9 Ekim 2017 06:08

İzmir'in Buca ilçesinde 12 Temmuz 2016'da 3 katlı bir binanın zemin katında çıkan yangın söndürüldükten sonra baza içinde bir kadına ait cenazeye ulaşılmıştı. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından cenazenin Sibel Çelik’e ait olduğu belirlendi. Çelik'in otopsi raporunda önce cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürüldüğü ve daha sonra evin yakıldığı ortaya çıktı.
 
Çelik'in öldürülmesine ilişkin açılan soruşturmada arkadaşı Halil Yılmaz ile ağabeyi Selman Yılmaz tarafından öldürüldüğü ortaya çıkarken, Selman Yılmaz tutuklandı. Ancak olayın üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen Halil Yılmaz yakalanamadı. Her iki kardeşin, “Tasarlayarak öldürmek" suçundan İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada ise karar verilmesi bekleniyor.

'YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORDU'

11 Ekim'de görülecek duruşma öncesi Çelik'in annesi Cemile Çelik, ana akım medyada kızının "Halil Yılmaz ile nişanlı olduğu" yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Kızı Sibel'in yaşamını yitiren ağabeyinin yüzüğünü parmağından çıkarmadığını belirten Çelik, cenazesini de parmağındaki yüzükten teşhis ettiğini söyledi. Kızının 6 yaşından bu yana safra kesesinde bulunan kist nedeniyle yedi kere ameliyat olduğunu dile getiren Çelik, "Kistten dolayı doktorlar, 'yaşamaz' diyordu. Fakat umudumuzu hiç kesmedik. Kızım yaşamayı çok istiyordu. Umudunu kaybetmedi hiç bir zaman. Yaşamak için mücadele ediyordu. Buna rağmen rahatsız olmadığı sürece çalışır, kendi ekonomisini sağlardı. Dinç durmaya çalışırdı. Ama o kısa ömrünü ona çok gördüler. Kızımı önce bıçakladılar, sonra bedenini yakarak öldürdüler” diye konuştu.

‘KIZIM BİR YERDEN GELECEKMİŞ GİBİ'

Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kızımın 3 defa yanmış bedenine baktım. İnanmıyordum. Hala bir yerden gelecek gibi hissediyorum. Kızımın ölümünü kendime yediremiyorum. İnsanın eceliyle ölmesi faklı, fakat vahşice öldürülmesi dehşet verici. Dışarı çıkıyorum,  balkona bakıyorum belki kızım bir yerden çıkıp gelecekmiş, yine her zamanki gibi 'Anne bugün ne yemek var' diyecekmiş  gibi geliyor." 

‘HESAP SORMAK İSTİYORUM’

Sibel'i öldürenlerden Halil Yılmaz’ın bir an önce yakalanmasını istediğini belirten Çelik, “Hesap sormak istiyorum. Artık Sibel'im gitti. Geri gelmeyecek. Mahkeme oluyor sonuç yok, katil yok. Gerçeklerin gizlendiğini düşünüyorum. Cezaevinde tutulan kardeşi de çok şey biliyor. Başta niyetleri delilleri karartıp olayı unutturmaktı. Muhatap bulamıyoruz. Bu olaylar farklı ülkelerde olsa 24 saat içinde her yerde seferberlik ilan edilirdi. Katiller bulundurdu. Kızımın katili bulunmayana kadar içim rahat değil" dedi.

‘KATİLLERE EN AĞIR CEZA VERİLMELİ’

Kızının faillerinin henüz cezalandırılmamış olmasının erkekleri cesaretlendirdiğini söyleyen Çelik, kızından sonra da yüzlerce kadının öldürüldüğünü  ifade etti. Yargının suçluları bulması, “iyi hal indirimi” ve “tahrik indirimi” uygulamayarak cezalandırmaya gitmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "En ağır cezaya çarptırılmaları gerekiyor. Eğer bu yaşanılanların önüne geçilmezse ilk Sibel olmayacak ve ardı arkası da kesilmeyecek” diye konuştu. 

Türkiye’de ciddi anlamda adaletsizlikler olduğunun altını çizen Çelik, “Kızımın davasını bırakmayacağım. 11 Ekim’de tekrar kızımın davası görülecek. Sonuna kadar katilinin bulunması için mücadele edeceğim. Bu konuda kimseden korkumuz yok. Tek isteğimiz katilin bulunup en ağır cezaya çarptırılması ve kadın katliamların bir an önce önüne geçilmesi" dedi. (İzmir/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İşçiye, düşman hukuku

İşçiye, düşman hukuku

Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulanıyor: Besleme basın devreye sokuldu, valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi… Hiçbirinden sonuç alınamayınca ‘suç icadı’yla BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
16 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et