‘Mehmed Uzun’a saldırı edebiyata saldırıdır’ 

Barış ve Demokrasi Partisinin (BDP) Yenişehir Belediyesi tarafından yapılan Mehmed Uzun’un isminin verildiği parkın tabelası ve Kürtçe harfler ile “Hilbe Agrî” marşının bir dörtlüğünün üzerinde bulunduğu kitap anıtı, Diyarbakır Yenişehir Belediyesine atanan Kayyım Serdar Kartal tarafından kaldırıldı. Mehmed Uzun’un isminin verildiği parkın tabelasını indirmesine ve anıtı kaldırmasına tepki gösteren yazarlar, “İsminin kaldırılması, edebiyata, kültür sanata, dile yapılan bir saldırıdır ve kültürsüzleştirmenin bir başka biçimidir” dedi. 

TÖZEREN: İSMİNİN KALDIRILMASINI KABUL ETMİYORUM

 Avrupa’da bir çok edebiyat ödülüne layık görülen  Uzun’un bir söyleyişinde Kürtçe için, “Ben bu dili 18 yaşında cezaevinde öğrendim. Musa Anter bana öğretti” sözlerini hatırlatan Yazar Ayşegül Tözeren, Musa Anter ödül töreninin yasaklandığı günlerde Mehmed Uzun’un adının parktan silinmesinin şaşırtıcı olmadığını söyledi. Uzun’un sadece Kürt edebiyatının değil, dünya edebiyatının da değeri olduğunu savunan Tözeren, “Mehmed Uzun’un adı edebiyat tarihine silinmez harflerle yazılmıştır. Onun Türkçe kitaplarının bir okuru olarak, adının parktan silinmesini kabullenemiyorum” dedi. 

DEMİREL: BEYNİMİZDEKİ YERİNİ YOK EDEMEZLER

Yaşar Kemal gibi büyük romancıların tadını Mehmed Uzun’da yakaladığını söyleyen Yazar Temel Demirer, Tözeren gibi o da Uzun’u Türkçe okuduğunu kaydetti. Uzun’un hem Kürtlerin hem de tüm edebiyat dünyasının en önemli isimlerinden biri olduğunu ifade eden Demirer, “Böyle önemli bir şahsiyetin ismi, kendi anayurdu Diyarbakır’daki parktan kaldırılması, kasıtlı ve edebiyat değerlerine, edebiyata aykırı bir tutumdur. Ama Diyarbakır’daki kayyumun da bunu yapması beni şaşırtmıyor” diye belirti. Demirer, “Parktan ismin kaldırması ile Mehmed Uzun’un beynimizdeki ve yüreğimizdeki hatıratını yok edemeyecekler” diyerek Uzun’u parkta ismi olsa da olmazsa da yaşatacaklarını ifade etti. 

ZARİÇ: EDEBİYATA YAPILAN BİR SALDIRIDIR

Türkiye Yazarlar Sendikası Sekreteri Hakkı Zariç ise, kendisini kanıtlamış, Kürt edebiyatını dünyaya tanıtan değerli bir yazarın adının parkta yaşatılmasının onur duyulacak bir durum olduğunu, fakat son zamanlarda bu tarz olayların olmasının içlerini yaktığını söyledi. Zariç, “Dilerim ki bir an önce bu yanlıştan dönülür ve Mehmed Uzun’un bizlere armağan ettiği o romanların, öykülerin, dilin, aydın tavrının tekrar o parkta çocukların kahkahalarıyla yaşaması, hayat bulmasına devam eder. Çocukların, bir yazarın adının verildiği bir parkta oynaması, yaşlıların dinlenmesi, insanların orada buluşması ölmüş bir yazar için bile olsa çok mutluluk verici bir durumdur” diye konuştu. Uzun’un isminin kaldırılmasının aynı zamanda edebiyata, kültür sanat, dile yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan Zariç, “Kültürsüzleştirmenin bir başka biçimidir, benden olmayan, benim gibi düşünmeyen benden değildir, mantığının yansımasıdır. Bu yansımadan kültürel zenginlik çıkmaz” ifadelerini kullandı. 

MEHMED UZUN HAKKINDA

Mehmed Uzun, 1953 Siverek doğumlu. 1977 yılından 2007 yılına kadar Avrupa’da, İsveç’te yaşadı. Kürtçe, Türkçe ve İsveççe edebi çalışmalarıyla çok dilli, çok kültürlü olan Mehmed Uzun, uzun yıllar İsveç Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ayrıca İsveç ve Uluslararası Pen kulüplerinde aktif olarak çalıştı. İsveç ve Dünya Gazeteciler Birliğinin de üyesiydi. Bugüne kadar Kürtçe yedi roman yazan Mehmed Uzun’un romanları çeşitli dillere çevrildi. Denemeleri de çeşitli dergi ve gazetelerde yirmiye yakın dilde yayınlandı. 11 Ekim 2007’de yaşamını yitiren Uzun, Kürt ve dünya edebiyatına kazandırdığı bir çok eserin yanı sıra, Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü, Torgny Segerstedt Özgürlük Kalemi, Stina-Erik Lundeberg gibi ödüllerin sahibiydi. (İstanbul/MA)