EMEP kongreleri: Barış ve demokrasi için birleşelim
Emek Partisi, 'Tek adam, tek parti rejimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim' sloganıyla 8. Olağan Kongrelerini gerçekleştiriyor.
Emek Partisi (EMEP), illerde kongrelerini yapıyor. Kongreler, "Tek adam, tek parti rejimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim'" sloganıyla gerçekleştiriliyor.
İSTANBUL: TEK ÇARE İŞÇİLERİN BİRLEŞMESİDİR
EMEK Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü 8. Olağan Kongresini Maltepe’de yaptı.
Kongreye CHP ve HDP il, ilçe yöneticileri, ÖDP, EHP, Halkevleri temsilcileri ayrıca Deriteks, Genel-İş, Belediye-İş, Gıda-İş, Cam Keramik-İş, KESK’e bağlı sendikalardan temsilciler katıldı. 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin yakınları ve katliamlarda yaralananlar da vardı. Kongrede taşeron işçiler ve Suriyeli saya işçisinin konuşması sırasında, “işçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları yükseldi. Sık sık “yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganı atıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek yaptı. AKP’nin yıllarca beraber yürüdüğü yol arkadaşlarının darbesini fırsata çevirdiğini belirten Gerçek, “OHAL’le muhalif televizyon ve gazeteler kapatıldı. On binlerce kamu emekçisi, akademisyen ihraç edildi. Bütün bu süreç tek adam tek parti rejiminin, adım adım faşizmin inşası anlamına geliyor. Halkın büyük bölümü açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Tek adam tek parti diktatörlüğünü durdurmanın yolu halk güçlerinin bir araya gelmesidir” dedi.
Divan oluşturulmasından sonra ilk sözü olan EMEP Genel Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Topçu, iktidarların isimlerinin değiştiğini fakat emekçi karşıtı politikalarının değişmediğine vurgu yaparak şunları söyledi: “12 Eylül’de insanları işkenceden geçirdiler. Sandılar ki gelişen demokrasi ve sosyalizm mücadelesini engelleyebilirler. Engelleyemediler. Yeni gelen kuşaklar, işçiler, kadınlar gençlerle ilerleyecek. Dünya ikiye bölündü; ya emekten ya sermayeden yanasındır. Tek çare işçilerin birleşmesidir, işçi sınıfının iktidarıdır. Bu iktidar da tarihin çöplüğüne gidecektir.”
HDP İl Yöneticisi Nevzat Kılıç da “bütün mücadele alanlarında birlikte olacağız. Kurumsallaşan faşizmin üstüne birlikte yürüyeceğiz” derken Halkevleri İstanbul Başkanı Cihan Uyanık, “Şehirlerimizi parsel parsel satanlara karşı dayanışma ile mücadelemizi yükselteceğiz” dedi.
Deriteks Genel Başkanı Musa Servi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işçiler karşısındaki tutumunu “OHAL’de grev yapamazsınız” diyerek açıkça ifade ettiğini belirtti. “12 Eylül öncesi işçiler gülüyordu, şimdi biz güleceğiz diyenler işçi önderlerini tutukladı. Şimdi de seçilmişleri tutukluyor. Daha çok zulüm ve tutuklamayla ayakta kalan bir iktidar var. Bu saldırılara hedef olanlar işçiler ve yoksullar. Emperyalistlere karşı, para babalarına karşı mücadelemizi ortaklaştırmaktan başka yolumuz yok.”
Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Adil Çiftçi hükümetin tüm sözlerine rağmen taşeron sorununu çözmediğini ifade etmediğini belirterek, “Bu memlekette katliamlar son buluncaya kadar, taşeron sonlanıncaya kadar mücadelemiz sürecektir” dedi. Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Ercan Gürünlü “Emek Partisi’yle gerçekten uzun süredir işçi direnişlerinde beraberiz, çok katkı sundular. Bu ülkede sendikalar, emek ve demokrasi güçleri bir araya gelmeli, birbirlerine alan açmalı ve destek sunmalıdır” diye konuştu.
Gıda-İş Genel Sekteri Levent Gökçek, “Hükümetin işçi düşmanı uygulamalarına karşı işçi sınıfı sadece ekonomik talepleri için değil, tek adam tek parti diktatörlüğüne karşı demokrasi için, kendi iktidarı ve kurtuluşu için birlik olmalıdır” dedi.
SURİYELİ SAYA İŞÇİSİ: MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Kongrede konuşan Suriyeli Saya İşçisi Aziz Kartal, 12 yaşından beri, sabah yedi buçuktan gece 10’a kadar çalıştığını söyledi. Saya işçilerinin çalışma koşularını anlatan Kartal, “Bir madde var, yanında çok durunca saçma sapan konuşmaya başlıyorsun. Çalıştığımız aletlere parmağımızı kaptırınca komple elin gider. Haftalık 150 lira alıyorum. Ne çay arası var ne de doğru düzgün dinlenme. Bütün gün çalışıyorum. Sonra işten atıldım. Başta işten atılmış üç kişiydik. Bir baktık ki 50 kişi olduk. Hemen sonra 100 kişi. Yürüyüşe başladığımızda sayımız bin kişiye çıktı. Sonra Merter’e gittik, sabahtan aksama kadar yürüdük. Bazı taleplerimiz karşılandı. Ama mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.
‘ÖRGÜTLÜ OLARAK AYAKTA KALDIM’
10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitiren Gökmen Dalmaç’ın eşi Firdevs Dalmaç da kongrede söz aldı. “Katliamın üzerinden iki yıl geçti ama hiç geçmemiş gibi. Gökmen yanımızda olsaydı, gençlerin hep önde olmasını isteyecekti. Ama şimdi oğlu Gökmen burada. Hepimiz gibi o da mücadele edecek. Babası onun için bir masal kahramanı, hepimiz için bir kahraman. Her şey değişiyor; sistemler, reformlar, ama bizi kurtaracak sistemin sosyalizm olduğunu biliyoruz.” Katliamda yaşamını yitiren Güney Doğan’ın Babası Mustafa Doğan, “Oğlum çok okurdu. Dersim konusunda özellikle. Ama maalesef devamını getiremedi” derken ortak mücadele ve barış çağrısı yaptı. 10 Ekim Katliamı’nda yaralanan EMEP Üyesi Bahadır Kılıç da, “Tedavime devam eden doktorlar, ‘çabuk toparlıyorsun, bunun nedeni nedir’ diye soruyor. Bunun nedeni arkamda kocaman, beni yalnız bırakmayan bir partimin olmasıdır” dedi.
İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros seçildi.
ANKARA: YENİ METAL FIRTINALARA HAZIRIZ
Emek Partisi Ankara İl Örgütü 8. Olağan Kongresi toplandı. Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan Erdoğan’ın OHAL’i grevleri yasaklamak için kullandıklarını söylediğini hatırlatarak, bugün birçok yerde işçilerin iş ve ekmek talepleriyle direnişe çıksa da iktidarın zorbalıklarıyla da mücadele etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Kongrede konuşan metal işçileri “Önümüzde yeni fırtınalar var ve bundan korkmuyoruz. Türkiye’nin en zengin iş adamlarının olduğu fabrikalarda direnişi örgütledik. Yaptık, yine yapacağız! Yeter ki adımızın hak ettiği gibi emek verelim” dediler.
Emek Partisi Ankara 8. Olağan Kongresi gerçekleştirildi. Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı’nda yapılan kongre Emek Gençliği’nin salona “İşçi sınıfı partisiyle güçlüdür” sloganlarıyla yaptığı yürüyüşle başladı. “Tek adam, tek parti rejimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim” sloganıyla düzenlenen kongrede, “İş, barış, özgürlük” yazısı bir pankartta Türkçe, Kürtçe ve Arapça yazıldı. EMEP Ankara İl Başkanı İlke Işık, “Yalanlarla kurulmuş hepimizin kanı pahasına sürdürülen bu sistemin devam etmesi, işçilerin, kadınların, gençlerin canına mal oluyor. Kadınlar sokakta, işçiler iş cinayetlerinde öldürülürken gençlerimiz geleceksizleştiriliyor. O yüzden yan yana gelmeye, konuşmaya, hayatın yeniden üretildiği her yerde olmaya devam edeceğiz. İlknur yılmaz’ı hatırlatmak isterim. Belgeseli ile ‘Eylül’de bile gülmek’ diyerek 12 Eylül darbesinde bile mücadele edebilmeyi, gülebilmeyi öğretmişti. 10 Ekim’de kaybettiğimiz Şebnem’i, Dilan’ı, Gökmen’i hatırlayalım. Ya bu berbat düzen devam edecek ya da buna son vererek devrim ve sosyalizmi kuracağız” diye konuştu.
‘İŞSİZLİKLE MÜCADELE DENİLEN SERMAYEYE TEŞVİK’
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, emperyalist kutuplaşmaların keskinleştiği ve tek adam rejiminin inşa edildiği bir dönemin yaşandığını söyledi. Gürkan, tek adamın Saray’dan verdiği emirle binlerce kişinin ihraç edildiği, sınav sisteminin değiştirilebildiğini dile getirdi. Yine Erdoğan’ın OHAL’i grevleri yasaklamak için kullandıklarını söylediğini hatırlatan Gürkan, bugün birçok yerde işçilerin iş ve ekmek talepleriyle direnişe çıksa da iktidarın zorbalıklarıyla da mücadele etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Ekonominin geldiği noktanın durgunluk ve geriye düşüş olduğuna dikkat çeken Gürkan, işsizlikle mücadele adı altında sermayeye teşvikler aktarıldığını ifade etti. Bugün genç işsizlik oranının yüzde 25’lere çıkmış durumda olduğunu ifade eden Gürkan, “Cumhurbaşkanı hiç utanıp sıkılmadan kadınların istihdama katılmasıyla işsizliğin arttığını söylemektedir. Tarım politikalarında milli ve yerli politikalarının da çöktüğünü görüyrouz. Yerli araba yapmakla övünüyorlar. Demezler mi; eşeklerime bile ithal saman yediriyorsun, yerli arabayı nasıl yapıyorsun diye” dedi.
Emperyalist haydutluğa karşı bölgede halkların barışını savunmak gerektiğini belirtten Gürkan, Kürt sorununu eşit haklar ve barış temelinde demokratik çözümünün savunulması gerektiğini ifade etti. Gürkan, “Tek adam, tek parti diktarörlüğüne dayanan faşist bir rejimi inşa edeceklerse toplumsal hayatı da buna göre kurgulamak istiyorlar. Kadın politikaları da buna hizmet ediyor.15 yıllık AKP iktidarında kadınlara yönelik taciz, şiddet ve tecavüzler kat be kat arttı” dedi.
HER ETKİNLİK YASAKLANIYOR
Denizlerin avukatı Halit Çelenk’in kızı Serpil Güvenç “Büyük Ekim devriminin, büyük öğretmenler Marx’ın Engel’in düşüncesini gerçekleştiren yapının 100. yılını kutlayacağız” dedi. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi bu mücadeleyi sürdürmekteki kararlılığın önemli olduğunu ifade eden Güvenç, “Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm, yaşasın Emek Partisi ve yoldaşlarım” dedi
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmet Meydan, OHAL’in toplumsal, siyasi ve ekonomik olarak emekçilerin olumsuz etkilendiğini söyledi. Kamu emekçilerinin son toplu sözleşmesinde hükümetin kazandığını belirten Meydan, 2018 bütçesiyle iktidarın emekçilere karşı sermayenin çıkarlarını koruduğunu bir kez daha görüldüğünü söyledi. OHAL ile birlikte Ankara Valiliği’nin üçer aylık sürelerle her türlü eylem ve etkinliği yasakladığını kaydeden Meydan, sendikalarının da neredeyse her etkinliğinin yasaklandığını ifade etti.
‘BU ÜLKENİN SAHİBİ BİZİZ’
KESK Genel Mali Sekreteri Elif Çuhadar, iktidarın kamu emekçileri için mülakattan sonra güvenlik soruşturmasını getirdiğini söyledi. Taşeron işçiler kadro verileceği söylenmesine rağmen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değiştirilerek iktidarın kendi memuruyla çalışmak istediğini dile getiren Çuhadar, bugün küçük ve büyük birçok direnişin büyümesi ve birleşmesi için Emek Partisi’ne büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü ifade etti. Çuhadar, OHAL’i saldırgan politikalarına dayanak hale getiren iktidara karşı mücadelenin, demokrasi ve özgürlük talepleriyle birlikte daha insanca yaşanabilir bir toplum ve çalışma yaşam koşulları için mücadelesiyle birleştirilmesi gerektiğini söyledi. Çuhadar, “Bizler bu ülkenin sahipleriyiz, çünkü üreten biziz diyoruz” dedi.
HDP Ankara İl Eş Başkanı Halil Yıldız, “Türkiye devrimci hareketi ve antisömürgeci güçler 12 Mart’ları, 12 Eylül’leri aşarak bugünlere gelmiştir” dedi. Yıldız, saray hükümetinin OHAL’i sürdürmesininin amacının savaş siyasetine devam ederek, kitleleri sömürmek ve susturmak olduğunu söyledi.
