Şırnak'taki madenin ruhsatı yok ama elektrik verilmiş!
Şırnak'ta iş cinayetinin yaşandığı bölge için devlet yetkileri 'ruhsatsız' demişti ancak bölgeye elektrik yine DEDAŞ tarafından veriliyor.
Cihan ÖLMEZ
Mehmet Şah ORUÇ
Şırnak’ta 7 maden işçisinin yaşamını yitirdiği, 1 maden işçisinin de ağır yaralandığı iş cineyetiyle yaşandığı bölgeye devlet ‘ruhsatsız’ dese de bölgedeki tüm ocaklara DEDAŞ tarafından elektrik veriliyor. Bölgede incelemelerde bulunan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Üretim kaçak olsa da pazarlamasının yasal olduğu görülüyor” dedi. Ayrıca resmi olmayan rakamlara göre de son 20 yılda Şırnak'taki kömür ocaklarında yaşanan göçüklerde 220 işçi hayatını kaybetti.
Şırnak'a yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki 1 No’lu Maden Ocağı’nda yaşanan göçük sonrası 7 işçinin hayatını kaybetmesi ve bir işçinin ağır yaralanmasıyla ile birlikte gözler tekrar kentteki maden ocaklarına çevrildi.
OCAKLAR DEVLET GÖZETİMİNDE ÇALIŞIYOR
Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı ocakların özelleştirilmesiyle birlikte Cudi Dağı’na kadar uzanan geniş alanlarda küçük ve orta çaplı ocaklar açıldı. Yereldeki aileler tarafından açılan işletmeler için kaza sonrası resmi yetkililer her ne kadar kaçak dese de yetkililerin bilgisi dâhilinde ocakların çalıştırıldığı biliniyor. Ocak üretim sahalarında 2 Ağustos 2013 tarihinde 3 kişinin ölümü üzerine TKİ Genel Müdürlüğü incelemede bulundu ve gerekli güvenlik önlemleri ile eksiklikler tamamlanıncaya kadar üretimin durdurulmasına karar verdi. Karardan kısa bir süre sonra işletmeler yetkililerle sağlanan mutabakat sonucu tekrar faaliyete başladı.
ELEKTRİK DEDAŞ'TAN
Devlet yetkililerinin ruhsatsız dediği bölgedeki tüm ocaklara DEDAŞ tarafından elektrik veriliyor. Ocaklara 1 kilometre mesafede Maden Askeri Karakolu bulunurken bölge Cudi Dağı’na yakın olduğu için askeri operasyonların güzergâhı olarak da kullanılıyor. Yine alandan çıkarılan kömürler Acar A.Ş. tarafından verilen irsaliyelerle onlarca arama noktasından sorunsuz bir şekilde geçiriliyor. Bölgeden çıkarılan kömür 20'nin üzerinde ile gönderildiği belirtiliyor. Özelikle Sosyal Yardımlaşma Kurumunun dağıttığı, otel ile okulların kömür ihtiyacı bölgeden karşılanıyor.
SON 20 YILDA 220 CİVARINDA İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
Resmi olmayan verilere göre; bölgedeki ocaklarda,1998 yılından bugüne kadar yaşanan göçüklerde 220 civarında işçi yaşamını yitirdi. Yaşanan her göçük sonrası ocaklar kısa bir süreliğine kapatılıyor ancak hemen sonrasında başka çalışma alanı olmadığı için binlerce Şırnaklı tekrar hayatı pahasına ocaklarda çalışmaya başlıyor.
İLKEL YÖNTEMLER KULLANILIYOR
Ocaklarda kömür çıkarılmak için kullanılan yöntem ise yüzyıllar önce var olan ilkel yöntem olarak devam ediliyor. Kentteki ocaklar, farklı şehirlerdeki ocakların aksine derinlik yatay değil dikey olarak kazılıyor. Dikey kazılar sonucu oluşturulan kuyularda işçiler yerin metrelerce altında halat ile sarkılarak kömür çıkarılıyor. İşçilerin çoğu baretsiz, maskesiz çalışıyor. İş güvenliği ve iş sağlığı konusunda hiç bir şart işletmeler tarafından yerine getirilmiyor. Her an göçük tehlikesi ile karşı karşıya kalan işçiler oksijensiz kalıyor.
KENTİN TEK GEÇİM KAYNAĞI
Cudi’nin Gundikê Remo bölgesinden başlayıp kentin eteklerine kadar olan alanda 60 civarında kuyu ve 20'ye yakın açık kömür işletmesi bulunuyor. Bu ocaklar da 3 bin civarında işçi çalışıyor. İşçiler kendi aralarında delici, yağcı ve benzeri iş bölümleri oluşturmuş. 12 saat çalışan işçilerin maaşları da çalıştığı alana göre asgari ücret ile 3 bin TL arasında değişiyor. Ancak Acar A.Ş. yetkilileri maaşı 3 bin olan işçilerin de sigortasını asgari ücrete göre yatırıyor. İşçiler bu durumdan şikâyetçi olsa da başka seçeneklerinin olmadığını kaydediyor.
