Şehriban Elmas davası: En ağır cezayı istiyoruz
Eşi ve ailesi tarafından işkenceyle öldürülen Şehriban’ın davasında karar günü. Aile ve avukatlar, en ağır cezanın verilmesini istiyor.
Volkan PEKAL
Adana
Eşi ve ailesi tarafından işkenceyle öldürülen Şehriban’ın davasında karar verilecek. Aile ve avukatlar, en ağır cezanın verilmesini isterken, sanık durumunda olan aile üyelerinin de ceza almasını istiyor.
Şehriban Elmas’ın Adana’da işkence ile öldürülmesi davasının karar duruşması yarın Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Karar duruşması öncesi görüştüğümüz Şehriban’ın kız kardeşi Yıldız Kurt, Elmas ailesinin “Namusumuzu temizledik” demeye devam ettiğini belirterek “Biliyorlar namus deyince ceza az alacak. Devlet gerekeni yapsın. Hep namus diyorlar. 10-15 sene ceza alıyorlar, 6 sene yatıp çıkıyorlar. Şimdiye kaç tane kadın öldürüldü. Hep kadın mı haksız? Erkeklerin hiç suçu yok mu?” diye sordu. Müebbet ceza istediklerini dile getiren Kurt, “Öyle bir ceza versinler ki içimiz soğusun. Başkalarına da örnek olsun. Hep namus diyorlar. İzzet adına sayfa açmışlar orada da aynısını söylüyorlar. İzzet’in fotoğrafına ‘Kahpelere inat yaşamaya devam’ yazıyorlar.” dedi.
‘KARDEŞİM 20 YAŞINDAYDI, ONA YAZIK DEĞİL MİYDİ?’
Kız kardeşinin öldürülmesinden beri acılarını dahi yaşayamadıklarını ifade eden Kurt, durmadan tehdit suçlaması ile gözaltına alındıklarını söyledi. Tehditle işleri olmayacağını dile getiren Kurt, “İddiaya göre İzzet’in amcasını dükkanda pompalı tüfekle rehin almışım. Pompalı tüfek zaten benim kadar!” dedi. İzzet Elmas’ın avukatının duruşmada savcıya annesi ile ilgili “Bu bir anne yazık değil mi, nasıl gelinine kıyabilir?” dediğini ifade eden Kurt, “Benim kardeşim de bir anneydi. Daha 20 yaşındaydı ona yazık değil miydi?” diye konuştu. Çocuğun hâlâ devletin koruması altında olduğunu ifade eden Kurt çocuğun kendilerine verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sadece İzzet Elmas’ın değil sanık durumunda olan ailesinden 4 kişinin de ceza almasını isteyen Kurt, kardeşinin evlendiğinden beri hep eşi hem eşinin anne babasının da içinde olduğu aile fertleri tarafından dövüldüğünü ifade etti. Misafirliğe gittiği sırada kendisinin önünde bile kardeşinin dövüldüğünü ifade eden Kurt, “Koruma kararı aldığında İzzet Adana’da değildi. Annesi babası dövdü. Kolu mosmor olmuştu. İzzet döndükten sonra ailesi onu kışkırttı. Benim kardeşim izin almadan bakkala bile gidemezdi. Ayrı eve çıktılar, 10 gün sonra öldürüldü” dedi.
‘TEK KİŞİ BÖYLE BİR KATLİAM YAPAMAZ’
Savcının önceki duruşmada verdiği mütalaasında İzzet Elmas’a kasten öldürme suçundan müebbet, sanık durumunda olan aile fertlerine ise ceza istemediğini dile getiren Müşteki Avukatı Sevil Aracı, Şehriban Elmas’ın kırılmadık kemiği kalmadığını, kafa tasında çökme meydana geldiğini hatırlatarak ateşli bir silah olmaksızın tek bir kişi tarafından bu şekilde katledilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Aynı zamanda sanıkların olay yerinde olmadıklarına dair delil yaratmaya çalıştıklarını yargılamada gördüklerini ifade eden Aracı, “Baba o akşam İzmir’e gittiğini söyledi. Ama olaydan sonra alınmış bilet. Biz ailenin de ceza alması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Adana Kadın Platformu olarak davayı takip ettiklerini ifade eden Aracı, “En ağır şekilde ceza istiyoruz. Çünkü her gün bu cinayetler artıyor. Cinayetin hiçbir gerekçesi olmaz ama kadınlar basit gerekçelerle katledilebiliyorlar. Kadın cinayetlerinin önlenebilmesi için cezada indirim yapılmaması gerekiyor” dedi.