5 Ekim 2017 06:32

Cezaevlerinde işkence, tecrit, disiplin cezalarında artış

İHD, OHAL ile birlikte cezaevlerinde ‘işkence, kötü muamele, tecrit, disiplin cezaları’ gibi hak ihlallerinde artış meydana geldiğini açıkladı.

Cezaevlerinde işkence, tecrit, disiplin cezalarında artış

OHAL ile birlikte cezaevlerinde "işkence, kötü muamele, tecrit, disiplin cezaları" gibi hak ihlallerinde artış meydana geldi. İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sevim Salihoğlu, OHAL ile birlikte cezaevleri görevlilerinin davranışlarında değişme olduğunu, suç duyurularının sonucundan ise haberdar olamadıklarını söyledi.

'TECRİT, İŞKENCE, KÖTÜ MUAMELE, DİSİPLİN CEZALARI

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sevim Salihoğlu, İHD genel merkez ve şubelerine yapılan başvurularda yansıyan hak ihlallerini aktardı. Salihoğlu, "Genel olarak, sağlık sorunları, talepleri olmadan yapılan sevkler, talepleri olduğu halde yapılmayan sevkler, aile görüşleri, haberleşme haklarına getirilen kısıtlamalar, disiplin cezaları, işkence ve kötü muamele, sohbet alanı ve diğer sosyal haklarına getirilen kısıtlamalar, uygulanan tecrit ve izolasyon olarak yansır" dedi.  

'OHAL İLE BİNLERCE TUTUKLU SÜRGÜN EDİLDİ'

Salihoğlu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin Türkiye'de değişen sosyal, ekonomik ve siyasal politikalara paralel olarak tutuklular aleyhine değişen bir seyrinin olduğunu belirtti. Cezaevlerinde bulunan tutukluların yaşadıkları hak ihlallerinin OHAL ile birlikte arttığını vurgulayan Salihoğlu, "OHAL’in etkisi dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de kendini gösterdi, cezaevlerinde bulunanların öncelikli olarak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra resmi kaynaklarca da söylenen binlerce kişinin tutuklandığı süreçte bu binlerce kişiye yer açmak için birçok yerde hasta tutukluların büyük çoğunluğu başka yerlere sürgün edildi. Böylelikle tedavileri yarım bırakıldı" ifadelerini kullandı.

'CEZAEVLERİNDE SU SORUNU ARTMIŞ DURUMDA'

Cezaevlerinde yaşanan ihlallerin OHAL öncesinde de olduğunu hatırlatan Salihoğlu, OHAL sonrası cezaevlerinde artarak yaşanan sorunlara dair şu bilgileri aktardı: "Tutuklular cezaevinde çıplak arama, ince arama denilen onur kırıcı aramaya tabi tutulmuş, bu arama biçimini ret edince darp edilmişlerdir. Kapasitesinin 2 bazen 3 katı insanın bulunduğu koğuş ya da odalarda uyuma sorunu, hijyen sorunu dolayısıyla sağlık sorunları baş gösteriyor. Zaten yıllardan beri cezaevlerinde baş sorunlardan olan su sorunu iyice artmış durumda. Yapılan başvurularda dikkat çeken bir durum da mahpusların geçmiş dönemlerde yaşadıkları herhangi bir sorunla ilgili sonuç alamasalar da bulundukları cezaevlerinde muhatap bulurken şimdi hiçbir yetkili ile görüşemedikleri, yazdıkları dilekçelere yanıt alamadıkları hatta bazen yazdıkları dilekçeleri beğenmeyen cezaevi idaresinin kendileri hakkında disiplin cezası verdiğidir.

'CEZASIZLIK YÖNTEMİ GÖREVLİLERİ CESARETLENDİRİYOR'

Salihoğlu, OHAL ile birlikte cezaevleri görevlilerinin davranışlarında değişme olduğunu dile getirdi. Salihoğlu, baskıcı ve keyfi uygulamalarda bulunan cezaevi görevlileri ile ilgili başvuruların olduğunu ancak haklarında yasal bir işlem yapıldığına dair bir bilgi edinmediklerini sözlerine ekledi. Salihoğlu "Adaletin tesis edilmesine engel olan bu cezasızlık yöntemi işkence ve kötü muamele yapan görevliyi daha da tetiklemekte hele bu duruma birde dünya görüşü/siyasi ideolojik yapısı eklendiğinde başvurulardan da gördüğümüz kadarıyla çok daha vahim davranışlar sergileyebilmektedir. Bu durum özgürlüklerini kullanma konusunda en korunmasız insanlar olan mahpusları olumsuz yönde daha fazla etkilemektedir" ifadelerini kullandı.

OHAL EN ÇOK KİMLERİ ETKİLEDİ?

OHAL sonrası hükümetin "darbecilere" yönelik getirdiği düzenleme ve kısıtlamalardan esas olarak politik suç iddiasıyla tutuklu bulunanların etkilendiğine dikkat çeken Salihoğlu, "İlk düzenlemeler ile FETÖ soruşturmaları nedeniyle gözaltına alınanlar, tutuklananlar yasal haklarını kullanma konusunda daha fazla baskıya maruz kaldılar, özellikle ilk aylarda cezaevlerinden gelen yakınmalar o yöndeydi, ancak esas olarak politik suç iddiasıyla tutuklu/hükümlü bulunanlar her zaman daha kısıtlayıcı muamele ile karşı karşıyadır" ifadelerini kullandı. (Ankara/MA)
 

Evrensel'i Takip Et