Okullarımızdaki yeni müfredat
İzmir’den lise öğrencisi Deniz Kurşun, müfredat tartışmalarını Evrensel’e yazdı.
Deniz KURŞUN
İzmir’den bir lise öğrencisi
Müfredatımızda yeni yürürlük 18 Eylül 2017’den itibaren uygulamaya girdi. Müfredat bize ne öğretirse öğrendiğimizi pratikleştirmeye çalışırız. Öğretmen, kendi düşüncelerini dahi söylerse müfredat dışı kabul edilebilir ve müfredat dışına çıkarsan ‘İhraç edilirsin’, bağlı bulunduğun sendika varsa, o sendika da müfredata karşı çıkarsa yine ‘İhraç edilirsin’ gibi bilimsel yuva olması gereken okullarımızda öğretmenlerimize açık tehditler var aslında.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıkladığı üzere toplamda 176 kez müfredat değişti. İlk olarak 7. sınıftan itibaren ders kitaplarına ‘cihat’ kavramının getirilmesi. Cihat kavramı nedir? Türk Dil Kurumu’na göre “Din uğruna yapılan savaş”tır. Bakan İsmet Yılmaz’ın açıklamasına göre de cihat kavramı “Vatanını sevmek”tir. Yusuf Hayaloğlu şiirinde der ya hani, “Nereden baksan tutarsızlık, iler tutar yanı yok” sanırım müfredatımızı en iyi açıklayacak cümlelerden biridir. Cihat kavramının müfredata girmesi demek açıkça, “Tek din, tek mezhep” anlayışının da getirilmesi demektir. Geçen yıllarda da bu anlayış kitaplarımızda yürütülüyordu. Bir eğitim-öğretim yılımda sınavına girmiş olduğum Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bir sorusunda “Yatsı namazı kaç rekattır?” diye soruldu. Bu soruyu şafi mezhebinden olan arkadaşım “2 sünnet 3 vitir” olarak cevaplamış, hanefi mezhebinden olan arkadaşım “4 rekât ilk sünnet 4 rekat farz, 2 rekat son sünnet, 3 rekat vitir’ olarak cevaplamış, Alevi mezhepli olan arkadaşım ise ibadetlerinin bambaşka bir şekilde olduğunu açıklamış. Öğretmenimiz sadece hanefi mezhepli arkadaşımızın yazdığını doğru varsaymış diğer arkadaşlarımın ve benim yazdığımı doğru varsaymamıştı. Karşı çıktığımızda ise müfredatın kitapta hanefilik mezhebini öğrettiğini söylemişti. Aynı öğretmen İncil kitabının yalandan ibaret olduğunu saçma sapan bir din olduğunu hakaretler içerisinde söylemişti. Sadece kendi inancının doğru olduğunu savunup başkasının inancının yalan olduğunu savunmak nedir? Cihat olmamalıdır, bu kavram müfredatın uzağından yakınından geçmemelidir. Tek din, tek mezhep görüşü insanlara dayatılmamalıdır. Yeni müfredatla yapılan değişikliklerden bir tanesi de evrim teorisinin müfredattan kaldırması, biyoloji dersinin saatinin düşürülmesi. Düşünmeyen, sorgulamayan gençlik olmayacağız! Bu senenin en büyük sorunlarından bir tanesi de ortaöğretim kontenjanlarının düşürülmesidir. Birçok öğrenci açıkta kaldı ve bu öğrencilere zorunlu olarak “Ya açık lise okuyacaksın, ya da imam hatip lisesine gideceksin” denildi. Yeni müfredatta da TEOG’un kaldırılacağı, yerine mülakatla ortaöğretime alınacağı söyleniyor. Bir tek ben mi sezdim torpil gibi bir uygulama olacağını? Anadolu teknik ve meslek liseli olarak bahsetmek istediğim meslek liselilerin en büyük sıkıntısından biri de iki yıllık geçiş haklarımızın kalkmasıdır. Dört yıl boyunca meslek ağırlıklı dersler görüyoruz, kültür derslerinde hiçbir temelimizin olmamasına rağmen müfredat meslek liselilerin iki yıllık geçiş hakkını kaldırdı. Kendi bölümünden devam etmek isteyenler de YGS ve LYS’ye girip kazanırsa okuyabilir deniliyor. Madem böyle diyorsunuz, bize de 4 yıl boyunca meslek derslerinin yanında eşit olarak aynı kültür derslerini verseydiniz. Türkiye’de yıllardır eşit, parasız, bilimsel demokratik liseler isteyen gençleri çeşitli baskılarla tutukladılar. Müfredat her sene olduğu gibi bu sene de daha kötüye gitti. Bizler, eğitimimizde bilimin önde yer almasını istiyoruz. Sizlerin müfredata koyduğu soyut masallarınızı eğitim alanımızda işlemek istemiyoruz.