‘Doğup büyüdüğümüz yerleri terk etmek istemiyoruz’
Diyarbakır Sur’da 2.etap yıkımla ilgili tedirginlik yaşayan yurttaşlar evlerini terk etmek istemediklerini söyledi.
Serpil BERK
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Diyarbakır’ın Sur İlçesinde Alipaşa ve Lalebey’de kentsel kapsamında devam eden yıkımda 1. etap çalışmalarında sona gelindi. 2. etapta yaşanacak yıkım mahalle halkını tedirgin ediyor. Yeni göçlerin yaşanacağı mahallede halk, doğup büyüdükleri sokakları terk etmek istemiyor.
Diyarbakır’da Sur’un Alipaşa Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesi kapsamında mahallenin büyük bir kısmı yıkıldı. Yıkımın neredeyse tamamlandığı Alipaşa’da yeni yapılacak binaların temel atma çalışmaları başlamış durumda. İnşaat çalışmalarının sürdüğü alan ise bariyerlerle kapatıldı. Kentsel dönüşümün 2. etabında yer alan Lalebey Mahallesi’nde ise tedirgin bekleyiş hakim. Bir çok insan doğup büyüdüğü evini terk etmek istemiyor. Henüz yıkıma dair her hangi bir çalışmanın olmadığını söyleyen yurttaşlar, elektrik ve su kesintilerinin insanları mağdur ettiğini dile getiriyor. Birkaç ailenin bir arada yaşadığı mahallede yurttaşlar, evlerine verilecek parayla ailelerin ev alamayacağını söylüyor.
‘VERİLEN PARAYLA 3 AİLE NASIL EV ALACAK?’
Tandır başında ekmek pişirirken konuştuğumuz Ceylan Aydın ise Alipaşa’da son kalan evlerden birinde yaşıyor. 3 ailenin beraber yaşadığı evden çıkmaları için pazar gününe kadar süre verildiğini söyleyen Aydın, “Ben Alipaşa’da doğdum, yine bu mahalleye gelin geldim. Şu an yaşadığımız ev 2 katlı 6 odalı ve 3 aile bir arada yaşıyoruz. Evimize 80 bin lira değer biçtiler. Pazar gününe kadar süre verildi, bu yüzden çıkmak zorundayız. Aylardır elektrik ve suların kesik olması bizleri çok mağdur etti. Şehitlik semtinde kiralık bir daire bulduk, 3 aile bu evde yaşayacağız. Ev için verilen parayla neyi karşılayacağız? 3 aile verilen parayla nasıl ev alacak” diye soruyor.
‘90’LARDA KÖYDEN ŞİMDİ DE SURDAN SÜRÜLÜYORUZ’
Evlerinin yıkılması durumda ne yapacaklarını bilmediklerini söyleyen Sevda Aydın, “İyi kötü burada geçinebiliyoruz, buradan çıkarılırsak ne yapacağız. ’90’larda köyden göçtük, şimdi buradan sürülüyoruz. Burada komşuluk var. Bir şeye ihtiyacın olduğu zaman komşunun kapısını çalabiliyorsun. Bir tas yemeğini paylaşabiliyor, binalara yerleşince bu dayanışma olmayacak, evinde ölsen kimsenin haberi olmuyor. Biz burada yaşamaktan memnunuz, kimseden bir şey istediğimiz yok, bizi rahat bıraksınlar yeter”dedi. İsmini vermek istemeyen bir kadın ise, “Bize bu yapılan zulümdür. Bizi buradan zorla çıkarmaya çalışıyorlar, biz evimizden çıkmak istemiyoruz” diyor.