DTK: Kürtler yargı yoluyla teslim alınamaz
Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ın görevinden alınmasına tepki gösteren Demokratik Toplum Kongresi (DTK), kararın halkın iradesini yok saymak anlamına geldiğini belirterek, “Kürt halkı yargı kararlarıyla teslim alınamayacak” dedi. DTK binasında gerçekleşen açıklamada konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Muş Milletv
‘HÜKÜMETE GÖRE KÜRTLER DÜŞMAN’
Selim Sadak’ın Milletvekilli olduğu dönemlerde 10 yıl cezaevinde yattığını kaydeden Çelik, “Tüm baskılara, saldırılara ve tutuklamalara rağmen Selim Sadak’ın düşünceleri, fikirleri engellenememiştir” dedi. Başbakan'ın Ortadoğu halklarına yönelik ‘özgürleşmeleri gerektiği’ söylemini hatırlatan Çelik, “AKP iktidarına Kürt halkının da özgürleşmesi gerektiğini hatırlatıyoruz” dedi. Hükümetin başta Kürtler olmak üzere tüm muhalif güçleri düşman olarak gördüğüne dikkat çeken Çelik, AKP’nin bu zihniyetle önceki iktidarlar gibi tarihin çöplüğüne mahkum olacağını dile getirdi.
‘BU TUTUM HALKLARI BİRBİRİNE DÜŞÜRÜR’
Kürtlerin demokratik vatanda birlikte yaşama isteğinin bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Çelik, “Kürtlerin kendilerini yönetebilmesi hepimize kazandırır. 1 yıldır ‘topyekün savaş’ stratejisi ile Kürtleri siyasal tutsak olarak rehin tutmaya devam eden, 373 gündür ağırlaştırılmış tecrit ile Abdullah Öcalan’ı esarete tabi tutan bu zihniyet yanlış stratejisinden vazgeçmeli” dedi. Savaşın ve inkarın para etmediği bir dönemde olunduğunu söyleyen Çelik, “Halkların özgürleşmesi seçeneğinden başka bir çözüm yolu olmayacağı gerçeği iktidarca görülmeli. Bu gerçeği görmemekte ısrar edenler halkların boğazlaşmasına neden olur” dedi. Malatya, Muğla, İstanbul’da Kürtlere ve Alevilere yönelik saldırıları hatırlatan Çelik, “Farkı kesimleri, inançları paramiliter güçlerle terörize ederek, lince kışkırtmak ancak 1930’ların Hitler dönemi ile karşılaştırabileceğimiz manzaralardır. Bu yaşananları DTK ve BDP olarak kabul edemeyeceğimizi bir kez daha söylüyoruz” dedi.
‘BDP’Yİ YARGIYLA DİZE GETİRME ÇABASI’
İçişleri Bakanlığının keyfi davranışlarıyla ve yargı vesayetini arkasına alarak halkın iradesini teslim alamayacağını söyleyen Çelik, “Bu tutumda ısrar edenler BDP’nin kazanımlarını hukuki hileler ile elde edemeyecekler” dedi. Seçimlerin yaklaştığını hatırlatan Çelik, “Yerel yönetim seçimlerinde AKP’nin Kürtlerle, BDP ile bir hesabı varsa, siyasal projelerini halkın iradesine sunsun. Ama onlar bunu yapmak yerine antidemokratik yol ve yöntemlerle herkesi hizaya getirebileceklerini düşünüyorlar” dedi. AKP’nin bu yoldan vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Çelik, yeni siyasi krizlere yol açılmaması gerektiğini ifade etti.
‘ŞEMDİNLİ ‘90’LI YILLARDAKİ GİBİ’
Bir gazetecinin 23 Temmuzdan bu yana Şemdinli’de süren çatışmaları hatırlatması üzerine Çelik, “Yıllardır Kürdistan’da kirli bir savaş sürüyor. Merkez medya ile devletten beslenen yapılar bunu gizleyerek, yaşananları topluma farklı sunuyor. Toplum 10 gündür Şemdinli’de olup bitenlerle ilgili gerçekleri görememe, duyamama durumuyla karşı karşıya” dedi. Çelik “Merkez medyanın yazdıklarının aksine Şemdinli’de bir alan savunması durumu var. PKK tarafından kontrol edilen alanlara savaş uçaklarının ve helikopterlerin müdahalesine rağmen gerillalar alandan koparılamadı” dedi. Onlarca ölü ve köylerin yakılıp, boşaltılması durumuyla karşı karşıya olduklarını kaydeden Çelik, ‘90’ların Türkiye gerçeği ile bir kez daha karşı karşıya olduklarını vurguladı. (Diyarbakır/EVRENSEL)
‘YARGI PAKETİ KÜRTLERİ KAPSAMIYOR MU?’
Barış ve Demokrasi Partisi de (BDP) Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ın görevinden alınmasını kınayan bir açıklama yaptı. 3. Yargı Paketi’nin gündemde olduğu bir dönemde Sadak’ın görevden alındığı belirtilen açıklamada yargı reformlarının Kürtler söz konusu olduğunda geçersiz kaldığı dile getirildi.
BDP Yerel Yönetimler Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sadak’ın görüşleri nedeniyle kovuşturmaya uğradığı ve 10 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtilerek, “İktidarın hoşuna gitmeyen, onu eleştiren her türlü düşünceyi terör örgütü propagandası sayan ve bunu ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ tabiriyle kendince meşrulaştırmaya çalışan zihniyet, bugün bir kez daha adaleti ayaklar altına almıştır” denildi. Mahkemenin, Sadak’ın görüşlerini ‘terör eylemi’ olarak nitelendirdiği belirtilen açıklamada, “Oysaki, yasa maddesinden ve ilgili mevzuattan açıkça anlaşılacağı üzere bu tür düşünce açıklamaları terör eylemi olmamakla beraber, Sayın Sadak’ın herhangi bir yasa dışı örgütsel bağı da Ceza Mahkemesi tarafından tespit edilememiştir” denildi. Açıklamada, 3. Yargı Paketi’nde bulunan ilgili hükme göre Sadak’ın ceza almasının mümkün olamayacağı belirtilerek şöyle denildi; “Ancak, Kürtler ve Kürt siyasetçileri söz konusu olduğunda yargı ve yargı paketleri işlememektedir. Cumhuriyet tarihi boyunca tekçi ve katı merkeziyetçi zihniyetinden kurtulamayan tüm iktidarlar, Kürtleri ve onlar adına siyaset yapanları potansiyel suçlu görmüş, hizaya getirilmesi gereken düşman algısıyla soruna yaklaşmışlardır.”
BİR TEPKİ DE TÜM BEL-SEN’DEN
Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Medeni Alpkaya da bir açıklama yaparak, Sadak’ın görevden alınmasına tepki gösterdi. Seçilmişlerin görevden alınmasının sorunun çözümüne hizmet etmediğini belirten Alpkaya, “Kürt sorunu hâlâ çözüm bekliyor. Toplumsal ve köklü bir mesele olan Kürt meselesine güvenlik eksenli yaklaşımlar kaybettirmeye devam ediyor. Milletvekillerinin dahi giremediği coğrafik alanların artması, ardı arkası kesilmeden devam eden askeri ve siyasi operasyonlar defalarca uygulanagelen yaklaşımlar kaybettiriyor” dedi.
Milletvekilliği veto edilen Hatip Dicle ile birlikte 9 milletvekili ve 21 belediye başkanının cezaevinde olduğunu ve kimi milletvekili ile belediye başkanının sürgün edildiğini dile getiren Alpkaya, “AKP ustalık döneminde baskı arttı, özgürlükler daraldı. Sadak’ın görevden alınmasıyla AKP devletinin ileriye dönük hesaplarının emek ve demokrasi güçlerini tasfiye etmek dışında bir şey olmadığı gün gibi ortaya çıktı. Siirt Belediye Başkanının görevden alınmasını şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)