10 Ekim Ankara Katliamı'nda yitirilenlere mücadele sözü
10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybedenler, katliamın 2. yılında Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda anıldı. Yitirilenlere mücadele sözü verildi.
10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler iki yıl sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda ziyaret edildi. Bombalı saldırının gerçekleştiği mitingde dile getirilen emek, barış ve demokrasi talepleri için daha fazla mücadele sözü verilen anmada, katliamın tüm sorumlularıyla aydınlatılması için dava sürecinde dayanışmanın ve desteğin büyütülmesi çağrısında bulunuldu.
10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı'ndaki IŞİD saldırısında yaşamını yitiren 102 can, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda anıldı. Mezar ziyaretleri öncesi saygı duruşu yapıldı ve ölen 102 canın ismi okundu. Anmada 10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği (10 Ekim-Der) adına konuşan İhsan Seylan, 2 yıldır adliye kapılarında adalet aradıklarını hatırlatarak, “Biz yanındakini kaybeden insanlara baktığımızda acılarımızın aynı olduğunu gördük. Biz acılarımızla baş başa kalıyoruz. Biz tabii ki burada binler olmasını isterdik. Dayanışmayı büyütmeliyiz. Bu işi yapan katillerin ortaya çıkması için sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Bizim dostlarımız var ve onlar binlerce büyüyerek devam edecek. Biz çoğaldıkça gerçek katiller ortaya çıkacaktır" diye konuştu. Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, ihmallerden dolayı öfkeli olduklarını belirterek, “Bizi katlederek bitiremeyeceklerini öğrenemediler. Biz bir ölür, bin doğarız” dedi. Bulut, arzulanan emek ve demokrasiyi Türkiye’ye getireceklerini söyleyerek, “İnsanlara karşı tarihsel sorumluluğumuz var. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına hepinizi selamlıyorum” dedi.
POLİS MARŞTAN RAHATSIZ OLDU
Mezarlara yapılan yürüyüş esnasında Ruhi Su’nun “Ellerinde pankartlar” marşının okunmasından rahatsız olan polis marşı engellemeye çalıştı. 10 Ekim günü “Bu meydan kanlı meydan” dizesi söylendiği sırada patlama olduğunu söyleyen polisler marşın okunmamasını istedi. Çıkan tartışma esnasında polis “Bu marş çalınırken bomba patladı. Demek tesadüf değilmiş” diyerek mitingdekileri bombalı saldırıyla suçlamaya kalkıştı.
'SENDİKAMIZIN GÜLEN YÜZÜYDÜ'
Karşıyaka’ya defnedilenlerin mezarları tek tek ziyaret edildi. Çiçekler bırakılan mezarların başında yakınlarını kaybedenler konuşmalar yaptı. İlk olarak İdil Güney’in mezarı başına gidildi. Burada konuşan BTS eski Genel Başkanı Yavuz Demirkol, Güney’in hayatı hakkında bilgi vererek, “Sendikamızın gülen yüzüydü” dedi. “Biz çok öldük, ölmeye devam ediyoruz. Ancak bu katliamı yaratanları, güvenlik önlemini almayanları, basın toplantısında sırıtanları asla unutmayacağız” diye konuştu.
EMEKÇİLER İKTİDARI ALANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM
Emek Partisi (EMEP) GYK üyesi Korkmaz Tedik'in mezarında gerçekleşen ziyarette konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, herkesin mahkeme sürecinde katliama yol verildiğini gördüğünü söyleyerek, “7 Haziran sonrasında elde edilen başarının hazmedilememesi sonucu yapılanları gördük. Henüz barış gelmedi. Daha dün İdlib’e girdiği için sevinen bir iktidar altında yaşıyoruz. Emek daha hakkını almadı. Biz yeniden filizleniyoruz, mücadele etmeye devam edeceğiz. Ekim Devriminde işçiler nasıl iktidarı ele aldıysa, biz de Türkiye'de işçiler emekçiler olarak iktidarı alana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Yoldaşlarımıza sözümüz budur” diye konuştu.
'ONLAR EKMEĞİNE KAN SÜRDÜ, BİZİMKİ TEMİZ'
BTS üyesi Ali Kitapçı’nın mezarı başında konuşan eşi Emel Kitapçı, zamanın gün geçtikçe canlarını yaktığını belirterek şöyle konuştu: “Biz, bu ülkede başkalarının çocuklarının canı üzerinden siyasi rant yapamayacaksınız demek için oradaydık. Biz göz yaşları dökmüyoruz, onun altında öfkemiz akıyor. Biz biliyoruz bugünlerde devletin içerisinde çeteleşmiş bir grup bu katliamı gerçekleştirmiştir ve ölü sayısının artması için elinden geleni yapmıştır. Bunu ileride göreceğiz. Onlar kendi ekmeklerine kan sürdüler ama bizim ekmeklerimiz tertemiz. Çünkü biz bu ülkenin insanları acı çekmesin diye üzerimize düşeni yapmak zorundaydık ve yapmaya da devam edeceğiz” dedi. BTS Ankara Şube Başkanı İsmail Özdemir, kendilerine karşı dayatılan pervasız düzeni kabul etmeyeceklerini belirterek, “Eşit, özgürlükçü bir paylaşım için düzenlenen miting sermaye beslemelerince katledildi” dedi.
'ARTIK ANALAR AĞLAMASIN YETER!'
Uygar Coşgun’un mezarı başında konuşan annesi 2 yıl önce mutlu bir aile olduklarını söyleyerek, “Yıkıldık ama oğlum için ayakta duruyoruz. Sadece adalet istendi, mesleğine aşık bir insandı. Buradaki 102 canla aynıydı. Artık analar ağlamasın yeter. Bizler aileler olarak onların katilleri hesap verene kadar onların mücadelesine devam edeceğiz” dedi. Eşi Mehtap Sakinci Coşgun, eşinin WhatsApp grubuna “efsane miting olacak” diye yazdığını aktararak “Efsane bir miting olmadı ama efsane bir mücadelenin startını verdi” şeklinde konuştu.
ANKARA’DAKİ ANMA PROGRAMI
10 Ekim’de hayatını kaybedenler için Ankara’da düzenlenecek anma etkinliklerinin programı şöyle:
9 Ekim 2017: Saat 18.00’de Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 10 Ekim Fotoğraf Sergisi’nin açılışı yapılacak. Sinevizyon gösterimiyle devam edecek etkinlikte, kurumlar, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralılar söz alacak. Şiir ve müzik dinletisinin ardından barış balonları uçurulacak.
10 Ekim 2017: Saat 09:30- 09:45 yürüyüş yapılacak. Anma programında Barış ve Dayanışma Derneği, katliam mağdurları ve kurum temsilcileri söz alacak. Etkinlikte gökyüzüne barış balonları bırakılacak. (Ankara/EVRENSEL)
KATLEDİLENLER ELAZIĞ'DA DA ANILDI
Elazığ'da da Eğitim Sen şube salonunda anma etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe, EMEP, HDP, DBP ve KESK'e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri katıldı. Saygı duruşuyla başlayan etkinlik ardından yapılan konuşmalarla devam etti. İlk sözü alan Eğitim Sen Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Musa Doğan “Coğrafyamız bir katliamlar coğrafyasıdır” dedi. “Savaşa karşı barış dedik her zaman. Bugünlerde barışı savunmak daha zor ne yazık ki” diyen Doğan, bu katliam bir-iki kişinin yapabileceği bir katliam değildir” dedi. Katliam davasında da her hangi bir ilerleme kaydedilemediğini söyleyen Doğan, “Katliamda yitirdiklerimiz anısına bu mücadeleyi devam ettirmek zorundayız” dedi.
Doğan'ın ardından söz alan Yapı-Yol Sen Şube Başkanı Kenan Korkmaz “10 Ekim öncesi bölgede ciddi katliamlar yaşanıyor, sokak ortasında insanlar katlediliyordu. Buna karşı vicdani olan herkesin ses çıkarması gerekiyordu ve öyle de oldu. Bu vahşete dur demek için böyle bir miting kararı alındı” dedi. “Ülkenin batısından doğusuna halaylar eşliğinde yapılan yolculuklar kana bulandı” diyen Korkmaz “Katillerin bu kadar alçaklaşabileceğini tahmin edemedik” dedi. (Elazığ/EVRENSEL)
‘UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ’
Muğla Emek Gençliği de kaybettiği 16 parti üyesi ve 102 insanı anmak için Sınırsızlık Meydanı’nda açtığı fotoğraf sergisi ve müzik eşliğinde “10 Ekim'i unutmadık, unutmayacağız” diyerek katliamda hayatını kaybedenleri andı. (Muğla/EVRENSEL)
KATLİAMDA HAYATINI KAYBEDENLER LONDRA'DA DA ANILDI
Londra'da Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY-MER), 10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenleri andı. Londra Toplum Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya Avukat İlke Işık, ‘Yaşıyorsak borçluyuz’ kitabının editörlerinden İlhami Şahbaz ve DAY-MER Başkanı Aslı Gül konuşmacı olarak katıldı.
DAY-MER Başkanı Aslı Gül, barışa ve demokrasiye yapılan bu saldırı ve katliamları teşhir faaliyetlerini devam ettireceklerini belirterek, devletin bu katliamdaki rolünü anlattı.