Yine ocaktaki işçilerin dışında da kömürün eleme ve ayıklaması, torbalanması, pazarlama ve nakliyesinde de yüzlerce insan çalışıyor. Kömür ocaklarının etkilediği en önemli alanlardan biri de nakliyecilik. Onlarca kamyon sürekli olarak ocak sahasından değişik merkezlere doğru kömür taşıyor.
‘TÜM OCAKLAR, ESKİSİ GİBİ TKİ KAPSAMINA ALINMALIDIR’
Göçüğün yaşandığı ocağın yan tarafındaki ocakta çalışan, ancak görüntü ve isim vermek istemeyen işçiler, özelikle yaşanan göçükler sonrası ocakların kapatılmasına yönelik yapılan tartışmalara da tepkili. 2013'te aynı bölgede bulunan bir ocakta yaşanan bir göçük sonrası ocakların kapatıldığını ve ocakların yeniden üretime başlaması için kentte yürüyüş yaptıklarını hatırlatan işçiler, “Ocakların kapatılması sorumluluktan kaçmaktır. Devletin bu soruna kalıcı bir çözüm bulması gerekir. Devletin işletmelere bazı kolaylıklar ve iş güveliğinin sağlanması için teşvik desteğini vermelidir. İşletmeler kar hırsı uğruna işçileri düşünmüyor. Özelleştirmeler, şartlarımızı çok daha zorlaştırdı. Tüm ocaklar, eskisi gibi TKİ kapsamına alınmalıdır” dedi. (Şırnak/MA)
TANRIKULU: ŞIRNAK’TA ÜRETİM KAÇAK OLSA DA PAZARLAMA YASAL
Bölgede incelemeler yapan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Üretim kaçak olsa da pazarlamasının yasal olduğu görülüyor. Bu kaçak sigara değil, kaçak kömür. Alıp cebinizde taşıyamazsınız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu CHP Şırnak İl binasında basın toplantısı düzenledi. CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, CHP Şırnak İl Başkanı Mehmet Uğur ve birçok partili de basın toplantısına katıldı. Şırnak Valisi Mehmet Aktaş ve Şırnak Ticaret Odası Başkanı Osman Geliş ile olay hakkında görüştüğünü aktaran Tanrıkulu, kentin bir çok sorunun olduğuna dikkat çekti.
Tanrıkulu, “Bu alanlar denetimsizdir. O yüzden insanlar canlarını ortaya koyarak kömür çıkarmaya çalışıyor. İşler yolundayken kimse bir şey demiyor. Ancak kaza olduğunda kaçak deniliyor. Bu ocakların da modernize edilmesi gerekir” diye konuştu.
‘KAÇAK SİGARA DEĞİL Kİ CEPTE TAŞINSIN’
Devlet bilgisi olmadan oradan üretimin yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, “Vali ruhsatın varlığını teyit etmedi. Üretim kaçak olsa da pazarlamasının yasal olduğu görülüyor. Bu kaçak sigara değil, kaçak kömür. Alıp cebinizde taşıyamazsınız. Kamyonlarla taşınan, pazarlanan bir madenden bahsediyoruz. Kaçak üretimin yapıldığı yerden pazarlama alanlarına gidene kadar buradaki denetim noktaları göz önünde bulundurulduğunda belli bir aşamadan sonra legal hale gelmiş gibi davranıldığı kesin” dedi.
‘ÇALIŞMA İZNİ YOK ELEKTRİK VERMİŞLER
Çalışma izni yokken üretime açılmaması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “Çalışma izni olmadan kesik olan elektriğin trafolara yeniden bağlanması iş güvencesiz bir çalışma ortamına zemin hazırlamış durumda. İhmal olduğu açık” dedi.
Özelleştirme ve taşeronlaşmanın kazalara yol açtığını söyleyen Tanrıkulu, “Bütün bu kazalar siyasal bir tercihin sonucu yaşanıyor. Özelleştirme, taşeronlaştırma ve denetimsizlik bu kazalara zemin hazırlıyor. Soma’da “fıtrat” dediler, burada da “kader” derler belki ama bunlar ne fıtrat ne kader, doğrudan doğruya cinayet” dedi.
GÖÇÜĞÜN MEYDANA GELDİĞİ YERE ZİYARET
Tanrıkulu ve beraberindeki heyet daha sonra göçüğün meydana geldiği ocağı ziyaret etti. Ziyaret esnasında incelemelerde bulunan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı kişiler, CHP’li heyeti görünce apar topar olay yerinden uzaklaştı. CHP heyeti duruma tepki gösterdi. Olay hakkında bilgi almak istediklerini kaydeden Tanrıkulu, “Devletin bir şey sakladığını gösteriyor. Bir vekile selam bile vermeden kaçıyorlar” dedi. (ŞIRNAK)
Evrensel'i Takip Et