06 Ekim 2017 01:20

Katalonya bağımsızlık ilan ederse ne olacak?

Katalan Eğitimci, Eski Sendikacı Rosa Cañadell, bağımsızlık referandumu sürecine dair izlenimlerini Evrensel için yazdı.

Paylaş

Rosa CAÑADELL
Barselona

Katalan hükümeti hazırladığı ‘yol haritası’nı izleyerek 7 Eylül’de Katalan Parlamentosunda Referandum Yasası’nı, muhalefet partilerinden (Halk Partisi PP, Katalonya Sosyalist Partisi PSC ve Ciudadanos/Yurttaşlar) 52 milletvekilinin salonu terk ettiği acil oturumda kabul etti. 

Yasa, Juntas pel Sí ve CUP partilerinin 72 oyuyla onaylandı. 1 Ekim Referandumu çağrısının yasal zemini böyle oluştu. Hemen ardından Anayasa Mahkemesi yasayı reddetti, belediyeleri ve 77 üst düzey yetkiliyi “referandumu engellemeleri” gerektiği konusunda uyardı. 

O andan itibaren, (Sağcı Başbakan) Mariano Rajoy’un merkezi hükümeti ile Carles Puigdemont’un Katalan hükümetini karşı karşıya getiren “yasal ve polisiye savaş” başladı. 

DİRENİŞ, DAYANIŞMA, ÖRGÜTLENME

1 Ekim pazar günü ise sabahın ilk saatlerinden itibaren tüm seçim merkezlerindeki sandıklar çok sayıda kişi tarafından polise karşı ‘savunuldu’. Pusulalarda “Katalonya’nın cumhuriyetle yönetilen bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz? evet ya da hayır” yazıyordu. 2 milyondan fazla yurttaş okulların önünde saatlerce oy sırası bekledi ve tüm gün seçim merkezlerine sahip çıktı. 

İlk saatlerden itibaren İspanyol polisinin vahşi saldırıları biçiminde baskı da başladı. Katalan polisi (los Mossos) de pasif kalarak suç ortaklığı yaptı, sandıklara yapılan müdahaleyi önlemek istemedi (Ya da bu yönde talimat aldı)

HEM VOTAT! OY KULLANDIK!

Sonuçta 800’den fazla insan, sadece oy kullanabilmek için 400 binadaki 2 bin sandığı korumak üzere yaptığı barışçıl savunma nedeniyle yaralandı. 

Bu arada dayanışma, kendiliğinden örgütlenme görüntüleri de ortaya çıktı ve bazı köylerde tüm halkın birleşmesiyle polislerin geriletilmesi başarıldı. Gerçek anlamda yurttaşların büyük bir bölümünün barışçıl olarak ve coşkuyla katıldığı ve nihayetinde oy kullandığı bir deneyim oldu. 

Referandum günü, sokakları ve meydanları dolduran “Hem votat/Oy kullandık” haykırışlarıyla sona erdi. 

BAĞIMSIZLIK İLANI HAZIRLIĞI 

İspanya devletinin, Madrid, Sevilla, Bilbao, Santiago de Compostela gibi çeşitli başkentlerinde dayanışma eylem ve gösteriler düzenlendi. İspanyollar da Katalonya’nın savunulması ve Rajoy’un baskılarına karşı sokağa çıktılar. 

Gecenin sonunda sonuçlar açıklandı: 5 milyon 313 bin seçmenin 2 milyon 262 bin 424’ü oy kullanmıştı, yani yüzde 42 katılım olmuştu. Katalan hükümetinin hesabına göre buna polisin el koyduğu 770 bin kadar oyu da eklemek gerekiyor. 

Oy kullananların yüzde 90’ı Katalonya’nın bağımsız bir cumhuriyet olmasına ‘evet’ demiş, yüzde 7.8’i ‘hayır’ demişti. Yüzde 2’si geçersiz oy kullanmış ve yüzde 0.89’u da boş oy atmıştı. 

Başkan Puigdemont ise televizyona çıkarak, “Katalonya, Katalonya Cumhuriyeti adında bağımsızlık bir devlet kurma hakkını kazanmıştır” dedi. İşaretler, Katalan Parlamentosunun Katalonya’nın İspanya devletinden tam ayrılığını ilan edeceği yönünde. 

BAZI DEĞERLENDİRMELER

Büyük katılım ve bağımsızlığa evet oylarının çokluğuna rağmen, gerçekte, Katalonya yurttaşları neredeyse ikiye bölünmüş durumda. 

Referandumun, merkezi hükümetin tutumu nedeniyle yasal koruma altında gerçekleşmemiş olması nedeniyle bağımsızlıktan yana olan ve olmayanların gerçek sayısını bilmemiz mümkün değil. 

Fakat, aşağı yukarı da olsa görülen o ki, insanların yarısı İspanya’dan ayrılmak istiyor, diğer yarısı ise şu anda bulunduğumuz konumda kalmak ya da devlet içinde halkların bir federasyonu gibi başka bir çözüm istiyor.

Soru şu: Nüfusun yarısı karşıyken, merkezi hükümetin Katalonya’nın kendi kaderini tayin hakkı karşısındaki tavrı olumsuz ve uluslararası destek de azken, Referandum hukuki fakat yasa dışı görülürken, bağımsızlık ilanı nasıl bir gelecek getirecek?

KATALAN SOLU NE DİYOR?

Ayrıca belirtmek gerekir ki sadece halk değil, sol partiler de bölünmüş durumda. Gerçekte, soldaki birçok kişi, Katalan sağının liderliğinde bir bağımsızlık süreciyle ilgilenmiyor. Ve aslında, bir “yurttaş devrimi”nden bahsetsek de bütün bu süreç iki parti tarafından yönetildi; ERC (Katalonya Cumhuriyetçi Solu) ve PdeCat (Katalonya’yı 30 yıl yönetmiş ve halk düşmanı tasarruf kesintilerinde her zaman bugünkü merkez hükümet PP ile birlikte hareket etmiş olan eski CiU partisi).

Katalan hükümetini destekleyen tek radikal sol örgüt, bağımsızlık yanlısı ve antikapitalist bir parti olan fakat hükümetin eliyle bağımsızlığa gidilmesi için tüm sosyal kesintileri destekleyen CUP oldu. 

Hükümet de, tüm mekanizmasını bağımsızlık lehine çalıştırdı: Medya kuruluşları, referandumun örgütlenmesi, evet propagandası, Katalan polisinin tutumu vs. Tüm diğer seçenekleri dışarıda bıraktı. 

ZAFERLE TOPLUMSAL DURUM ARASINDA...

Tüm bunlar gelecek açısından ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Toplumsal içeriği olmayan bir bağımsızlık, krizin, kesintilerin ve sağlıkta ve eğitimdeki özelleştirmelerin mağduru olmuş birçok halk kesimi tarafından olumlu karşılanmıyor. Fakat halkın diğer kesimi, dün sokağa çıkarak cesurca ve barışçıl olarak referandumu savunanlar da zaferlerinden geri adım atmak istemiyorlar. 

Sol parti CatEnComú’nun liderleri Barselona Belediye Başkanı ve Ada Colau ve Xavier Doménech, karar verme hakkını savundular ve referanduma katılma çağrısı yaptılar, fakat ‘evet’ ya da ‘hayır’ çağrısında bulunmadılar. Aslında, kendi partilileri ve seçmenleri arasında ‘hayır’ diyenler ‘evet’ diyenlerden fazla. 

BAĞIMSIZLIK İLAN EDİLİRSE...

Peki ya kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsızlık hakkı etrafından biriken tüm bu enerji, katılım ve öz örgütlenme iradesi, daha adil, daha demokratik ve sosyal bir toplum yaratma talebi için dönüştürülemez mi?

Mevcut güç dengeleriyle ve Avrupa Birliği’nin, Avrupa Merkez Bankasının, çok uluslu şirket, banka ve finans kurumlarının çıkarlarının bıraktığı dar marjın içinde, daha sosyal bir Katalonya Cumhuriyeti inşa etmek mümkün müdür?

Ya bağımsızlık ilan edilir ancak İspanya hükümeti bunu reddederse? Ya tankları gönderirlerse?

Şu andan itibaren ne olacağı tamamen belirsiz durumda. 

ROSA CAÑADELL KİMDİR?

Katalan eğitimci, sosyal aktivist. Psikoloji ve öğretmenlik mezunu. 20 yıl boyunca ortaokul ve lise öğretmenliği, 8 yıl boyunca direktörlük yaptı. 8 yıl boyunca USTEC•STEs (IAC) Sendikasının sözcülüğü görevini üstlendi. Kamu eğitiminin savunulmasının yanı sıra ve çeşitli sosyal hareketlere katıldı. Socialime21, MST Barselona, Avrodan Çıkalım Platformu ve ILP de Educación (Eğitim için Yasal İnisiyatif) üyesi. 

  • İspanya Başbakanı Rajoy (solda) ve Katalan Hükümeti Lideri Puigdemont

Çeviren: Elif Görgü

ÖNCEKİ HABER

Artık Manos var: ‘Sennur Sezer’in Gecekondu’sundan çıktık’

SONRAKİ HABER

Dicle Üni.'de 100 işçinin işten atılması muamması sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa