Prof. Yeğen Türkiye'nin referandum tutumunu değerlendirdi
Prof. Dr. Mesut Yeğen, Türkiye’nin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimiyle ilişkilerini kesmesi durumunda yaşanabileceklere ilişkin uyarıda bulundu.
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Kürt sorunu üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Prof. Dr. Mesut Yeğen’le, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlık referandumunu konuştuk. Mesut Yeğen şunları söyledi: “Irak Kürtleri çok uzun zamandır, seslendirdikleri bir fikri, daha kuvvetli bir şekilde seslendirmiş olacaklar. O fikir de şu: Biz Bağdat ile, Irak merkezi otoriteyle birlikte yaşamak istemiyoruz. Bize önerdikleri ve sundukları bizi tatmin etmiyor ve 2004 Anayasası çalışmayan bir anayasa oldu. Bundan sonra Irak Kürdistanı ya bir konfederasyon ya da bağımsızlığını alması gerekiyor. Dolayısıyla Irak Kürtleri bir irade beyan etmiş olacaklar. Bu türden irade beyanları hukuken ilk başta bir sonuç üretmeyebilir ancak zamanla siyasetten yaratacakları etkiden dolayı hukuken de sonuç üretebilirler”
‘ENDİŞE VE KORKU’
Bölgesel yönetiminin referandum kararını açıklamasından sonra, AKP hükümetinden CHP’ye kadar yapılan açıklamalarda ‘Irak’ın toprak bütünlüğüne’ işaret edilerek referandum karşıtı tutum alan açıklamalara ilişkin sorumuza Yeğen, “Bir açıdan sürpriz değil, Türkiye devleti eninde ve sonunda bir Kürt fobiyası üzerine bina edilmiş bir devlet” dedi. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Türklerle birlikte kalmaya karar veren tek ulusal topluluğun Kürtler olduğunu hatırlatan Yeğen, “Dolayısıyla bu kez Kürtlerin sırası geldiğine dair bir endişe bir korku var. Bir açıdan geçen yüzyıllık reflekslere uygun bir tablo var bir açıdan da 2003’te verilen tepkileri düşünürsek de, zaman içerisinde normal koşullara doğru gidebilir. Irak Kürdistan Bölgesi kurulduğunda bu türden tepkiler verilmişti. Ama zamanla bir normalleşme sağlandı ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi zaman içerisinde tanındı” ifadelerini kullandı.
KÜRTLER EŞİTLİK TALEBİNİ DİLLENDİRECEK
AKP’den ve CHP’den yapılan açıklamaların benzerlik göstermesine ilişkin sorumuza Yeğen şunları söyledi: “Kendi Kürtlerinin benzer bir yola girmesinden çekiniyorlar. Çünkü kendi Kürtlerine dair birlikte yaşama, kendi Kürtlerinin hakkını, hukukunu tanımaya dönük bir gelenekleri yok. Buna dair bir niyetleri de yok. Bu böyle devam ederse, Türkiye Kürtlerinin de Irak Kürtlerinin kapıldığı yola kapılmasının ihtimal dahilinde olduğunu görüyorlar. Endişeleri eğer Kürtlere yönelik siyasetleri değişmeyecekse yerinde tabii ki. Kürtler, Irak Kürdistanı bağımsız olduktan sonra birlikte eşit yaşama taleplerini daha kuvvetli bir şekilde seslendirmeye başlayabilirler.”
IKBY ile ilişkileri kesmesinin Türkiye’nin iktisadi olarak yararına olmayacağını anlatan Yeğen, “Türkiye hem oradan geçen petrolden hem de Irak Kürdistanıyla ticaretten para kazanıyor. Ayrıca kapıyı kapatmak sadece Irak Kürdistanı’ndan geçişi değil, rantının geçişini kapatacaktır Türkiye’nin. Ki şimdiye kadar bu yönde bir tasarrufta bulunmaması Türkiye’nin biraz tereddütlü olduğunu gösteriyor, sert adımlar atmakta. Kısa vadede Türkiye’nin iktisadi açıdan zararına olacak. Daha önemlisi Türkiye’yi kendi Kürtleriyle olan yabancılaşmasını artıracak ve ileride bu işler bir statükoya doğru evrildiğinde Irak Kürtleri Türkiye’nin bu tutumunu muhakkak bir kenara not ederek, Türkiye’nin karşısına çıkacaktır.”
BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU KÜRTLERE MORAL OLACAK
Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürtler açısından referandumu değerlendiren Mesut Yeğen, “Psikolojiyi etkileyeceği çok açık. Hem İran, hem Türkiye Kürtlerini, hem de Suriye Kürtlerini önemli bir moralle buluşturacağı çok açık. Eğer işler yolunda bu yolda gider ve bir facia ortaya çıkmazsa ki çıkacağını çok zannetmiyorum. Ama kısa vadede Irak Kürdistanı’nın konfederal bir duruma dönüşmesi ya da bağımsız bir devletle dönüşmesi ve hemen bir model olacak demek zor. Etkileri şu an psikolojik düzeyde olacaktır” diye konuştu.
ABD VE RUSYA’NIN TUTUMU BELİRLEYİCİ
Mesut Yeğen referandumun bölgeye yansımasının daha çok ABD’nin ve Rusya’nın tutumuna bağlı olacağına işaret ederek şunları söyledi: “Bölge ilişkilerinin büyük bir kısmı kendini buna göre dizayn ederler.
İsrail’in tutumu zaten ortada açık, destekliyor. Ama Suudi Arabistan ve onun yörüngesindeki Arap ülkelerinin tutumunun ne olacağı daha çok ABD’nin tutumunun netleşmesiyle belirginleşir. Ama kısa vadede Irak Kürtlerini çok ferah bir ortam beklemediği belli. Çok sıkıştıracaklar. Özellikle İran ve Türkiye tarafından.. Ama bu sıkıştırmadan ziyade ABD’nin ve Rusya’nı ne yapacağı işlerin seyrini belirleyecek.”