Cezaevlerinde hasta tutukluların koşulları daha da ağırlaştı
İHD Yöneticisi Necla Şengül, cezaevlerinde 10 yıldır tutulan hasta tutuklular olduğunu söylerken devletin ölümleri seyretmekle yetindiğini belirtti.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) Eylül ayı verilerine göre cezaevinde bin 36 hasta tutukludan 363’ü ağır hasta. İHD Hapishane ve Örgütlemeden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Necla Şengül, OHAL sonrası hasta tutukluların koşullarının daha da ağırlaştığını kaydetti. Hasta tutuklularla irtibatta olan Şengül, cezaevlerindeki gözlemlerini şöyle aktardı: "Türkiye'de hapishaneler, Osmanlı’dan devir aldığı zindancı bir mantıkla tüketme ve yok etme mekânları olarak kullanılıyor. Listemizde 10 yıl önceki mahpusların varlığı söz konusudur. Yani 10 yıldır bu insanlar yaşamla ölüm arasında direnmekte ve durumları her gün kötüleşmektedir. Yaşamını yitirenler ise göz göre göre devletin ölümlerini seyrettiği insanlarımızdır."
'ATK BİLİM MERKEZİ DEĞİL NOTER'
İHD'nin son 10 yıldır hasta tutuklulara dair rapor hazırladığını hatırlatan Şengül, "Bu süre içinde, hasta mahpuslara karşı, kelepçeli tedavi, hapishanelerdeki doktor yetersizliği, ilaçların tedarik edilmesinde yaşanan sorunlar, hastanelere gidip gelişlerdeki işkence ve kötü muamele, tedavilerin yarıda bıraktırılarak mahpusların sürgün edilmeleri, hastaneye sevk sorunları, mahkûm odalarının yetersizliği,ATK’nin bilim merkezi gibi değil hükümetin noter görevini yapması gibi hak ihlallerinde değişen yani iyileştirilen bir gelişme gözlemlemedik" diye konuştu.
'SIRA SİZE GELECEK'
Hasta tutukluların tedavi olanaklarından faydalanmadığını vurgulayan Şengül, cezaevlerinde tecride dayalı koşulların, tutuklu ve hükümlülerin ruh ve beden bütünlüklerini tehdit ettiğini ifade etti ve şöyle konuştu: “Özellikle son dönemde hasta mahpuslar için yapılan R Tipi hapishanelerden almış olduğumuz başvurularda “Sıra size gelecek bekleyin” türünden söylemler aslında hasta mahpusa yaklaşımın ana fikridir. Bunlarla övünen hükümet iki eli olmayan, yatalak hastayı, tekerlekli sandalye kullanan mahpusu tekli hücrede alıkoyarak işkencenin en acımasızını uygulamaktadır. Boyundan aşağısı felç olan bir mahpusu bile tahliye etmeyerek vicdansızlığın ne olduğunun tanıklığını bize yaşatmıştır."
'CEZAEVİ KOŞULLARINDA TEDAVİ EDİLMELERİ MÜMKÜN DEĞİL'
Hasta tutukluların cezaevi koşullarında tedavi edilmelerinin de mümkün olmadığını vurgulayan Şengül, önerilerini şöyle sıraladı: "Durumu ağır olan 363 hastanın derhal salıverilmesi gerekiyor. Geriye kalan hasta tutukluların tedavilerinin önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bizim tek talebimiz tartışmasız bunun uygulanmasıdır. Örtülü bir af çıkararak insan hayatına kastetmiş birçok adli tutuklu salıveriliyor. Kadına şiddet uygulayan, çeteler, mafyalar salındı ama bunun yanında cezaevinde boynundan aşağısı felç olan insanlar bile serbest bırakılmadı. Tehlike olarak güvenlik gerekçesiyle bu insanları çıkarmıyorsunuz.” (Ankara/MA)