DHL Express'te sendikalaşma mücadelesi sürüyor

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Uluslararası kargo şirketi DHL Express’te TÜMTİS’te örgütlendikleri için işten atılan 9 beyaz yakalı çalışanın işyeri önünde başlattıkları direniş sürüyor. Sendikalaşma isteklerinin ilk sebebinin güvencesizlik olduğunu, 35 yıllık geçmişi olan şirkette ancak 5-10 kişinin emekli olabildiğini belirten çalışanlar, DHL Express’in sendikayı tanımasını ve talepleri karşılamasını istiyor.

Direnişlerini sürdürmekte kararlı olan ve 2 ayı geride bırakan çalışanlar, çalışma koşullarının ağırlığından söz ederek başlıyor söze: “Zorunlu mesailer ve esnek çalışma var. Kimse elindeki iş bitmeden çıkamıyor. Önce sokakta dağıtım yapıyorlar, daha sonra toplama yapıyorlar. Burada kamyona yüklenerek uçağa bindiriliyor daha sonra. Bunun yanı sıra bir departmanda mesai ücreti varken bir başka departmanda mesai ücreti olmayabiliyor. Operasyonda (dağıtım ve toplama) çalışan arkadaşlarda aylık hedefler var, bunun üzerinden prim alıyorlar. Hedefi tutturamadıkları zaman maaşının tamamını alamıyor. Böyle olunca herkes birbiri ile rekabete giriyor, hırçınlaşıyor. Herkes farklı ücret alıyor. Gizli maaş politikası uygulanıyor. Aynı işi yapanlar arasında bile maaş farkı var.”

35 YILDIR TOPLAM 5-6 KİŞİ EMEKLİ OLABİLMİŞ

Sendikalaşma gerekçelerini de anlatan Ferhat Sönmez, “Sendikalaşma isteğimizin ilk gerekçesi güvencesizlik. Şirket 35 yıldır burada toplamda 5-10 kişi emekli olabilmiş. Yoğun çalışmadan, düşük ücretten, mobbingden kaynaklı insanlar işten çıkmış. Operasyon bölümünde çalışan arkadaşlar sendikayı  duymuştu. Biz finans bölümünde çalışıyoruz. Sendikanın içeride örgütlendiğini bir arkadaştan duydum. Hem kendi haklarımızı almak hem de sendikalaşan arkadaşlarımızı desteklemek için üye olduk” diye konuştu.

‘SENDİKALAR KONUSUNDA UMUTSUZDUK’

Sendikalaşma ile ilgili yeterince bilgilerinin olmadığını belirten 6 yıllık DHL çalışanı Sinan Dursun, sendikalarla ilgili olumsuz şeyler duyduklarını, bu nedenle de umutsuz olduklarını ifade etti ve ekledi: “Çünkü çoğu sendikanın tutumu kötü. TÜMTİS’te örgütlenene kadar sendikalaşma fikrine olumlu bakmıyorduk.” Sendikal mücadele hakkında kendileri için daha öncesinin olmadığını söyleyen Gökhan Cayak, “Her şeye birlikte başladık. Her durumu beraber konuştuk, tartıştık. Şu an reflekslerimiz aynı. Yeni öğreniyoruz her şeyi ama çok doğru şekilde öğrendiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

Çalışanlar arasında daha önce sendikalı olarak çalışan tek kişi Serkan Yıldız. Daha önce Beko’da çalışan Yıldız sendikalı olmanın avantajlarını şöyle sıralıyor: “Sendikalı çalışmak güzel ve bir ayrıcalığı var. Her şeyden önce birlikte hareket ediyorsun. Türkiye’deki sendikalar hakkında kötü örnekler de var tabi. Bizim sendikamız şu anda her konuda bize destek veriyor.”

‘BAŞARI ELDE ETMEDEN BIRAKMAYACAĞIZ’

Yeni üyeliklerin devam ettiğini aktaran çalışanlar, “Türkiye genelinde 834 çalışanı bulunan DHL Ekspres’in İstanbul’da da 500’e yakın çalışanı bulunuyor. Çoğunluk sağlanmasına rağmen işverenin itirazı üzerine dava sürüyor. Davanın 12 Aralık’ta 4’üncü duruşması görülecek. Çalışmaya devam eden sendikalı olanlara da baskılar var. Terfi alamıyor. 

Buradaki ekip beyaz yakalı. Atılmamızın nedeni de beyaz yakalıların örgütlenmesine öncülük etmek. İçerideki arkadaşlarımızın desteği sürüyor. Evden kek yapıp getiren arkadaşlarımız var. Zaten onların üyeliği bizim için en büyük destek. Direnişe devam ölçütümüz günle sınırlı değil, başarıyla orantılı. Ne kadar sürerse sürsün başarı elde etmeden bırakmayacağız” diye konuştu. 

‘BAŞARIYI GETİRECEK OLAN ÇALIŞANLARIN KARARLI TUTUMU’

Türkiye'den ve uluslararası sendikal alandan destek gelmeye devam ettiğini belirten TÜMTİS örgütlenme uzmanı Yusuf Kenan Kaygısız da asıl başarıyı getirecek olanın çalışanların kararlı tutumu olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bu yüzden başarı elde edinceye kadar bu direnişe devam edilmeli. Arkadaşlarımız işbaşı yapıncaya ve DHL’de toplu sözleşme masasına oturuncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Arkadaşlarımız Anayasal haklarını kullandı. Ancak işyerinde antidemokratik uygulamalar var. Yüzde 40 çoğunlu sağlamamıza rağmen bölüm kapatma bahanesiyle işten atmalar yaşandı. Buradaki asıl amaç sendikayı zayıflatmak ve buradan söküp atmak. Başarılı olamayacaklar.”