O zaman biz neden oy veriyoruz?
AKP'li belediye başkanlarının Erdoğan'ın talimatıyla istifa ettirilmelerini Esenyurt halkına sorduk.
Eren ERGİNE
Eylem NAZLIER
İstanbul
AKP’de 22 Eylül günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadir Topbaş’ın görevi bırakması ile başlayan istifa furyası Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un istifası ile devam etti.
Şimdiye kadar İBB Başkanı Kadir Topbaş, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur istifalarını sundu. İstifaların artacağı da söylentiler arasında. Değişik kesimler belediye başkanlarının istifa ettirilmesine dair yorum yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Biz de Esenyurt’ta farklı partilere oy vermiş seçmene belediye başkanlarının istifasını nasıl yorumluyorsunuz sorusunu yönelttik. Genel eğilim belediye başkanlarının istifaya zorlanmasının yanlış olduğu ve bunun demokratik olmadığı yönünde. Beğenseniz de beğenmeseniz de seçimle gelen seçimle gider söylemi de oldukça fazla.
‘AĞZINI AÇAN YA SİLİVRİ YA DA METRİS’E GİDİYOR’
İlk durağımız işçi kahvehanesi... Soru kolay ancak cevap almak o kadar kolay olmuyor. Nedenini ise ismini vermek istemeyen MHP seçmeni şöyle anlatıyor: “Ben söyleyince sanki her şey düzelecek, halkın ne düşündüğünü soran yok kör tuttuğunu bilir. Olması gereken şey halk seçmiş seçimle gelen seçimle gider eğer beğenmiyorsa gelecek seçimde oy vermez. Şimdi yeme sırası yeni başkanlarda, biraz da başkaları yesin. Kaç senedir belediyeyi sömürüyor, memleket öyle bir hale geldi ki ağzını açan ya Silivri ya da Metris’e gönderiliyor.’’
Sohbet derinleşiyor, korku da böylelikle kırılıyor daha önce AKP’ye oy verdiğini belirten kişi başlıyor anlatmaya: “Türkiye’nin seçim sistemi yanlış Esenyurt’un nüfusu 1 milyon ama bu semtte oturan bir vekil bile yok hepsi atama. Yerelden milletvekillerinin olması gerekiyor, Erdoğan’ın kendisi söylüyor İstanbul’a ihanet ettik diye. Hiç bir şey iyiye gitmeyecek ne diyorlar bu adayı koyduk bunu seçeceksiniz şimdi de biz koyduk biz alırız diyor, ama halkın ne düşündüğü umurlarında bile değil böyle bir seçim sitemi istemiyoruz. AKP’ye artık oy vermem’’ diyerek sözünü tamamlıyor.
‘AMAÇ YOLSUZLUKLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK’
İşçi emeklisi olduğunu söyleyen ve soyadını vermeyen Ayhan, istifa eden belediye başkanlarının yolsuzluk ya da ‘FETO’ ile ilişkisi olduğunu düşündüğünü söyledi ve şöyle dedi: “Partiye zarar vermesin diye bu istifalar gerçekleşti. ‘Sen istifanı et bizde senin ayıbını kapatalım’ düşüncesi ile belediye başkanları istifaya zorlandı. ‘Partimiz zarar görmesin’ denildi, ama demokratik değil. Seçilmiş olan belediye başkanlarının görev süresi bitmeden istifa ettirilmesi diktatörlük demektir. Yolsuzluk varsa mahkemeye çıkar suçludur, görevden alırsın. Cumhurbaşkanı ‘Seçimle gelen seçimle gider’ diyor. Kendisinden başka herkes gidiyor. Başbakan, belediye başkanları istifaya zorlanıyor. Bu seçimler neden yapılıyor, Cumhurbaşkanına sormak lazım. Biz neden oy kullanıyoruz? Varsa yolsuzlukları ortaya çıkarın, halk da görsün. İstifaların hedefi yolsuzlukların üstünü örtmek. Eğer ortaya çıkarsa iyi biliyorlar partiye zarar verir. ‘Ankara’yı parsel parsel sattık, İstanbul’a ihanet ettik’ diyorlardı doğrudur. Bunları kapatmak, ‘FETÖ’ ile ilgileri olabilir. Halkın yararına olan bir şey yok. İstediğini getiriyor, istediğini istifaya zorluyor. Anlayacağınız padişahlık çoktan geldi.”
‘BU YAĞMURDA BERABER ISLANDINIZ’
Esenyurt meydanda konuştuğumuz Esat Gezer, İstifaların 2019 genel seçimlerine bir hazırlık olduğunu ifade ederek şunları aktardı: “Cumhurbaşkanı, uzun soluklu ranta, yolsuzluğa bulaşmış yol arkadaşlarıyla yolunu ayırarak topluma, kendi seçmenine bir mesaj veriyor. ‘Çürük elmalarını ayırdık, bize oy verin’ diyorlar. 2019’da yapılacak olan seçimde başkanlığı garantiye almak için yol temizliği yapıyor. 20 yıldan fazla bu şehirleri beraber yönetiyorlar. Bu rantın, yolsuzluğun yağmurunda beraber ıslandıklarını çok iyi biliyoruz diyor. Gezer şöyle devam ediyor. “ Esenyurt Belediyesinin de imar yolsuzluğu, kaçak yapılardan elde edilen rantlarla bir sürü yolsuzluğa bulaştığını duyduk, biliyoruz. Bu ayıpları kapatmanın peşindeler. Ne ederlerse etsinler sonu gelmiştir. Bu kadar yolsuzluğa, kirliliğe, kana bulaşmış bir siyasetin sonu geldi. Artık zorbalıkla kendi iktidarını sürdürmek istiyorlar. Başka bir neden ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koltuğunu sağlamlaştırmak için belediye başkanlarının istifasını istemesidir. Kendine itaat eden insanlarla yola çıkarak kendini denemek istiyor
‘BU İSTİFALARIN SEBEBİNİ HALKA AÇIKLAYIN’
Özal Çağlar, “Koltuklarını seven belediye başkanlarının istifa etmesi bizi şok etti. Belediye başkanlarının neden istifa ettiklerini bir türlü açıklamadılar. Biz halk olarak anlamıyoruz bu istifaların sebebini. Halkın seçtiğini Cumhurbaşkanı istifaya zorlayamaz. Biz neyiz burada? Kendi işlerine nasıl geliyorsa öyle davranıyorlar. Halka soran yok. Bu yüzden uzun bir süredir diktatörlükle yönetiliyoruz. Zaten Türkiye’nin ekonomisi batmış durumda. Milyonlarca üniversite mezunu işsiz, inşaat sektörü durmuş, herkes işsiz ekonomi batmış durumda. Kendi ülkesinde, kendi halkına zulüm eden bir lider olur mu? Bence Türkiye bataklığa gidiyor” dedi.
‘HER ŞEY İÇİN BİR KİŞİNİN AĞZINA BAKILIYOR
İsmini vermek istemeyen bir yurttaş, “Bir kişinin isteği ile seçilmiş kişiler istifa ediyorlar. Her şey bir kişiye bağlı oldu. Aslında onlar bu şekilde olmasını istediler. İlk darbeyi de onlar yedi. Dini siyasete alet ettiler. Artık inanın ne yaptıklarını biz de anlamıyoruz” diyor yanında olan arkadaşı başlıyor söze, “Normal koşullarda seçimle gelen seçimle gider. Kendisi milli irade milli irade diyor, milli iradeyi de tanımıyor. Seçilmiş başkanlar milli iradeyle gelmedi mi? Halkın iradesiyle gelen halkın iradesiyle gider. Beğeniriz ya da beğenmeyiz biz göndermeliyiz. Cumhurbaşkanı halkın seçtiğini görmüyor.”
BERABER PARSEL PARSEL SATTILAR
Kadınlar ise görüş vermekte temkinli yaklaşıyor ikna ettiğimiz bir kadın da başlıyor anlatmaya ‘‘Halkın iradesi yok sayıldı. Daha önce HDP’li belediyelere kayyım atandı. Belediye başkanları, milletvekilleri tutuklandı. Kimsenin sesi çıkmadı. Artık bir şeyleri görmeliyiz. Bizim irademiz bu insanlar. Kadir Topbaş’ı hiç sevmem. Çalışmalarını desteklemesek bile onları destekleyenler var ki seçildiler. Bu istifaları bir türlü anlamadık. Varsa yolsuzluğu ortaya çıkar. Üstünü kapatma. Bir şeylerin ortaya çıkmasından korktular. Eğer çıkarsa ‘kandırıldık, anladığımızda yollarımızı ayırdık’ diyecekler. Beraber parsel parsel sattılar. Yeşil bir alan kalmadı” diye konuştu. Yasemin adında bir başka kadın şöyle konuştu “2019 da gidilecek olan seçimde kaybedeceklerini biliyorlar. Çünkü bu belediyelerde yeterince sorun, yolsuzluk, rant, insan kayırmaca var. Bu belediyelere oy vermiş insanların güvenini kaybettiler. Bu bir taktiktir. Bunlara verilen yetkiler yeni gelenlere verilirse halimiz duman.”
ERDOĞAN’A OY VERDİM ÇÜNKÜ ALTERNATİF YOK
AKP’li esnaf giriyor söze belediye başkanlarının istifa ettirilmesinin 2019 seçimlerine yönelik yapılmış bir hamle olduğunu belirterek devam ediyor. “İstanbul ve Ankara’da hayır oyu yüksek çıktığı için yapılmış bir şey o yüzden bu istifalar gerçekleşti. Belediyecilikte vatandaş hizmet bekliyor, biz de Esenyurt’ta hizmet bekliyoruz memnun değiliz belediyeden ama böyle geldi böyle gidiyor. Melih Gökçek’in gitmesi iyi oldu, Türkiye’nin demokratik ülke olduğunu düşünmüyorum, Erdoğan’a oy verdim vermeye de devam edeceğim çünkü alternatif yok. AKP’nin belediyecilik anlayışını beğenmiyorum değişmesi gerekir. Belediye başkanları eğer bir yolsuzluğa, rüşvete karışmadılarsa istifayı kabul etmesinler ama durum böyle değil. Kahvehanede oturan bir başka kişi ise Türkiye de oy verilecek kişinin olmadığını söylüyor, her gelenin cebini doldurduğunu da ekleyerek şöyle devam ediyor’’ Emekliye asgari ücretliye 30 TL zam yapıyorsa ben de oy vermemeyi karar aldım.