Alakır Nehri'nden taşıma suyla hayat mücadelesi
Alakır Vadisi'nde HES’çi şirket tarafından içme suyu kesilen çift 200 metre uzaktaki nehirden su taşıyarak mücadeleyi sürdürüyor.
Mehmet ÇINAR
Alakır Vadisi'nde 14 yıldan bu yana HES'lere karşı mücadele eden Tuğba Günal- Birhan Erkutlu çifti, yaşadıkları alanın hemen yanındaki araziyi satın alıp yeraltı su kaynağını kepçeyle kazarak engelleyen HES şirketi nedeniyle 1.5 haftadır susuz kaldı. Çift, 200 metre uzaktaki nehirden dik yokuştan bidonlarla taşıdıkları suyla hayat mücadelesi veriyor.
Antalya Kumluca'da Alakır Nehri üzerine yapılan ve proje aşamasındaki HES'lere karşı verdikleri mücadeleyle tanınan Tuğba Günal ve Birhan Erkutlu çifti, tehdit edildiklerini öne sürdü. Metamar/Dedegöl Enerji şirketine ait Kürce HES'in bekçisi Şaban Akkay, geçen yıl çiftin komşuları Elif Arığ'a, "Aşağıdakilere söyle. Ayaklarını denk alsınlar. Yoksa bacaklarını kırarız onların" diyerek tehditte bulundu. 'Tehdit' suçundan dava açılan Şaban Akkay, geçen eylül ayında 5 ay hapse mahkum edildi. Mahkeme kararının ardından çiftin Kuzca Mahallesi'nde topraktan yaptıkları evlerinin bulunduğu alanın hemen yanındaki arazinin, HES şirketinin şantiye şefi tarafından satın alındığı iddia edildi. Bu arazide geçen hafta gece saatlerinde kimliği belirlenemeyen kişilerce silahla ateş edildi.
SU DAMLALARINI BİRİKTİRİYORLAR
2 dönümlük araziyi satın alan HES çalışanı, Erkutlu- Günal çiftinin arazisine yeraltından giden su kaynağını kepçeyle kazarak durdurdu. Kaynaktan damlayarak sızan suyu biriktirip, çok az da olsa içmesuyu olarak kullanmaya çalıştıklarını belirten Tuğba Günal, yine HES şirketinin kapı girişi kısmındaki araziyi de satın alıp buraya bir hayrat yaptığını, arazinin içine yaptığı havuza bu suyu verdiklerini söyledi.
1.5 HAFTADIR SU YOK
Yaklaşık 1.5 hafta önceki bu gelişmelerin ardından susuz kalan çifte, sosyal medya aracılığıyla Türkiye'nin dört bir yanından 'Diren Alakır' sloganıyla destek yağdı. Çiftin su hakkının korunması gerektiği belirtilen mesajların yanı sıra, su ihtiyacını gidermesi için de bidon, leğen gibi su kapları gönderildi. Tuğba Günal, yaklaşık 15 dönümlük arazide çok sayıda meyve ağacıyla, yarım dönüme yakın sebze ekimleri olduğunu, sulayamadıkları için birçoğunun kurumaya yüz tuttuğunu söyledi.
200 METRE YOKUŞ
Günlük beslenme ihtiyaçlarını bu bahçede yetişen ürünlerle karşılayan çift, yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan ve eğimli yolu olan Alakır Nehri'nden bidonlarla su taşıyor. Bu suyla bulaşık, banyo, yemek gibi ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan çift çamaşırı da yine nehir suyuyla yıkıyor. Nehirden doldurdukları bidonlarla yaklaşık 200 metre yokuş yukarı taşımak zorunda olan çift, su haklarının gasp edildiği gerekçesiyle mahkemeye başvuracak.
'BİR GÜN HES'Çİ İNSANLAR GELDİ'
Nehir suyunu korumaya çalışırken kaynak suları da kesilen çift, yaşananları şöyle özetledi:
"Evimizin hemen arkasında bir tilki yuvası var. Tilkinin de iki yavrusu. Koskocaman bir yaban domuzu var direkt yaşam alanımızın içinde. Evimizin tam dibinde zehirli bir engerek yılanı var. Arada evimizin içine giren yarasalar var. Her yer zaten akrep ve çeşit çeşit büyüklü küçüklü örümcek dolu. Karşı yamaçta kurtlar, etrafta yaban kedileri, nehrin yanında karşılaştığım porsuklar ve yavruları, tepemizde dolanan şahinler, kartallar. Bunca yıldır birlikte yaşıyoruz. Bir tekinden bile en ufak bir zarar gelmedi bize. Tehdit bile hissetmedik, hissettirmediler de. Bir gün HES'çi insanlar geldi. Bir insanın bu HES'çi insanlara, su kaynağımızın hemen arkasındaki ata yadigarı toprağını satası geldi. HES'çi insanlar da kepçe ile kaynak suyumuzu kesti. Sorsalar evet doğa çok korkunç, hayvanlar çok ürkütücü, tehlikeli ve çok vahşi." (Antalya/DHA)