23 Eylül 2017 21:32

Erdoğan’ın ABD ziyaretinde ne oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin 'gösterilmeyen' yönleri neler? Ziyarete kimler götürüldü, nasıl karşılandı, nerede konakladı?

POLİTİKA DÜNYA

Paylaş

H. Mehmet GÜNDAY
New York

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yanındaki heyet Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 72. açılış töreni için ABD'deydi. Beş gün süren ziyaretin kuşkusuz en önemli teması Erdoğan ve Trump arasındaki görüşmeydi. TASC adlı kuruluşun düzenlediği etkinlikte yaşanan protesto Türkiye medyasında yer almadı fakat ABD kamuoyu bir kez daha Erdoğan ile gelen şiddeti gördü. Erdoğan'ın korumalarının saldırganlığını önlemek için bu sefer özel bir yöntem kullanıldı. Hatta ilk defa Türkiye'den polis köpeği getirildi, getirilmeyenler ise bir önceki ziyarette kavgaya karışan korumalardı. Bu ziyaretin ülke ekonomisine maliyeti astronomik rakamları buluyor, İngiltere 15 kişiyle BM'ye katılırken Türkiye heyeti, gazetecilerle birlikte 200 kişiden oluşuyor.

HEYETİN NEW YORK SERÜVENİ

Erdoğan, BM için geldiği New York'ta 3 yıldır aynı yerde, Peninsula Hotel'de kalıyor. Çünkü bu otel zincirinin genel müdür yardımcısı Erdoğan'ın yakın dostlarından biri, yani ahbabı. Otelin olduğu sokak araç ve yaya trafiğine kapatılıyor...Bu kapatmayı elbette Türk tarafı istiyor ve otelin de desteğiyle izin alınıyor. BM'ye katılan 193 devlet ve ülke başkanından kaçı böyle izole yaşıyor diye merak edenler için söylemek lazım, 5'i geçmez.

BM'ye getirilen heyette AKP dışında sadece MHP'li milletvekilleri var. Halbuki bu tarz hükümet üstü toplantılarda tüm siyasi partilerin temsilcilerinin bulunması gerekiyor. Ama AKP ve genel başkanı Erdoğan partizanlığı devlet görünümünden üstün tuttuğu için tek sesli bir heyet ile toplantıya katılıyor.

Gelen heyette bulunan bakanlar ve Erdoğan'ın danışmanları hava kararınca spor ayakkabılarını giyip soluğu New York'un renkli sokaklarında alıyorlar, kendi ülkelerinden 10 bin kilometre uzakta bile dışarı çıkabilmek için koruma kullanıyorlar, herkesin ilk gittiği yer Apple mağazası. Bir kişi var ki yanındaki korumalara alışveriş çantalarını taşıtmaya hiç çekinmiyor, Emine Erdoğan'ın ABD'nin en pahalı yeri olan 5. Cadde'de magaza kapattığı biliniyor. Eşi varlıklı, tabii ki harcayacak...

200 kişilik heyetin Türk ekonomisine maliyeti milyonlarca doları buluyor. Erdoğan, ABD gezisi için Türkiye'deki makam araçlarını dahi getirtmişti.

BM’NİN ERDOĞAN İÇİN ANLAMI

Erdoğan için BM'nin iki anlamı var. Birincisi, Erdoğan uzun zamandır batılı liderler ile yüz yüze görüşemiyor ve batılı ülkelere resmi ziyarette bulunamıyor. Birçok Avrupalı lider Erdoğan ile fotoğraf vermenin iç siyasette getirdiği eksi puanın farkında. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Görevim zor, Erdoğan ile muhattap olmak zorunda kalıyorum" demişti. İşte, batılı ülkeleri ziyaret edemeyen Erdoğan BM sayesinde bu ülkelerin liderleriyle görüşüyor. Dünya siyasetine yalnızlaştırılmadığı mesajını gönderiyor.