IŞIK: GİDECEĞİMİZ YERE KADAR GİDECEĞİZ
Avukat İlke Işık ise konuşmasına, 10 Ekim öncesindeki devlet ve güvenlik güçlerinin, katillere yol veren tutumunu anlatarak başladı. 10 Ekim'i anlatmak için, daha önceki 5 katliamı da anlatmak zorunda olduklarını söyleyen Işık, savcıları ve dosyayı 8 ay göremediklerini aktardı.
Dava sürecine ilişkin detaylı bilgi veren Işık, davada saldırganlara göz yumanların olmadığını ifade etti.
Ankara'daki tüm yetkililerin katliamda büyük sorumluluğunun olduğunu söyleyen Işık, özellikle Ankara Emniyeti’nin sorumluluğunun çok olduğunu belirti. 62 istihbarat gelmiş olmasına rağmen önlem almayan Ankara Emniyeti’nin miting tertip komitesine haber vermemesine karşın, her zamankinden daha az polis görevlendirildiğini aktaran Işık, tüm devlet kurumlarının bu istihbaratlardan haberdar olduğunu söyledi.
Bombacıların elini kolunu sallayarak kitlenin arasına girdiğini söyleyen Işık, yargılanan 36 kişinin hak ettikleri cezayı almaları ve diğer sorumluların açığa çıkartılması gerektiğini ifade etti.
10 Ekim'de büyük bir katliam yaşandığını, katliam sonrasında da büyük bir dayanışma örneğinin sergilendiğinin altını çizen avukat Işık, “Gideceğimiz yere kadar gideceğiz. Devletin sorumluluğunu mücadelemizle ortaya çıkarmaya çalışacağız” dedi.
‘BARIŞI MUTLAKA GETİRECEĞİZ’
Barışa alerjisi olan bir devlet anlayışıyla karşı karşıya olduklarını söyleyerek konuşmasına başlayan İlhami Şahbaz, Ayşe öğretmenin bir televizyon programına katılarak “Çocuklar ölmesin” dediği için 15 ay ceza almasının; barış talebinin bedeli olduğunu gösteren bir örnek olduğunu belirti.
Hitler'in bilim insanlarını ülke dışına çıkardığı gibi, Türkiye'de akademisyenlere büyük baskı yapıldığını söyleyen Şahbaz, Ankara'da barış mitingine giderken polisin hiç bir önlem almadığını gördüklerini ve saldırının olmasından sonra, 10 Ekim katliamının bir devlet organizasyonu olduğunun ortaya çıktığını belirti.
7 Haziran sonuçlarını da bu katliamlarla cezalandırmaya çalışan bir devlet anlayışının olduğunu söyleyen Şahbaz, barış mitingine ülkenin her tarafından katılımların olduğunu belirti.
Akademisyen Yücel Demirel'le birlikte hazırladıkları ‘Yaşıyorsak borçluyuz’ kitabının hazırlık aşamasını ve katliamdaki tanıkların rolünü de anlatan Şahbaz, kitabın büyük bir dayanışma ile ortaya çıktığını söyledi.
“Katliamda yitirdiklerimizle anılarımız var” diyen Şahbaz, katliam sonrası bir çok insanın ‘Neden ben ölmedim’ dedirten psikolojik sorunlar yaşadıklarını söyledi. Şahbaz, “Ama mutlaka barışı getireceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı. (Londra/EVRENSEL)
ALİ DENİZ’İN MEZARI BAŞINDA ANMA
10 Ekim Ankara Katliamı Antep’te ise Emek Gençliği’nin düzenlediği etkinlikle anıldı. Etkinlikte ilk olarak Emek Partisi İl Binası’nda belgesel gösterimi gerçekleştirildi. Anmaya katılanlar, belgesel gösteriminin ardından 10 Ekim’de hayatını kaybeden Antep Emek Gençliği Yöneticisi Ali Deniz Uzatmaz’ın Narlı Osmandede Köyü’ndeki mezarını ziyaret etti.
Ankara Katliamında hayatını kaybedenlerden biri olan Ali Deniz Uzatmaz’ın anısına, Nar Sanat Sinema Atölyesi öğrencileri tarafından hazırlanan “Bin Doğanlardan Biri” adlı belgeselin EMEP İl Binası’ndaki gösterimine Ali Deniz’in arkadaşları ve yoldaşları dışında gençler de katıldı. Burada bir sunum yapan belgeselin yönetmeni ve aynı zamanda Ali Deniz’in yoldaşı Deniz Kar, “Yaptığımız diğer etkinlikler gibi bu belgesel de yalnızca Ali Deniz’i anlatmak için değil, onunla birlikte tüm hayatını kaybedenlerin, yani 10 Ekim Katliamı’nın hesabını sormak içindir” dedi.
