08 Ekim 2017 10:58

Büyükada iddianamesi hazırlandı: İnsan hakkını savunmak suç!

Büyükada'da insan hakları eğitimi toplantısına baskın yapılarak gözaltına alınan hak savunucularının iddianamesi hazırlandı.

Paylaş

İstanbul Büyükada'da düzenledikleri eğitim toplantısı sonrasında tutuklanan 8'i tutuklu, 11 insan hakları savunucusu hakkında iddianame hazırlandı. 15 yıla kadar hapis cezasının istendiği iddianamede, hak savunucularının 15 Temmuz sonrası insan hakları ihlallerini arttığına yönelik yazıları, açlık grevlerini cezaevinde sürdüren eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili yazıları ve insan hakları örgütlerine üye olmak isteyen kişilerle yapılan konuşmalar “suç” sayıldı. Hak savunucularının sosyal medyayı aktif olarak kullanarak, etkinliklere çağrı yapması da iddianamede ‘suç’ olarak değerlendirildi.  

İstanbul Büyükada'da insan hakları eğitimi toplantısı sırasında gözaltına alınan ve 8'i tutuklu yargılanan 11 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede insan hakları savunucuları hakkında "Silahlı terör örgütüne yardım etme" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, "gizli tanık 1" farklı ismiyle ifadesi alınan şahıs ile Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğünce ifadesi alınan Ahmet Tunç Tunçten'in beyanları delili olarak sunuldu. Bu ifadeler doğrultusunda Büyükada toplantısının “devlet otoritesini zayıflatmak” amaçlı yapıldığı ileri sürüldü.

Büyükada'daki toplantıyı Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç'ın organize ettiği ancak Kılıç'ın Bylock kullandığı iddiasıyla İzmir'de gözaltına alındığı diğer şüphelilerin ise Büyükada'da buluşup toplantıya başladıkları anlatıldı. İddianamede hak savunucularının CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nü kaosa dönüştürmeye çalıştıkları ve yaşanacak karışıklığı da diğer il ve ilçelere yaymak istediklerinin amaçlandığı iddia edildi.

15 TEMMUZ SONRASI HAK SAVUNUCULUĞU SUÇ MU OLDU?

Tutuklu insan hakları savunucusu İdil Eser'den çıkan dijital materyallerde açlık grevini cezaevinde sürdüren eğitimciler Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili belgenin çıkması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin Güney Kore'den gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Ankara Büyükelçiliğine yolladığı ifade edilen yazılar, suç olarak görüldü. İddianamede Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla, 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, Kılıç'ın Bylock kullanıcısı olduğu, sorgusunda Bylock'u kız kardeşinin eşi eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış'ın yüklemiş olabileceğini savunduğu ileri sürüldü. İddianame savcısı Kılıç'ın bu savunmasını “hayatın olağan akışına aykırı” gördü. Kılıç'ın WhatsApp konuşmaları da delil olarak sunulurken, konuşmalardaki “Yarın acil eylem çıkacak Nuriye ve Semih için, gözaltına alınan Semih ve Nuriye’nin serbest bırakılması için çağrıda bulunabiliyor muyuz?​” yazısı, ayrıca Kılıç ile Af Örgütü’ne üye olmak isteyen kişiler arasında geçen sosyal medya konuşmaları suç sayıldı. Kılıç'tan çıkan “Darbe Sonrası-final.27446.doc” isimli WORLD belgesinde “Türkiye: Darbe girişimi ve sonrasındaki baskının ardından insan hakları ağır tehlike altında” başlıklı yazı, “terör örgütleri lehine algı yaratmak” olarak görüldü.

KİTAPLAR DA DELİLMİŞ

Hak savunucusu Günal Kurşun'a ait “İstanbul Hayır Meclisleri Buluşması-Tartışmalar” isimli Word belgesi içerisindeki yazanlar suç olarak değerlendirilirken, belge içerisinde  Semih Özakça, Nuriye Gülmen ve  Berkin Elvan ile ilgili bölümler olduğu belirtildi. Hak savunucusu Veli Acu'nun Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili yazılarının olmasının yanı sıra, Abdullah Öcalan’nın yazmış olduğu “Mektuplar Belgeler Zafer Kazanan Tarzın Özdilidir”, “Nasıl Savaşmalı (Halk Savaşı Ve Ordulaşma Üzerine Cilt 1” ve “PKK’ye Dayatılan Tasfiyecilik Ve Tasfiyeciliğin Tasfiyesi” kitaplarının ve “4’lerin Gecesi” isimli kitabının PDF halini bulundurması suç sayıldı.

SOSYAL MEDYAYI ÇOK KULLANIYORLARMIŞ

İnsan hakları savunucularının “terör örgütlerine finansman sağladıkları” iddia edilirken, banka hesaplarından yapılan havale ve transfer işlemleri suç kapsamında görüldü. İnsan hakları savunucularının sosyal medyanın aktif olarak kullanmaları da suç olurken, durum “Uuslararası internet sayfaları, Facebook, Twitter, çeşitli forum ve bloglar vb. sosyal paylaşım siteleri üzerinden kitlesel ve örgütsel her türlü etkinlik ve faaliyetlere çağrı yapıldığı, paylaşımlarda bulunularak propaganda yapmak” diye değerlendirildi.

İDDİANAMEDEKİ İSİMLER

İddianamede yer alanlar şöyle, Alman vatandaşı Peter Frank Steudtner ile İsveç vatandaşı Ali Ghravi, Yurttaşlık Derneği'nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Veli Acu, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan,  Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, eski Mazlum Der'li aktivist Şeyhmus Özbekli.

Taner Kılıç hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla diğer şüpheliler hakkında ise, "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Rekolte azlığı limon fiyatını artırdı

SONRAKİ HABER

Çin’de 1,34 milyon kamu çalışanı yolsuzluktan cezalandırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa