Enflasyon 13 yılın zirvesinde, yeni vergiler yolda
TÜİK, eylül ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Yüzde 11.20 oranında gerçekleşen enflasyon, son 13 yılın zirvesine çıktı.
Bülent FALAKAOĞLU
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) eylül ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre eylül enflasyonu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.20 arttı. Böylece eylül ayı enflasyonu 13 yılın zirvesini gördü.
Bu yıl enflasyon şubat ayından beri yüzde 10’un üzerinde. Enflasyon sadece temmuz ayında yüzde 10’un altına (yüzde 9.79) iner gibi yaptı ve ardından yeniden çift haneleri gördü.
Aylık olarak da oldukça yüksek artışlar yaşanıyor. Eylülde enflasyon, bir önceki aya göre, yüzde 0.65 oranında artış gösterdi. Ağustosta da temmuza göre 0.56 oranında artış göstermişti. Türkiye’de enflasyon artış eğiliminde.
Söz konusu artış eğilimi Türkiye’yi G20 ülkeleri içinde en yüksek enflasyon oranına sahip ülke konumuna yükseltti. Türkiye’yi sırasıyla Güney Afrika, Meksika, Brezilya ve Rusya gibi ülkeler takip ediyor.
CEP YAKAN ARTIŞLAR!
İşçi, memur, emekli ve dar gelirli için hayat çok daha pahalı. Bu kesimlerin hayatında büyük yeri olan gıda, ulaşım, sağlık, eğitim gibi temel tüketim harcamalarında enflasyon oranı oldukça yüksek.
Gıda enflasyonu, 13 yılın zirvesini gören enflasyon oranının da üzerinde. Bir önceki yılın aynı ayına göre gıda ve alkolsüz içecekler yaklaşık yüzde 12.50 oranında arttı. Mutfakta adeta yangın var.
Ulaşımda durum çok daha vahim. Ulaştırma geçen yıla göre yüzde 16 oranında artış gösterdi.
Sağlık yüzde 11.90 oranı ile artışın yüksek olduğu ana harcama grubu içerisinde yar aldı. Çeşitli mal ve hizmetler de yüzde 12.06 oranında arttı.
İnsanlar zorunlu harcamalardan giyim ve ayakkabıya ayrılan payı azalttıkları, talep düştüğü için ucuzlayan giyim ve ayakkabıda bile fiyatlar eğitim yılının başlamasıyla birlikte arttı.
Aylık en yüksek artış yüzde 2.08 ile eğitim grubunda olurken, giyim ve ayakkabıda enflasyon geçen aya göre yüzde 0.80 oranında yükseldi.
Okul servis paralarının, eğitim masraflarının yükselmesi dar ve sabit gelirli emekçilerin çocuğunu okula göndermesinin bedelinin bir hayli ağır olduğunun gösteriyor.
Geçen aya göre cep yakan kalem eğitim değildi. Birçok ürün geçen aya fahiş zam gördü:
Kahvaltılık tereyağı yüzde 4.89.
Patates 3.94.
Sivri biber 9.41.
Patlıcan 9.02
Domates 7.48
Limon 6.95
Servis ücreti 9.60
Çocuk tshirt 8.62
Açık ve net; Türkiye’de hayat pahalı.
GELECEK YILKİ MAAŞLAR BİLE ERİDİ
Hükümetin uyguladığı savaş ve gerilim politikalarının faturası büyüyor.
Osmangazi Köprüsü’nden 12 ayda geçen araç sayısı, garanti verilen 14 milyon araç sayısının yarısına bile ulaşamadı. Bu durum vatandaşın ağır vergi yükleriyle karşılaşmasına neden oluyor.
Hükümet vergi oranlarını artıracak torba yasayı hazırladı.
Hayat pahalılığına bir de...
Hükümetin...
Savaş politikalarının ve sürekli zarar yazan sermayeye ‘kıyak’, köprü ve otoyol projelerinin bütçede oluşturduğu deliği kapatmak için...
Hayata geçireceği vergi artışları binecek.
Örneğin üçüncü kademedeki 27’lik gelir vergisi diliminin yüzde 30’a çıkarılacak. Bu artış, memurların çoğunun gelirinin düşmesi demek.
Hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, yüzde 40 oranında artırılması düşünülen vergi Motorlu Taşıt Vergisinin aşağı çekileceğini duyurdu.
Yüzde 15 oranına çekilse bile durum değişmez.
Enflasyon oranı ve yapılması düşünülen vergi artışları düşünüldüğünde...
2018 ocakta yapılacak yüzde 4’lük memur maaşı zammının daha şimdiden uçup gittiğini söylemek mümkün.
Durum ‘gel de geçin’ dedirtecek düzeyde.
ENFLASYONUN DÜŞMESİ HAYAL
Enflasyonun bu ay yüksek çıkması karşısında şu savunmalar gelebilir:
- Geçen yılın eylülündeki enflasyon yüzde 0.18 ile çok düşüktü. O yüzden enflasyon çok yükseldi”.
- Okulların açılması etkili oldu.
- Bunlar gibi geçici etkiler söz konusu.
Bunlar elbette birer etken. Ama unutulmaması gerekir ki...
Üretici ve çekirdek enflasyondaki yüksek seyir devam ediyor.
Yurt içi üretici enflasyonu yüzde 16.28 düzeyinde. Yani üretici enflasyonu genel enflasyonun 5 puan üzerinde.
Üretici fiyatları, tüketici enflasyonunun yüzde 50 üzerine çıktı. Makas bir hayli açıldı.
Talep artışı oldukça üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına geçiş olması beklenir. Nitekim talep artıyor da. Piyasaya bolca kredi pompalanıyor. Vatandaş borçla, şirketler kredi ile harcamalarını artırıyor.
Bütçe açığı büyüyor, cari açık büyüyor.
Bütün bunlar enflasyonu körüklüyor.
Üretici fiyatları yanında bazı mal ve hizmetlerin dönemsel ve mevsimsel etkilenmelerini dışta bırakarak hesaplanan çekirdek enflasyon da çift haneli rakamlarda seyrediyor.
Bu da demektir ki...
Bir, enflasyonun bu şartlarda düşmesi hayal.
İki, Firmalar yansıtamadıkları üretim maliyetinin bir kısmını kendileri üstlense de bir kısmını da düşük ücret politikası ile çalışanına, işçiye fatura ediyor.