19 Ekim 2017 00:16

Gazeteci Türker'den tutuklu hak savunucusu Eser'e mektup

Gazeteci Yıldırım Türker, Silivri Cezaevinde tutuklu hak savunucusu İdil Eser'e mektup yazdı; 'Siz içerdeyken daha tekinsiz, bu memlekette yaşamak'

Paylaş

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 9 No’lu Cezaevinde tutuklu bulunan İdil Eser’e

Canım Arkadaşım İdil;

Cezaevinden avukatınla yolladığın mesajları okuduğumda bir anda karşımda beliriverdin. Hiç tanışmadık oysa. Birbirimize seslenmedik, dokunmadık, bakmadık. Oysa o güzel gülüşünle karşımdaydın işte. 

“Sizleri kendi sorumluluklarımla uğraşmak zorunda bıraktığım için üzgünüm” diyordun. “Müziği, kedileri, arkadaşlarımla olmayı, işimin başında olmayı da çok özledim. Ama ben iyiyim, beni merak etmeyin.”

 {{331583}}

İyiliğin, doğruluğun, kendini ciddiye almadan kendi kalabilmekte ayak diremenin solgun ışığı vardı yazdıklarında. 
Gösterişsiz bir berraklık. Aklıma çoktan yitirilmiş, kullanıldığında alay konusu olacak küf kokulu bir kelime geliyor seni düşünürken.
Benim diğerkâm arkadaşım diyorum içimden. 

On yıllardır dostun olanların, hakkında yazdıklarını da okudum. 

En yorgun, en bezgin anımda sırtım okşanmış gibi geldi. 

Şimdi hepinizin, darbe sonrası keşfedilen tamlamayla ‘kokteyl örgüt’ militanı olduğunuz iddia ediliyor. Yeni Türkiye’nin yeni hukuk adamları tarafından. Hem PKK’li, hem Fetö’cü hem de DHKP-C ile bağlantılı imişsiniz. Sevgili savcınız, başbaşa verip toplantı yaparak Adalet Yürüyüşü’nü “Gezi Parkı olayları benzeri şiddet içeren ve toplumda kaos oluşturacak olaylara dönüştürülmesi” amacında olduğunuzun “açıkça anlaşılmış” olduğunu belirtiyor. Muktedir oyunlarının en kaba saba, en kasaba kurnazı işi olduğu günlerden geçiyoruz. Gerekçe bulma gerekliliği fazla geliyor hukuk insanlarımıza. Kanıt dedikleri, hissiyatları. Uygun buldukları niyeti yakıştırıyorlar, düşman gördüklerine. Bizim tarafımızdan daha çok eskiden “açıkça anlaşılmış” olan da bu. 

Kimi insanlar, insanın insana muhtaçlığını çok derinden hisseder. 

Sen, bütün dünyayı kendi bahçesi olarak gören; her acıdan, her zulümden, her adaletsizlikten kendini sorumlu tutan o tuhaf insanlardan birisin işte. 

Parmakla saysan nadirattan olduklarını görürsün, onların.

Ama şundan bir an olsun kuşku duymadım ki; şu gün günden vahşileşen dünya hala dönüyorsa, işte o tuhaf insanların yüzü suyu hürmetinedir. Canlı ve yaşam hakları savunucularının. 

Onlar zulüm makinesinin karşısına dikilip vicdanı örgütler. Muktedirin aklının ermeyeceği yöntemlerle kayıt tutar, hesap sorar, gerektiğinde üzerinde tepinilmiş herkesi omuzunda dinlendirir. Onlar insan olmanın güvencesidir. Siz içerdeyken daha tekinsiz, bu memlekette yaşamak. 
Sevgili İdil;

Senin içindeki ışık, değil kendini bütün koğuşu aydınlatıyordur mutlaka. Nitekim Rusça öğreniyor, yoga yapıyor, okuyor; bir an boş durmuyormuşsun. 

Sana benimkiler dahil bütün kediler ve dostlar sevgilerini yolluyor. 

Ben de kucaklıyorum, canım arkadaşım.  

Gazeteci Yıldırım Türker

ÖNCEKİ HABER

3 gazeteci 24 Ekim'de ilk kez hakim karşısına çıkıyor

SONRAKİ HABER

Kerkük müdahalesine karşı Kürt halkı birlik olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa