
4 - Sendikamızın A'dan Z'ye büro/ofis malzemelerinin toplam tutarının 25.600 TL olduğu herkese deklare edilmiştir. Neden faturalarda 56.000 TL civarı gider gösterilmiştir?
5 - Sendikamızın profesyonel bir avukat ve danışmanlık şirketi ile anlaşması var mıdır?
-Sendikamızın profesyonel hizmet aldığı, avukatlık danışmanlık adı altında fatura kesilen Işıl Eylem Bakır ile anlaşması olmasına rağmen 29.12.2016 tarihinde Abdullah Ören Danışmanlık Avukatlık ücreti adı altında 3.547 TL niçin ödenmiştir ?
6 - 09.04.2017 tarihinde Karakoç Turizmden 1.121 TL ödenerek araç kiralandığı tespit edilmiştir. Karakoç Turizm adı altında araç kiralama şirketi var mıdır? Var ise kim kiralamıştır?
7 - Sendikamıza üye olan Konak Belediyesi Metropol Güvenlik Emekçileri arkadaşlarımız yaklaşık 2,5 senedir sendikamıza üyeler ve gerekli çoğunluk sağlanmıştır. Metropol Güvenliğin yetki itirazına karşı; ilgili Bakanlığa 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu iş sözleşmesi Kanunun 42. ve 43 maddesi gereği 6 gün içerisinde niçin itiraz edilip yetki belgesi alınmamıştır? Niçin güvenlik emekçisi arkadaşlarımız mağdur edilmiştir?
8 - 27.06.2016 Tarihli İş Bankasına Sendikamız hesap açmıştır. 09.04.2017 tarihli Genel Kurula kadar sendika hesabına giren toplam para 298.573 TL'dir. 27.06.2016 -13.09.2017 tarihleri arasında sendikamız hesabına giren toplam para 541.280 TL'dir. Genel kuruldan önce 8 ayda yönetim kurulu onayı olmadan ikili imza ile 159.690 TL nakit çekim yapılmıştır. Bu para nereye ve kimlere harcanmıştır? O tarihteki mevcut yönetim kurulunun bu nakit çekimlerden haberi var mıdır?
FATURALARIN GİZLENDİĞİ İDDİA EDİLDİ
Açıklamada ayrıca 208.915 lira tutarındaki harcamaların faturalarının gizlendiği ve 5 yönetim kurulunun üyesinin kararı ile Sendikanın Genel Başkanı ve Mali İşler Daire Başkanının banka hesabından para çekmesinin engellendiği ancak bu tutanağın hayata geçirilmeden yırtıldığı da iddia ediliyor.
'DİSİPLİNE VERME ÇABASINA GİRDİLER'
3 yönetim kurulu üyesi kendilerine oy verenlere karşı ahlaki ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmek için bu açıklamayı yayınlamak zorunda kaldıklarını belirterek şu ifadelere yer verdiler " Bize çıkış yolu bırakmayıp bu iddia ettiğimiz harcamaların hesabını vermeyip mahkeme yolunu gösteren Genel Başkan Serdar Aslan ve Mali İşler Daire Başkanı Doğan Özdemir hakkında gerekli yasal süreci başlatmış bulunmaktayız.Yaşadığımız bu süreçte bu belgeleri sorguladığımız için ve haksızlığın karşısında durduğumuz için bizleri disipline verme çabası içerisine girip hepten kendilerinin içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne sermektedirler. Bu kişilerin sorgulanmaya dahi ne kadar tahammüllerinin olmadığı açıkça ortadır."