22 Ekim 2017 10:32

'Boşanma kadınların canıyla bedel ödediği bir hak'

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube, 'Muhafazakar Eğitim ve Toplumu Biçimlendirme Çabaları' konulu panel düzenledi.

Paylaş

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube'nin düzenlediği “Muhafazakar Eğitim ve Toplumu Biçimlendirme Çabaları” panelinde son dönemde  toplumsal yaşamı ve eğitimi yeniden düzenlemeyi amaçlayan değişiklikler ve neler yapılması gerektiği tartışıldı. Avukat Sevinç Hocaoğulları 91 yılık Medeni Kanun'daki hakların mücadele ile ilerletildiğini belirterek “Boşanma hakkı şimdi bile kadınların canlarıyla bedel ödediği bir konu” dedi.

Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şube “Muhafazakar Eğitim ve Toplumu Biçimlendirme Çabaları” konulu bir panel düzenledi. Sendika salonunda gerçekleşen panele Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Işıl Ünal ve Avukat Sevinç Hocaoğulları katıldı. Konuşmacılar son dönemde hem eğitimi hem de toplumsal yaşamı yeniden biçimlendirme çabalarını ve neler yapılabileceğini tartıştı.

Panelde ilk sözü alan avukat Sevinç Hocaoğulları, son dönemde toplumsal yaşamı yeniden biçimlendirmeyi amaçlayan yasalar konusunda AKP’nin aceleci davrandığına ve geri adım atmadığına dikkat çekerek, hem kadınları hem de toplumu denetim ve baskı altına tutmak için bu yasalara ihtiyacı olduğunu söyledi. 91 yıllık Medeni Kanun'da kadınların mücadele ederek haklarını ilerlettiğine ve OHAL öncesinde çok daha ilerisini talep ettiğini belirten Hocaoğulları, AKP’nin kadın erkek ilişkilerinde bütün itirazlara rağmen müftülere nikah yetkisi veren tasarıyı yasalaştırarak simgesel bir değişiklik yaptığını ve bu ilişkiyi ‘kadın erkek eşit değildir’ diyen bir kuruma verdiğini söyledi. 

Bu tasarının yasalaşmasından sonra şimdi de boşanma konusunda arabulucuk tartışmalarının gündeme geldiğini kaydeden Hocaoğulları, “Boşanma hakkı şimdi bile kadınların canlarıyla bedel ödediği bir konu” dedi. Hocaoğulları, işçilerin haklarının da yakın zamanda arabulucuya teslim edildiğini hatırlatarak eşit olmayan patron ve işçinin aynı masaya oturtularak işçinin hakları konusunda böyle bir masada pazarlık yapmasının mümkün olamayacağını söyledi. Hocaoğulları aynı durumun şu anda eşit durumda olmayan kadın-erkek ilişkilerinde de geçerli olduğunu ve arabulucuyla çözümün imkansız olduğunu belirtti.

‘ŞİDDET AKP’NİN YASALARA İHTİYACINI GÖSTERİYOR’

Bu yasalara karşı mücadelenin şiddetle bastırılmaya çalışılmasının bu yasalara AKP’nin ihtiyacını gösterdiğini söyleyen Hocaoğulları, “Baskı altına almak ve bunu sürdürmek istiyorlar. Biz niyet okumuyoruz, niyetlerini biliyoruz. AKP toplumu yaptığı değişikliklerle denetlemeye mecbur olabilir. Sadece bunlarla kalmayacak. Başkaca da düzenlemeler öngörüyor. Biz bedel ödeyerek aldığımız haklarımızı onların iktidarı daim olması için kaybetmeyeceğiz. Geri adım atmadan mücadele edeceğiz” dedi. 

DİNİ KONTROL MEKANİZMALARI LAİKLİĞİN OLUŞMASINI ENGELLEDİ

Prof. Dr. Işıl Ünal da bugün yaşanan değişimin devletin baştan itibaren laik bir devlet olarak kurulamamasıyla ilişkili olduğunu söyledi. Devletin içine baştan dini kontrol için Diyanet İşleri gibi kurumlar yerleştirildiğini kaydeden Ünal, bu mekanizmaların lakikliğin oluşmasını engellediğini söyledi. Diyanet İşleri’nin bugüne kadar sorgulanmamasını da eleştiren Ünal, “Kırsaldaki bir kadın ‘Ne fark eder, müftü de devletin memuru devletin nikahını kıyacak’ diyor. Kopma yerine kontrol sonucu bu bağın koparılamadığını ve bu tür düzenlemelerin kabul gördüğünü görüyoruz” dedi. 

Her yapılan değişikliğin kadınların yaşam alanını sınırlandırmakla ilgili geliştiğine dikkat çeken Ünal, din ile ilgili bir konuya kolay itiraz olmadığını ve insanlar üzerinde etkili bir araç olduğunu kaydetti.

‘KENDİ SÖZÜMÜZÜ KURMAK ÖNEMLİ’

Eğitim sistemi içerisinde hızlı ve derin bir değişimin gerçekleştiğini söyleyen Ünal, sadece müfredatın değişmekle kalmadığını okul yaşam alanında bütünsel bir değişim yaşandığını kaydetti. Ünal, nasıl bir yaşam istendiğinin bilincine varılması gerektiğini vurgulayarak, “İktidarın bir yaşam biçimine karşı savaşı var. Tavrını ve neyi ortadan kaldırmaya çalıştığını net biliyor. Nerede durduğumuz, neyi savunmamız gerektiği noktasında netleşmek ve buradan mücadele etmek zorundayız. ‘Başka bir dünya yok diyor’ bize. Kendi sözümüzü kurmak çok önemli” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

AİHM, Barış İçin Akademisyenler'in başvurusunu reddetti

SONRAKİ HABER

HDP, il il eylem yaparak 4 Kasım’ı protesto edecek 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa