Belediye-İş Avcılar Belediyesi’nde yetki aldı

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Avcılar Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çalışan taşeron işçiler içerisinde örgütlenen Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube, yürüttüğü örgütlenme çalışmasının ardından toplusözleşme yetkisi aldı. Sözleşme taslağını işçilerle birlikte hazırlayacaklarını söyleyen Şube Başkanı Erol Özdemir, tüm taşeron işçilere sendikalaşma çağrısında bulundu. 

Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda “6356 sayılı Kanunun 44’üncü maddesi gereğince belirtilen işyerinde Belediye-İş Sendikasının işyeri toplu iş sözleşmesi  yapmaya yetkili olduğunu gösteren bu yetki belgesi verilmiştir” denildi. 

Böylece Beldiye-İş, 2016 yılının Mart ayından beri örgütlendiği Gözdeniz Turizm İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde (Avcılar Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü-Hizmet Alımı) ile işçiler adına toplusözleşme imzalayabilecek.

300 civarı üyelerinin olduğunu belirten Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, Gözdeniz taşeron firmasında çalışan toplamda 430 işçi olduğun belirtti. Park Bahçelerde de örgütlendiklerini söyleyen Özdemir, “120 kişinin çalıştığı park bahçelerde de yetki yetki başvurusunda bulunduk. Yasal süreç devam ediyor” diye konuştu.

TASLAK İŞÇİLERLE HAZIRLANACAK

Bundan sonraki sürece ilişkin de bilgi veren Özdemir şöyle devam etti: “Örgütlendiğimiz bu işyerinde temsilcilerimizin, yöneticilerimizin dışında bir de işçilerin dahil olduğu komitemiz var. Şimdi mümkün mertebe buradaki tüm üyelerimizin katılımı ile, tabana yayarak bir sözleşme taslağı hazırlayacağız. Böylece hem işçiler verdiği mücadelenin karşılığı hakkettiği şeyi almış olacak hem de diğer işçilere örnek teşkile edecek. Biz her ne yapıyorsak üyelerimizle yapıyoruz. Bu da örgütlenmemize bir ivme kazandıracak diye düşünüyorum. Biz yapara önüne de koyarız ancak eğer tabana yayarsanız işin asıl sahibinin kendisi olduğunu hissettirirsiniz işçilere.  Böylece işçi siz olsanız da olmasanız da bu sürece sahip çıkar.”

ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

Örgütsüz olan işçilere de örgütlenme çağrısı yapan Özdemir, “Türkiye’de işçilerin örgütsüz olduğu dönemlerde  başına gelenler belli. Bunun en net örneğini taşeron işçi çalışmasında görüyoruz. Örgütsüz olduğumuz dönemde mevcut hükümet işçi sınıfına dayatmıştır. Örgütlü olsaydık bunu yapamayacaktı. Bu ülkede bu işe kafa yoran herkes biliyor ki işsizlik yüzde 20’lerden aşağı değil. Bunların büyük bir kısmı genç nüfus ve örgütsüz. Biz emekçilerin nasıl yaşadığı ortada. İşçiler aldıkları ücretlerin düşüklüğü ve yaşam koşullarının zorluğu nedeniyle artık ağlıyorlar. Bu sorunu biz birebir yaşıyoruz. Dolayısıyla bu işin ancak örgütlülükle aşılacağı hiç tartışma götürmeyecek kadar açık. Bunun için yeniden yeniden keşfetmeye de gerek yok. Bizim öncüllerimiz buna ilişkin söylenecekleri bize bırakmadan söylemişler. Bizim ise buralara denk düşen adımlar atıp, davranışlar sergilememiz gerekir” diye konuştu. 

TAŞERONA KADRO AÇIKLAMALARINDAN UMUT BEKLEMEK HAYALCİLİK

Taşeron işçi ücretlerinin ağırlıklı olarak 2 bin lira ila 2 bin 250 lira seviyesinde olduğu, 7-8 bin lira alan taşeron işçilerin bulunduğu ve taşeron çalışmaya ilişkin düzenlemeler yapılacağını açıklayan Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın sözlerine ilişkin de konuşan Özdemir şöyle devam etti: “Bu 7-8 bin lira ücret alanlar kimler ben bilmiyorum ama en azından işçiler değil, onu söyleyeyim. Yani elbette ki vardır. Belki daha fazlası bile vardır. Sonuç olarak bu da kamuda birilerinin adamıdır. İşe bile gelmeden aldıkları ücretlerdir. Buralara dair söyleyecek çok sözümüz yok. Çoğunluk üzerinden söylenecek iki cümle var. Taşeron işçilerin aldıkları ücretler 1500 lira ile 2200 lira arasında değişiyor. Bunun ötesinde bir gerçeklik yok. Yıl sonuna kadar bir düzenlemeden bahsediyorlar. Sayıyorlar kendilerince ama kadrodan bahsetmediklerini ben biliyorum. Bir statü belirleyecekler, o statü de bugün 4A, 4B, 4C gibi statülerden birisi olacak.  Hatta hatta burada ücretleri Maliye Bakanlığı belirleyecek deniliyor. Maliye Bakanlığının ücretleri belirlemesi demek, toplu pazarlık hakkımızın elimizden alınması demek. Bunu da mecliste çıkaracağı yasa yoluyla yapacak. Burada da örgütlü bir kesim karşı taleple bulunmadığı sürece, örgütlü bir şekilde ‘hayır kardeşim, benim hakkım budur. Bunu vermiyorsan ben de sana karşılığı veririm’ demediği sürece hükümetin taşerona kadro açıklamalarından bir umut beklemek hayalcilik olur.”