‘BARIŞ VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR’
Belgeselin ardından araçlarla Narlı Osmandede Köyü’ne geçen katılımcılar, Ali Deniz’in mezarı başında bir kez daha katliamda hayatını kaybedenleri andı. Mezar ziyaretinde Ali Deniz Uzatmaz’ın yoldaşları söz alarak hem Uzatmaz’ı anlattı hem de 10 Ekim Katliamı’nın gerçekleştiği siyasal atmosferi hatırlattı. Anmada iki yıl geçmesine rağmen barış ve demokrasi mücadelesinin güncelliğini koruduğuna dikkat çekildi.
Anmada söz alan Emek Gençliği Yöneticisi Cengiz Anıl Bölükbaş, “Bugün buraya kaybettiklerimizi sadece anmak, arkalarından ağlamak için gelmedik” dedi ve şöyle devam etti:
“10 Ekim Katliamında hayatını kaybedenleri anmak, onların yürüttüğü emek, demokrasi ve barış mücadelesinin yükseltilmesi görevini bize hatırlatıyor. Bugün belki kaybettiklerimizin acısıyla belki biraz ağır bir ses tonuyla geldik buraya ama eninde sonunda kazanacağımız mutlak zaferin umuduyla beraber muzaffer bir tonda tekrar yükseltiyoruz sesimizi. Biz, Emek Gençliği olarak, Emek Partisi olarak, tek adam diktatörlüğü için tüm renkleri soldurmaya çalışan, tüm gericiliği ve karanlığıyla üzerimize saldıran bu iktidara karşı, bu baskı ve zulüm düzenine karşı mücadeleyi, Ali Deniz ve yoldaşlarının mücadele ettiği barış, demokrasi ve özgür bir dünya mücadelesini yoldaşlarımızın bıraktığı yerden değil, daha ileriden sürdüreceğimize söz veriyoruz”
Bölükbaş’ın ardından söz alan Emek Gençliği üyeleri hem Ali Deniz ile olan anılarını aktardı hem de mücadelede gençliğin görevlerine dikkat çekti. (Antep/EVRENSEL)
KOCAELİ'DE EMEK GENÇLİĞİ ANMA GERÇEKLEŞTİRDİ
10 Ekim Ankara Katliamı, Kocaeli’de Emek Gençliği tarafından anıldı.
Egitim Sen Kocaeli şubesinde gerçekleştirilen etkinlikte, katliamda yaşamını yitiren Elif Kanlıoğlu anısına çekilen 'Elif' belgeseli gösterildi.
Elif'in yakın arkadaşları ve ailesinin anılarından oluşan belgeselin ardından, belgeselin yönetmenleri olan Elif'in ağabeyi Emre Kanlıoğlu ve Elif Ergezen bir söyleşi gerçekleştirdi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Kanlıoğlu ve Ergezen, belgesel çekimi sırasında zorlandıklarını ifade ederek "Elif'in de dediği gibi, 'Güzel günler bize gelmez, biz güzel günlere yürümedikçe' şiarıyla hareket ettik" dedi.
'BU AZGIN GÜCÜ BİRLİKTE YOK EDECEĞİZ'
Etkinlikte söz alan Emek Partisi (EMEP) MYK üyesi Tarık Erkan ise baskıcı yönetimlerin geçmişten bu yana emek ve demokrasi mücadelesi verenlere saldırıda bulunduğunun altını çizdi. Baskıların gittikçe daha da arttığına değinen Erkan, "Karşımızdaki azgın gücü yok edeceksek birlikte yok edeceğiz. Bu hepimizin önünde duran bir görevdir, demokrasi, barış ve özgürlük isteyenlerin görevidir" dedi.
Mücadeleden yana dirençli olunması gerektiğini belirten Erkan, "Bu baskı ortamında demokrasi, laiklik ve emek mücadelesinde tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve emek örgütleri olarak bu süreçte yan yana kol kola girerek kendimize daha çok güvenerek sımsıkı bir şekilde bir halk hareketi için emek ve demokrasi cephesini işçi sınıfıyla birleştirmemiz gerekiyor. Tarihin çarkı ileri doğru akar, hiçbir zaman geriye doğru gitmez. Mücadeleden ve emekçilerden yana dirençli olmalıyız" ifadelerini kullandı.
Etkinliğe Emek Partisi, SYKP, Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği ve Kadın Emeği Kolektifi üyeleri de katıldı. Öte yandan Kocaeli'de 10 Ekim günü saat 18.00’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB İnsan Hakları (Sabri Yalım) Parkı’nda da bir açıklama gerçekleştirecek. (Kocaeli/EVRENSEL)