Macron: Erdoğan'la 10 günde bir konuşmak zorundayım

İkincisi ise, iç kamuoyuna Erdoğan'ı BM'de kükreyen bir aslan olarak lanse etme çabası..."Dünya 5'ten büyük" adlı bir televizyon programı bile yapmış TRT WORLD! Hatırlatmakta fayda var, Erdoğan son 5 yıldır boş bir BM salonuna konuşuyor. Bu yıl Erdoğan konuşurken salonda 5 daimi üyenin devlet veya hükümet başkanı yoktu. BM Genel Kurul salonu oldukça yüksek bir tavana sahip, Erdoğan'ın söyledikleri yankı olup, unutuluyor...

Hakkını teslim etmek lazım ki; havuz medyası, "Erdoğan BM'yi azarladı, ayar çekti" manşetleri ile başarılı bir PR çalışması yapıyor...

KORUMALAR İÇİN ÖZEL TEMSİLCİ

Erdoğan'ın korumaları bu sefer uslu durdu. "Olay çıkarmayın" talimatı aldıkları gülümseyen yüzlerinden belliydi. Türk ve Amerikan korumalar arasında iletişimin sorunsuz bir şekilde sağlanması için ilk defa 2 kişi özel temsilci olarak seçildi. Korumalar birbirleriyle direkt bir şekilde muhatap olmadılar ve tüm iletişim bu iki özel temsilci üzerinden sağlandı. Başarılı bir yöntem oldu. Türkiye'den ilk defa bir polis köpeği de getirilmişti. Öyle görünüyor ki Türk tarafı bu ziyarette ABD polisine güvenmemiş ve tüm önlemleri kendi almayı tercih etmiş. Erdoğan protesto edilirken bile korumalar müdahale etmedi, önce özel güvenlik sonra da ABD polisi müdahalede bulundu. Erdoğan'ın koruma müdürü Muhsin Köse bu ziyarette yoktu. ABD'nin açtığı davada ismi tutuklama kararı için arananlar arasında olmamasına rağmen getirilmemiş olması Washington'da yaşanan kavgadan sonra bazı mesajların yerine gittiğini gösteriyor.

ERDOĞAN PROTESTOSU

Bütün önlemlere rağmen Erdoğan'ın protesto edilmesinin önüne geçilemedi. Erdoğan konuşurken 4 farklı noktada farklı zamanlarda protestolar başladı. Erdoğan'ın konuşması kesildi, salonda da bir linç kültürü yayıldı. Protestocular YPG tişörtü giymiş ABD'lilerdi. Erdoğan'ın korumaları müdahale etmedi, özel güvenlik müdahale ederek ABD polisine teslim etti. Tabii öncesinde salonda bulunan AKP’liler protestocuları linç etmeye çalıştı. Protestocu 4 kişi gözaltına alındıktan sonra serbest kaldı. Protesto esnasında kürsüde olan Erdoğan koruma polisini yanına çağırdı, "Kim bunlar nasıl aldınız içeri" diye fırça attı.

ERDOĞAN - TRUMP GÖRÜŞMESİ

Görüşme başlamadan iki lider kısa bir açılama yaptı. Trump’ın yaptığı açıklama ve kullandığı içi boş samimiyet ifadeleri Türk heyetini bile şaşırttı. Türk tarafı, "Aramızda kriz var" demek için gelmişti ama Trump ‘’Türk ve ABD ilişkileri ilk defa bu kadar iyi bir noktada’’ diyerek herkesi şoke etti. Bu cümle ABD'nin Erdoğan’ı ciddiye almadığının en açık göstergesidir. Trump ile konuşmadan önce gazetecilere konuşan Erdoğan, YPG, Zarrab davası, silah satışının engellenmesi ve referandum gibi başlıkları konuşup sonuç almayı hedeflerken o toplantı masasından 11 milyar dolarlık borçla çıktı. Trump’ı kendi tezlerine ikna edemeyen Erdoğan, uyum görüntüsünü ticari anlaşma ile sağlamaya çalıştı. İki tarafın yaptığı açıklamada ortaklaşan tek vurgu, Kürdistan referandumuna karşı çıkıştı.

Özetle Erdoğan hem BM’den hem de Trump'la görüşmesinden yine eli boş döndü.