CMS işçisinin koşulları ağır, beklentisi yüksek
Yoğunluğu genç olan işçilerin düşük ücrete çalıştığı CMS'de toplu iş sözleşmesinden beklenti yüksek.
CMS işçisi
İzmir
Genelde genç işçilerin çalıştığı CMS, jant sektörünün en gelişkin fabrikası olmasına rağmen ücretlerin düşük olduğu bir fabrika.
“Yabancı şirkettir, kurumsal şirkettir” diyerek öncellikle tercih edilmesinin dışında aslında çalıma koşulları ağır ve zorlu. Zaten işçilerin genelinin genç olması da buna bağlı.
Aldığımız ücretler çok düşük ve üstelik diğer kurumsal firmalarda olan ikramiye gibi şeyler de yok bizde. Aslında yabancı şirket olması, kurumsal olması, “Biz buradan emekli oluruz” düşüncesi çekiyor bizi bu fabrikalarda çalışmaya.
TİS süreci yaklaşırken başlarda “İyi zamlar alacağız” deniliyordu. “Pevrul Başkan açıkladı zam oranlarımız yüksek olacak, iyileştirmeler olacak” deniliyordu. Süre yaklaştıkça şube başkanının yaptığı gezilerde “Hepsini beklemek zaten hayalcilik, ama iyi zam alacağız” söylemleriyle başlayan süreç, kendi hazırladıkları taslağa bile güven duygusunu yitirdikçe “zaten hepsini alamayız”a kadar dönüştü.
Hatta, “Nasıl görünüyor, ne kadar zam alabiliriz” sorularına temsilcilerden “Bilemeyiz daha masaya oturmadık” cevapları gelmeye başladıkça beklentiler iyice aşağı doğru itilmeye başladı. Aslında bana göre bu tabloda bırakalım yüzde 40’ları falan yüzde 20 bile iyi bir zam gibi duruyor.
Anlayacağınız süreç yaklaştıkça Türk Metal yine rolünü oynamaya başlayıp kendi TİS taslaklarına bile hayal olarak bakmaya başlamış gibi görünüyor.
Bizler ise ücretlerde ve çalışma koşullarında bir iyileştirme olmazsa, daha iyi ücretli bir iş bulan herkesin “garanti şirkettir”den vazgeçip oraya yöneleceğini düşünüyoruz.
ETKİMİZİ SENDİKA VE PATRONA GÖSTERMELİYİZ
CMS işçisi
İzmir
Yaklaşmakta olan toplu iş sözleşmesi sürecinde, sendikamız Türk Metal her zamanki gibi vaatlerle bizleri kandırmaya çalışıyor. Fakat patronla masaya oturduklarında neler çevirdiklerini biliyoruz. Metal işçileri olarak bizler yaptığımız işin ağırlığının, tehlikesinin farkındayız. Bu bilinçle mücadele ederek toplusözleşme süreçlerinde etkimizi sendikaya ve patrona göstermeliyiz.
Türk Metal, işçiyi düşünmek yerine çıkarları doğrultusunda ve sermayenin sözcüsü gibi bir yol izliyor. Sürekli aynı yolda, beraber yürüdüğümüz yalanlarını ağızlarından düşürmüyorlar. Metal işçileri olarak yapmamız gereken, patroncu sendikalara inanmak yerine birlik, beraberlik içinde haklarımız için mücadeleyi yükseltmektir.
Bizler kimsenin cebindeki parayı istemiyoruz. Emeğimizle yarattığımız değerin adaletli bir şekilde pay edilmesini istiyoruz. Bu sözleşme dönemini kendimize dönüm noktası olarak görüp, hakkımız olan sözleşmeyi yapabilmek için birlik olmalıyız.