Nerede ne var?
Devlet Tiyatroları, 1 Ekim itibariyle sezonu açtı.
DEVLET TİYATROLARI SEZONU AÇTI
Devlet Tiyatroları, 1 Ekim itibariyle sezonu açtı. Bu sezon İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda öne çıkan oyunlar arasında “İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı”, “Profesyonel”, “Hamlet”, “Sevgili Hayat” bulunuyor. “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım”, Sait Faik Abasıyanık’ın yazdığı “Meraklısı için Öyle Bir Hikaye”, “Yeraltından Notlar”, “Satranç”, “Alice Harikalar Diyarında” ise Ankara Devlet Tiyatrosu’nda izlenebilir.
Devlet Tiyatroları’nda öğrenci bileti 9, tam bilet ise 15 lira.
VİZYONDAN
BENİM VAROŞ HİKAYEM
Filmin tamamı yönetmenin doğup büyüdüğü yer olan Ceyhan’da geçiyor ve mahallelilerin hikâyelerine tanıklık ediyor. Şiddetle karışık komedi unsurları da içeren ve kimi zaman adli vakaya dönüşen olaylarıyla, ülke çapında bir çeşit popüler kültür malzemesi haline evrilen şehrin insanlarına daha geniş bir perspektiften bakıyor.
Film, sadece komik hikâyelerini anlatmayı değil; birçoğu tercih etmediği halde, sırtlarında taşımak zorunda kaldıkları yükü, içinde bulundukları toplumsal baskıyı ve zorlayıcı gelenekleri yirmi bir karakterin gözünden anlatarak varoş bir şehrin sosyokültürel yapısına ışık tutabilmeyi hedefliyor.
MUTLU SON
Haneke, bu yıl Cannes Film Festivali’nde yarışan son filmi Mutlu Son’da alameti farikası olan sorunlu aileler, kuşaklararası intikam, bastırılmış suçluluk duygusunun yarattığı tahribat gibi temaları yeniden ele alırken arka planda da Avrupa’daki göçmen krizini anlatıyor. Fransa’nın kuzeyindeki Calais’de görünüşte oldukça rahat ve zengin bir şekilde yaşayan Laurent ailesinin hayatı, beklenmedik olaylar sonucu hayatlarına giren Eve’in gelmesi ile rayından çıkar. Bitmek bilmeyen aile sorunları ve yıllarca özenle sakladıkları sırları artık başa çıkılabilecek gibi değildir. Haneke, kendisinden ödün vermeden günümüz dünyasına ve insan ilişkilerine yine en sert eleştirileri getiriyor.
İSTANBUL'DA
WELCOME TO HOMELAND
Konu ettiği meseleleri birincil tanıklar vasıtasıyla anlatan, onların hikayelerine aracı olan sanatçı, bu sergi için de farklı kimliklerden insanlarla çalıştı, onların “göç” hikayelerine odaklandı. New York ve Berlin’de gösterilmiş olan “Space Refugee”’ başlıklı yirmiden fazla eserin biraraya geldiği yerleştirmesi, Türkiye’de mülteci statüsünde yaşayan Suriyeli astronot Muhammed Faris üzerinden, günümüz dünyasının en derin meselesi olan mülteciliğe dair can alıcı bir soru soruyor: “Dünyada hiç kimse mültecileri istemiyorsa, onları Marsa mı yollayalım?”.
Sergi, 21 Ekim’e kadar Sadık Paşa Konağı’nda görülebilir.
BİR KAZI HİKAYESİ: ÇATALHÖYÜK
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Çatalhöyük Araştırma Projesi’nin 25. yılını bir sergiyle kutluyor. 21 Haziran’da açılan “Bir Kazı Hikâyesi: Çatalhöyük” sergisi arkeoloji meraklılarını tarihte 9 bin yıllık yolculuğa çıkarıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Çatalhöyük’te yürütülen bilimsel çalışmaların üç boyutlu modellemeyle buluntuları yeniden canlandırma, kazı alanlarının lazer taraması ve VR (sanal gerçeklik) teknolojisiyle Çatalhöyük binalarının deneyimlenmesi gibi interaktif sergileme yöntemleriyle aktaran sergi 25 Ekim tarihine kadar Beyoğlu, ANAMED’de açık kalacak.
ANKARA'DA
HANGİ DENİZİN ÇAPASI?
Cumhuriyet'in ilanıyla "orta ölçekli bir taşra kenti"nden "modern bir başkent"e dönüştürülen Ankara'nın pek çok edebî esere konu olan hikâyesi, ulusal bir mimari kimlik arayışını da barındırır. SALT'ın Hangi denizin çapası? sonbahar programında daimî müdahale altındaki kent dokusunun yanı sıra mimarlık ile edebiyat arasındaki ilişki değerlendirilecek.
Sergi, 28 Ekim’e kadar Salt Ankara’da açık kalacak.