Öğrenciler yeni sistemi değerlendirdi: Eşitsizlik değişmedi
Ankara’da farklı liselerden öğrencilerle sınav sisteminin değiştirilmesini konuştuk. Öğrenciler yeni sistemle eşitsizliğin giderilmediğini söyledi.
Milyonlarca öğrenci yeni eğitim dönemine değişen sınav sistemleriyle girdi. TEOG’un yerine getirilecek sistem henüz açıklanmadı, tek sınava indirilen üniversiteye giriş sınavı ise açıklandıktan hemen sonra değişikliklere uğradı. Gelecekleri birkaç saate sığdırıldığı için sürekli stres yaşayan öğrenciler, durmadan değişen sınav sistemlerinin de kurbanı oluyor. Ankara’da bir araya geldiğimiz değişik liselerden öğrencilerle, sınavları ve eğitim sistemini konuştuk. Öğrenciler ön çok geleceklerinin belirsiz olmasından şikayetçi.
EŞİTSİZLİK SÜRÜYOR
Keçiören Kültür Lisesinde okuyan Nadir, sınav sisteminin değişmesindeki amacı anlamadığını ve yeni sistem için umudunun da olmadığını dile getiriyor. Açıklanan sınav sisteminin eşitsizliği ortadan kaldırmadığını söyleyen Nadir gerekçelerini şöyle sıralıyor: “Şu anki konuşulan bilgilerle hiçbir ilerleyiş sağlayamayız. Eşit ağırlık öğrencilerini ve Türkçe, Sosyal bilimler öğrencilerini çok zorlayan bir sistem oluşturuldu. İlerde hukuk öğrencisi olacak çocuklara 10 tarih sorusu sorulacak. Bu kadar saçma bir durum olabilir mi? Matematik, Fen öğrencileri 4 adet dersten sorumlularken Türkçe Sosyal bilimleri öğrencileri 7 dersten sorumlu olacaklar. Sen bu ayrımı yaparken bu öğrencileri nasıl aynı sınava sokarsın ? Geçen sene YGS ve LYS tarih dersinden toplam 59 soru soruldu. Nasıl yanlış bir sistemdeydik ki bu sene toplam 10 tarih sorusuna kadar indi anlam veremiyorum.”
SÖZ ÖĞRENCİLERİ NE YAPACAK?
Keçiören’de bir başka lise Final Temel Lisesi’nde okuyan bir başka lise öğrencisiyle konuşuyoruz. Eşitsiz sınav sisteminden şikayet ediyor: “Matematik ve Türkçe temel ders durumuna geldi. Hatta ve hatta YÖK başkanı ‘Matematik bilmeyen üniversitelerin kapısından bir arkadaşa bakıp çıkmak için bile giremeyecekler’ diye tweet atmıştı. Ama unuttukları bir şey var 2 yıl boyunca matematik görmeyen sözel grubu öğrenciler ne yapacak? Eski sistem ile yenisi arasında bir fark yok. İkisi de aynı renk. Şuan bu sistem yerine kat kat daha iyi bir sınav sistem getirseler bile bir şey değişmeyecek. Çünkü öğrencilere temel aşılanmıyor. Temel olmadığı sürece aynı kalacak bu sistem.”
GÖRMEDİĞİM DERSİ YAPMAM İSTENİYOR
Sisteme ilişkin eşitsizliğe dikkat çeken bir başka lise öğrencisi de Tarık. Bölüm tercihi yapılırken eşit ağırlık öğrencilerine sosyal bölüm seçme şansı tanımadıklarını anlatan Tarık,Türkçe-Sosyal okumak isteyen öğrencilerin Türkçe-Matematik okumak zorunda kaldığını söylüyor. Tarık sözlerini şöyle sürdürüyor: ”Türkçe-Matematik okuyan öğrenciler alan dışı seçim yaparak Türkçe-Sosyalden tercih yapacaklardı ancak bu hakkımız kaldırıldığı için Türkçe-Matematikten seçim yapmak zorundayız. Biz bu sene matematik yapmak zorunda bırakıldık. Benim matematiğe dair hiç bir temelim yok ve bu sene benden matematik yapmam bekleniyor. Ben belki gelecekte iyi bir tarihçi olmak istesem veya iyi bir edebiyatçı olmak istesem yine matematik yapmak zorunda kalacağım. 4 senedir hiç üstüne düşmediğim bir ders matematik benim için. Üniversite sınavında da en fazla 5 tane yapmayı düşünüyordum. Ama yeni sistemle, 5 tane matematik sorusu yapmak beni bir yerlere götürmez.”
‘DEĞİŞİKLİKLER ÖĞRENCİLERİ YIPRATIYOR’
Her sene değişen müfredatın da kendilerini yıprattığını söyleyen Tarık “Bir sene çok önemli diye anlatılan konu diğer sene müfredattan çıkarıldı. Sınav konuları neler, sınavda ne çıkacak bunlara dair hiçbir bilgimiz yok, ama sorduğunuz zaman sınava hazırlanıyoruz” diyor. 15 dakika kuralına da değinen Tarık geçen sene bu kural yüzünden sayısız öğrencinin hayallerinin yıkıldığını hatırlatıyor: “1 yıl boyunca emek veriyorsun, çalışıyorsun, zar zor dershane parası ödüyorsun ve 1 dakika geç kaldın diye sınava giremiyorsun. Çözüm sınav sisteminin değiştirilmesi değil, sınavların kaldırılmasıdır.”
PSİKOLOJİLER BOZULUYOR
Ankara Tuzluçayır’da okuyan lise öğrencileri de aynı kaygıları taşıyor. Bir öğrenci sürekli değişen sistemin kendilerini nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor: “Öğrenci birer deney tahtası ve bu deney tahtalarının üzerinde daha ne kadar öğrenci psikolojisi bozulur daha ne kadar kötü bir sistem getiririz diye uğraşıyorlar. Her dönem daha da berbatlaştırdıkları bilimden uzak müfredatlarıyla cebelleşirken bir de gireceğim sınavın değişmesi elbette ki beni kötü etkiledi. Bununla birlikte gelişen aile baskısı, ekonomik baskı, çevre baskısı da biz öğrencileri artık çıkış yolu olmayan bir duruma sürüklüyor. Ben artık bu bozuk düzenin bir parçası olmak istemiyorum”.
‘ARTIK SUSMAYALIM’
Tuzluçayır’da okuyan bir başka lise öğrencisi sağlıklı bir eğitim sistemiyle karşılaşmanın kendisine ütopik geldiğini anlatıyor. Yaşanan sorunların çözümü için herkesi ses çıkarmaya çağırıyor: “Hiçbir şey yapmıyoruz, kendim de dahil. Alışmış ve ne olursa olsun diye kendimizi harap ediyoruz. Artık durmalı bilinçlenmeli ve çözüm üretmeliyiz. Her sınav sonrası intihar haberleri okumak kimsenin hoşuna gitmiyordur diye düşünüyorum o zaman sıra daha bize gelmedi dememeliyiz. Artık susmak akla mantığa uymuyor. Bu sene sınava giren kişiler ne yapacak? Zaten gelecek kaygısı yaşarken bir de değişen ve gittikçe kötü hale gelen sınav sistemlerinden gına geldi. Parası olanın okuduğu torpille rahat iş bulduğu bu ülkede ya işsizler ordusunun bir parçası olacağız ya da sömürgeci patronların işçisi.” (Ankara/EVRENSEL)