'Gazetecilere özgürlük için #ElEleYürüyoruz'

Dışarıdaki Gazeteciler 31 Ekim’de görülecek Cumhuriyet davası öncesi bugün saat 12.00’de Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda buluşuyor. Tüm tutuklu gazeteciler için çağrı yapan gazeteciler, eylem öncesi sosyal medyada da bir kampanya başlattı. #ElEleYürüyoruz etiketiyle başlatılan kampanya kısa sürede TT’de üst sıralara yükseldi.

‘ADALET, HEMEN ŞİMDİ’ 

#ElEleYürüyoruz etiketiyle paylaşılan videoda ise gazeteciler, “Hemen şimdi, adalet istiyoruz” dedi. Kampanya için hazırlanan çağrı metinlerinde ise, “Adalet için, özgürlüğün için, hak için, hukuk için el ele gel. Haber alma hakkın için, tutuklu gazeteciler için el ele gel. Hak savunucuları için, işinden edilenler için el ele gel. Kendin için gel, hepimizin için gel, el ele gel” ifadelerine yer verildi. 

ElEleYürüyoruz etiketiyle paylaşım yapan gazeteciler ise “Tutuklu bütün gazeteciler özgür olsun diye saat 12.00’de Kadıköy’de yan yana el ele omuz omuza ve sarılarak yürüyoruz” dedi.

DEMİRTAŞ: DOĞRU HABERLER YAPABİLME MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUM

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu gazeteciler için bugün saat 12.00’de Kadıköy’de yapılacak “Özgürlük için el ele, adalet için el ele” yürüyüşüne destek mesajı gönderdi. Demirtaş cezaevinden gönderdiği mesajında, “Doğru haberler yapabilme mücadelesini destekliyorum” dedi.

Dışarıdaki Gazetecilerin 31 Ekim’de görülecek Cumhuriyet davası öncesi bugün saat 12.00’de Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Parkı’nda gerçekleştireceği eylemi desteklediğini ifade eden Demirtaş mesajında, ‘Haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulan herkes gibi gazetecilerin de bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerekir. Bunun sağlanması için mücadele eden ‘Dışarıdaki Gazeteciler’ İnisiyatifinin düzenlediği ve Cumartesi günü İstanbul Kadıköy’de yapılacak olan ‘Özgürlük için el ele, adalet için el ele’ yürüyüşünü yürekten destekliyorum” dedi. 

Demirtaş mesajının devamında şu ifadelere yer verdi: “Gazeteciler iktidarın duymak ve görmek istemediği, gizleyerek suçlarını örtbas etmeye çalıştığı konuları halka ilettikleri ve evrensel olan iletişim özgürlüğü hakkını kullandıkları için cezaevlerinde tutuluyor. 

Ne yazık ki Türkiye, bu iktidar sayesinde en fazla gazeteciyi cezaevinde tutan ülke nişanını alıyor. Cezaevlerindeki gazetecilere sahip çıkmak, dışarıda ağır sansür ve baskı koşullarında çalışan gazeteciler için de önemli ve ahlaki bir görevdir. ‘Gerçekler karanlıkta kalmaz’ ve ‘Gazetecilik suç değildir’ anlayışıyla bu tür etkinliklere katılım sağlanması son derece önemlidir. Biliyoruz ki, bu ülkede inşa edilmek istenen ‘tek adam rejimi’ne engel olmanın yegane yolu, her alanda etkili toplumsal muhalefet yürütmektir. 

Bu vesileyle, başta cezaevlerindeki özgür basın emekçileri olmak üzere tüm basın emekçilerini selamlıyor; gazetecilik yapmanın suç sayılmayacağı güzel ve özgür günlerde, doğru haberler yapabilme mücadelelerini destekliyorum.”

(MEDYA SERVİSİ)