25 Ekim 2017 13:39

'Madenlerde rant değil, kamu yararı ile proje üretilmeli'

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Şırnak’ta yaşanan maden göçüğünün meydana geldiği saha ve ocaktaki incelemelerinin sonuçlarına ilişkin açıklamada bulundu.

Paylaş

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Şırnak’ta yaşanan maden göçüğünün meydana geldiği saha ve ocaktaki incelemelerinin sonuçlarına ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, ocağa giriş için alınan tedbirlerin işlevsiz olduğu kaydedildi. Olayın meydana geldiği maden sahasının ruhsatlı bir saha olduğuna ve ruhsatının Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı TKİ’ye ait olduğuna dikkat çekilen açıklamada, maden sahasındaki üretimin uzun yıllardır rödevans yöntemiyle özel sektöre yaptırıldığı ifade edildi. Sahadaki üretimin TKİ tarafından sonlandırılmasının ardından rödevansçılar tarafından gerçekleşen üretimin ise madencilik ve bilim tekniği ile işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun olmadığı belirtildi. Açıklamada, maden sahasındaki faaliyetlerin açık işletme yöntemlerine göre hidrolik ekskavatörler ve kamyonlarla yapıldığı ve kademe yüksekliklerinin hayati tehlikeye sebep olabilecek kadar yüksek olduğu dile getirildi. Olayın meydana geldiği kısımdaki iki yerde kömür damarına rastlandığına değinilen açıklamada, buralarda küçük çapta olsa da kazı yapıldığı ve su çekme faaliyetlerinin de sürdürüldüğünün tespit edildiği aktarılan açıklamada, maden sahasında işçilerin dinlenebilecekleri, insani ihtiyaçlarını giderebilecekleri, iş güvenliği mevzuatına uygun bir bina veya sosyal tesisin bulunmadığına da dikkat çekildi.

 

MİGEM DURDURDU, TKİ İHALEYE ÇIKARDI

 

Açıklamada, maden sahasındaki hazırlık, dekapaj ve üretimin 2013 yılında MİGEM tarafından durdurulduğu ancak durdurma kararı devam ederken sahanın TKİ tarafından rödevans ihalesine çıkarıldığı ve 14 Nisan 2017 tarihinde ihaleyi kazanan firma ile sözleşme imzalandığı söylendi. Sözleşmenin imzalanmasının ardından ihaleyi kazanan firmanın hazırladığı projenin, ruhsat sahibi olan TKİ tarafından MİGEM’in onayına sunulduğunun belirtildiği açıklamada, Şırnak Valiliğinin açıklamasında MİGEM’in incelemesinin sonucunda “tehlikeli durumların devam ettiği, üretime yönelik faaliyetlerin durdurulmasına devam edilmesi, tehlikeli durumun giderilmesine yönelik faaliyetlerin sürdürülmesi ve kömür sevkiyatı yapılmaması” kararı verdiği aktarıldı. Kararın yazılı olarak Şırnak Valiliğine ve ve TKİ Genel Müdürlüğüne iletildiği dile getirildi.

 

YANIT BEKLEYEN SORULAR

 

Açıklamada, elde edilen inceleme sonuçları kapsamında şu sorular soruldu:
 
-TKİ Genel Müdürlüğü ve Şırnak Valiliği bu kararın gereğini yapmış mıdır?
-MİGEM’in onayına sunulan proje kim tarafından hazırlanmıştır?
-Hazırlanan projede; kapatma nedenleri ele alınarak çözüm önerilmiş midir?
-Projede işçi sağlığı ve güvenliği bakımından alınması gereken tedbirler önerilmiş midir?
-MİGEM’in bu kararına göre ruhsat sahibi veya rödevansçı firma tarafından “tehlikeli durumun giderilmesine yönelik faaliyetler” için yapılması gerekli çalışmalara yönelik bir proje, risk analizi yapılmış mıdır?
-Risk analizi yapıldıysa bu proje ilgili ve yetkili kurumların onayına sunulmuş mudur?
-MİGEM’in bu kararına rağmen sahada su atımı, hazırlık ve dekapaj faaliyetleri yapılmış mıdır?
-Bu sahada durdurma kararı varken, durdurma kararının gerekçesi olan tehlikeli durumlar ortadan kaldırılmadan ihaleye çıkılması ne kadar hukuki ve bilimsel bir karardır?
-Olayın meydana geldiği sahada ihaleyi alan firma işi başka bir taşeron firmaya devretmiş midir? Aralarında bir taşeron sözleşmesi var mıdır?
-Olayda hayatını kaybeden 8 madencinin SGK’ya kaydı var mıdır?

 

DEVLET MUHATAP OLMALI

 

Tehlikenin yalnızca bu ocakla sınırlı olmadığı belirtilen açıkalmada, bölgedeki onlarca yeraltı ocağında çalışan 500 kadar insanın da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Devlet sorunun muhatabı olma cesaretini göstererek rödevans-taşeron sisteminden vazgeçerek kendi sahasında üretimi kendisi gerçekleştirmelidir” denildi. Ölümlerin son bulması için rant politikaları yerine, kamu yararına politikaların eşliğinde, maden mühendisliği biliminin ve tekniğinin ışığında projeler üretilmesi gerektiği ifade edile açıklamada, bu çalışmalar için üniversitelerden, meslek odalarından, sendikalardan destek alınarak katılımcı bir anlayışla ulusal bir madencilik ve işçi sağlığı- iş güvenliği politikası oluşturulması gerektiğidile getirildi. (Ankara/EVRENSEL)

 

{{336159}}

{{336133}}

{{336093}}

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yazar Cemil Aksu tutuklandı

SONRAKİ HABER

Benzinin litresine 9 kuruşluk zam

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa