Doç. Dr. Galip Yalman’ın emekliliği onuruna panel
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünün önemli hocalarından Doç.Dr. Galip Yalman’ın emekliliği onuruna panel düzenlendi.
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünün önemli hocalarından Doç.Dr. Galip Yalman’ın emekliliği onuruna bölüm tarafından “Siyasal İktisattan Karşılaştırmalı Siyasete” başlıklı etkinlik düzenlendi. Etkinlikte hem Yalman’ın akademiye ve siyaset bilimine yaptığı katkılar hem de neoliberalizmin Dünya ve Türkiye’deki etkileri tartışıldı.
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümüne yıllarca emek vermiş, siyaset bilimi alanında önemli çalışmaları bulunanDoç.Dr. Galip Yalman'ın emekliliği onuruna bölüm tarafından “SiyasalİktisattanKarşılaştırmalı Siyasete” başlıklı etkinlik düzenlendi. İki oturum şeklinde düzenlenen etkinlik Prof. Dr. Ayşe Ayata ve Prof. Alfredo Saad-Filho’nun açılış konuşmaları ile başladı.
Etkinliğin “ Uluslararası Siyasal İktisat: Kriz, Finans ve Kalkınma” başlıklı ilk oturumu Oktay Türel’in başkanlığında Prof. Dr. Korkut Boratav, Doç. Dr. Pınar Bedirhanoğlu ve Dr. Ali Rıza Güngen’in katılımıyla yürütüldü. İlk oturumda Galip Yalman’ın akademiye ve siyaset bilimine yaptığı katkılarla birlikte neo liberalizmin Dünya ve Türkiye’deki etkileri geçmişten bugüne ele alınıldı. Boratav konuşmasında Yalman’ın literatüre ve siyasal iktisat alanına yaptığı katkılardan bahsederek Yalman’ın Türkiye’de siyasal iktisat alanının en önemli fikir hocalarından olduğunu belirtti. Sonrasında söz alan Pınar Bedirhanoğlu neo liberalizmi popülist-otoriterleşme kavramı ile ele aldı. Yalman’ın, devlet-burjuvazi ilişkisi, Türkiye’de neo liberalizmin yükselişi ve bugün gelinen noktadaki konumunu ve etkilerini anlamakta çok önemli bir fikir kaynağı olduğunu belirtti. OHAL KHK’sı ile hraç edilen akademisyenlerden olan Ali Rıza Güngen deYalman’ınkendi üzerindeki ve çalışmalarındaki yeri ve öneminden bahsettikten sonra kapitalizm içerisindeki “değer” kavramı üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
‘AVRUPA GELECEĞİNİ ARIYOR’
Etkinliğin “Karşılaştırmalı Siyaset: Türkiye, Avrupa ve Küresel Güney” başlıklı ikinci oturumu ise Doç. Dr. Dimitris Tsarouhas başkanlığında Prof. Dr. Atilla Eralp, Prof. Dr. Zülküf Aydın ve Doç. Dr Aylin Topal’ın panelist olarak katılımlarıyla gerçekleştirildi. Atilla Eralp Avrupa’da gelecek ve geçmişe dönme korkularının, aşırı ulusalcılık ve içe kapanma sendromuna neden olduğunu belirtti. Avrupa’nın geleceğini aradığını belirten Eralp en önemli sorunlardan biri olarak Radikal Sağ’ın Avrupa’daki yükselişini işaret etti. Buna karşı siyasal güçlerin ve demokrasi odaklarının mücadele ettiğini belirten Eralp, neoliberal iktisadi modelin yarattığı sosyal ve iktisadi eşitsizliklerin gün yüzüne çıktığını ve tartışılmaya başlandığını belirtti.
‘TARIM ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN KONTROLÜNE VERİLDİ’
Prof. Dr. Zülküf Aydın da konuşmasında 1980 sonrası Türkiye tarımında uluslararasılaştırmadan bahsetti. Neo liberal politikalarla birlikte Türkiye’de tarımın uluslarası şirketlerin kontrolüne verildiğini söyleyen Aydın, yıllar içerisindeki tarımdaki istihdam azalması, birçok insanın tarımsal üretimden uzaklaştırılması ve bunların ne liberal politikalar ile bağlantısını anlattı. Aydın, Türkiye’deki tarım politikalarının yine uluslarası sermaye, kurum ve kuruluşların işine gelecek şekilde devlet tarafından uygulandığını sözlerine ekledi. Devletin oynadığı meşruiyet ve verimlilik oyunu ile tarım sanayileştirilmesi ve artık değere uluslarası arası şirketler tarafından el konulduğunu söyleyen Aydın, Devletin çıkarılan yasalar ve zorlamalarla köylüyü susturduğu ve verdiği desteklerle uluslarası sermaye adına üretimi nasıl hızlandırdığını anlattı.
‘SERMAYE-DEVLET İLİŞKİSİNİ ANLAMAMDA YARDIMCI OLDU’
Doç. Dr. Aylin Topal, Yalman’ın eski öğrencisi olarak onunla aynı konularda çalışıp ders vermenin kendisini onurlandırdığından bahsederek, akademik hayatında ve çalışma alanının seçiminde Yalman’ın çok önemli payı olduğu belirtti. Topal, Yalman’dan öğrendiği düşünme biçiminin ve kavramsallaştırmaların bugün başka bölge ve ülkelerde neoliberalizmi, sermaye ve devlet ilişkisini anlamakta fazlasıyla yardımcı olduğunu belirtti. Topal, Yalman’ın ortaya çıkan yeni sorulara, Yalman’ın kendisinin tabiriyle “aktif emeklilik” yıllarında da devam edeceğine inandığını ve yazmayı, üretmeyi sürdüreceğini bildiğini söyledi.
Galip Yalman ile ilgili anekdotların, anıların ve hikayelerin anlatıldığı kimi zaman duygusal ama çoğunlukla keyifle geçen son bölüm Yalman’ın konuşması ile son buldu. Yalman, bunun bir veda olmadığını, yeni bir başlangıç olduğunu vurguladı. Panel, Yalman’ın 1968’de bu yana üyesi olduğu ODTÜ’de 68’in ruhu ile değiştirmeye ve dönüştürmeye devam edeceğinin vurgusu yapılarak sona erdi. (Ankara/EVRENSEL)