Elektrik akımının el ile ölçüldüğü yer
Her şeye rağmen bizler meslek yüksek okulu öğrencileri olarak tüm öğrenci kesimleri için parasız, bilimsel ve demokratik eğitim hakkımızı istiyoruz.
Dokuz Eylül Üniversitesi MYO Öğrencileri
Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksek Okulu öğrencileri olarak bizler de diğer öğrenciler gibi okulun açılmasından hemen sonra sorunlarla karşı karşıya kaldık. Üniversiteye büyük hayallerle gelen arkadaşlarımız bile bunu ilk iki haftada anladılar. Yaşadığımız sıkıntıların başında ciddi bir eğitim ve akademik kadronun yetersizliği yatıyor. Ders esnasında öğrencinin “Hocam akımı nasıl ölçeriz?” sorusuna yanıt olarak; “Akıma elimizi sokarız.” gibi bir cevap almamızdan da az çok eğitim kalitesi ortaya serilmişti zaten. Sadece bununla da sınırlı değil. Ders işlediğimiz sınıfların hala inşaat halinde olması ve bu inşaat çalışmalarının ders esnasında yapılması bize ne kadar sağlıklı bir ders ortamı sunabilir? Her sene uygulamalı derslerin eksikliğini bir nebze de olsa doldurur umuduyla staj alanlarına giden arkadaşlarımızın ucuz iş gücü olarak saatlerce angarya işler altında çalışması ve bunu hiçbir maddi karşılık almadan sömürülmesi biz mesleki eğitim alan öğrencilerin durumunu daha net gösteriyor. Tüm bunlara rağmen son ümit olarak DGS’ye hazırlanan arkadaşlarımız var. Hepsinin aklında tüm öğrencilerin aklındaki soru işareti var. Birkaç hafta içerisinde TEOG, YGS-LYS sınavlarının değiştirilmesi ve bunların yerine ne geleceğinin netleşmemesi , biz üniversite öğrencilerinde sıradaki biz miyiz sorusunu canlandırıyor. Her şeye rağmen bizler meslek yüksek okulu öğrencileri olarak tüm öğrenci kesimleri için parasız, bilimsel ve demokratik eğitim hakkımızı istiyoruz. Olan her şeye rağmen ümidimizi kaybetmeyip taleplerimiz için mücadele ediyoruz ve her öğrenciyi de bu talepler etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz.