‘EN ZENGİNLERİN FABRİKASINDA DİRENİŞ ÖRGÜTLEDİK’
Kongrede söz alan işçiler fabrikalarda örgütlenmenin önemine dikkat çekerek metal direnişini anlattı. 2015 yılında birçok fabrikaya yayılan metal işçilerinin direnişinde Emek Partisi’nin ulaşabildiği tüm fabrikalarda çalışma yürütmesinin önemli olduğunu belirten işçiler, Türk Traktör Fabrikası’ndaki direnişe ilişkin şöyle konuştu: “Fabrikamızda greve çıkarak 12 gün işyerimizi işgal ettik. Emek Partisi’nin içinde olmadığı birçok direnişin kısa sürdüğünü ancak partinin içinde olduğu her direnişin daha başarılı olduğunu gördük. Önümüzde yeni fırtınalar var ve bundan korkmuyoruz. Türkiye’nin en zengin iş adamlarının olduğu fabrikalarda direnişi örgütledik. Yaptık, yine yapacağız! Yeter ki adımızın hak ettiği gibi emek verelim.”
İl başkanlığına KHK ile ihraç edilen BES Genel Başkanı Fikret Aslan seçildi. (Ankara/EVRENSEL)
İZMİR: İŞÇİLER SALDIRILARI PARTİSİNDE ÖRGÜTLENEREK DURDURABİLİR
Emek Partisi İzmir il Örgütü 8. Olağan Kongresi’nde konuşan Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız, OHAL’le birlikte Hükümetin işçiler ve emekçilere yönelik saldırılarını hatırlatarak, “Bunu geri püskürtmenin kendi partisinde örgütlenmektir. İşçilerin de örgütlenebileceği tek bir parti vardır” dedi.
Kültürpark Gençlik Tiyatrosu’nda yapılan kongreye yüzlerce parti üyesinin yanı sıra DİSK’e bağlı Genel İş Sendikasının İzmir 2 ve 7 No’lu Şube yöneticileri, BMİS İşyeri temsilcileri, Türk İş’e bağlı Sağlık İş ve TGS Şube yöneticileri, KESK’e bağlı Eğitim Sen, BES, SES, Tüm Bel Sen yöneticileri, İzmir Alevi Kültür Derneği, Egeçep, CHP ve ÖDP yöneticileri ve CHP PM üyesi Mustafa Moroğlu katıldı. Kongreye Genel İş İzmir 2 No’lu Şube üyesi İzenerji işçileri “Sosyalizm geçmiş değil, gelecek. İşçi sınıfının partisinin kongresini selamlıyoruz” pankartı ile katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Cabbar Demirci, bütün baskılara karşı işçilerin mücade ettiğini belirterek, “Bize düşen görev emek demokrasi cephesini oluşturmaktır” dedi.
EKİM DEVRİMİN 100. YILI
EMEP MYK üyesi Levent Tüzel, “Tek adam tek parti yönetimine karşı demokrasi için birleşelim” sloganı ile kongrelerini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Büyük Ekim Devrimi’nin 100. yıl dönümündeyiz. Böylesi bir dönemde kongremizi yapmak ayrıca bizi güçlendiriyor. Büyük işçi devriminin kazanımları bir kez daha konuşuluyor” dedi. Kapitalizm ve emperyalizmin can çekiştiğini belirten Tüzel, “Bu sistemin temsilcisi ülkemizde var ve büyük bir yıpranmışlık içersinde ama sanki her şey yolundaymışçasına konuşmaya devam ediyor. 65 milyara varmış bütçe açığını nasıl kapanacağının hesabını vermeyip yine savaş ekonomisini bize dayatıyorlar” dedi. Soma Davası’na da değinen Tüzel, Soma davasının işçi sınıfının davası olduğunu belirterek, 9 Ocak’ta görülecek davaya katılım çağrısı yaptı. Tüzel, OHAL’in hak kayıplarına karşı başta işçiler olmak üzere emekçilerin ortak bir mücadele vermesi gerektiğini de ifade etti.
CHP Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu, kongreyi selamlayarak, “Dünyadaki bütün diktatörlerin en son sığındığı yer vatanseverlik olur. Bize düşen önceliklerimizi birlikte belirlemeliyiz. Hedefimiz bu diktatörlüğü yok etmekten geçiyorsa bu hedefe doğru mücadeleyi birlikte örgütlememiz gerekiyor” dedi.
SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Fatih Sürenkök de hükümetin sağlık politikalarına değinerek, “AKP’nin yapmış olduğu değişikliklerin bedeli bizim cebimizden çıkıyor. AKP’nin sağlıkta halkı fakirleştirmesine karşı mücadeleyi sizlerle birlikte yürüteceğiz” dedi. KESK Dönem Sözcüsü ve BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven de kapitalizmin krizinin en çok etkilediği kesimlerin birinin de kamu emekçileri olduğunu dile getirerek, “Hükümet darbe girişimi bahanesiyle kamu emekçileri üzerindeki baskısını da arttırdı. Bu krizden ve baskıdan ancak birleşerek kurtulabiliriz” dedi.
Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız da mücadelenin sokağa taşmadığı tek adamın ülkeyi daha da kötüye sürükleyeceğini vurgu yaparak, “Hükümet Meclisten geçiremediği bütün yasaları OHAL’le birlikte bugün KHK’lerle geçiriyor ve işçilerin emekçilerin kazanılmış haklarını yok etmeye çalışıyor. İşçileri de kadro vereceğiz vaadiyle oyalamaya çalışıyorlar. Bunun yalan olduğunu biliyoruz. Bunu geri püskürtmenin kendi partisinde örgütlenmektir. İşçilerin de örgütlenebileceği tek bir parti vardır” dedi. Kongrede iş cinayetlerine, taşeronlaştırma ve vahşi cinayet koşullarına karşı mücadele etme, OHAL ve KHK’lere karşı sanayi havzalarında ve emekçilerin yaşadığı bölgelerde çalışma yapılması ve laik, bilimsel ve demokratik eğitim için mücadele edilmesi kararları alındı.
Kongre sonucunda yeni il başkanı Emine Uğur oldu. (İzmirEVRENSEL)
EMEP ANTEP İL KONGRESİ: TEK ÇARE BİRLİKTE MÜCADELE!
Emek Partisi (EMEP) Antep İl Örgütü de 8. Olağan İl Kongresini “Tek adam tek parti yönetimine karşı, barış ve demokrasi için birleşelim” sloganıyla gerçekleştirdi.
Düztepe Cemevi Konferans Salonu’nda gerçekleşen kongrede söz alanlar “Birlikte mücadele dönemin en acil ihtiyacıdır” vurgusu yaptı. Siyasi parti, sendika ve dernek temsilcilerinin de katıldığı kongrede, EMEP Genel Merkezi adına GYK üyesi Halil İmrek yer aldı. Kongrede açılışın ardından konuk konuşmalarının yapılacağı gündem öncesi EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan’ın mesajı okundu.
‘PARTİMİZİN SLOGANI AYNI ZAMANDA BİR ÇAĞRIDIR’
Kongre açış konuşmasını mevcut İl Başkanı Mecit Bozkurt yaptı. Bozkurt, önceki kongreden bu yana geçen üç yılı değerlendirdiği konuşmasında ülkede ve dünyada yaşananların Antep’teki yansımalarını anlattı. Tüm il kongrelerinde ifade edilen ana sloganın “Tek adam tek parti yönetimine karşı barış ve demokrasi için birleşelim” olmasının aslında bir çağrıya denk düştüğünü belirten Bozkurt, “Bu slogan aslında partimizin tüm demokrasi güçlerine çağrısıdır” dedi. Konuşmasında bir yılı aşkın süredir devam eden OHAL’e de dikkat çeken Bozkurt, tüm işçi ve emekçileri OHAL’e karşı mücadele etmeye çağırdı.
‘GELECEĞE UMUTLA BAKIYORUZ, YETER Kİ BİRLEŞELİM’
Kongrenin yapılacağı salon önünde olağanüstü güvenlik önlemlerine dikkat çekerek söze başlayan EMEP GYK üyesi Halil İmrek “Keşke bu önlemleri 10 Ekim’de Ankara’da da almış olsalardı da şu an arkamdaki fotoğraftan bize bakan Ali Denizler ölmeseydi” dedi. İmrek, ülke ve dünyadaki siyasal gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında “Emperyalistler güç ilişkilerine göre yeni alanlar belirliyorlar. Bizim ürettiklerimizi paylaşmaya çalışıyorlar” dedi. Bölgedeki savaşlara dikkat çeken İmrek, bütün savaşların faturasının işçi ve emekçilere yüklendiğini hatırlattı.
IŞİD’in ülkede ve Antep’te gerçekleştirdiği katliamlara da değinen İmrek, Suriye’de IŞİD ve benzeri cihadist örgütlerin önemli ölçüde kayıp verdiğini hatırlattı ve bu mücadelede Suriye halklarıyla birlikte PYD’nin rolüne değindi. İmrek, Türkiye’nin ise bölgedeki tüm siyasetini ‘Kürt düşmanlığı’ üzerinden kurmasını eleştirdi. HDP’li vekillere yönelik gözaltı ve tutuklamalara da dikkat çeken İmrek konuşmasını işçilerin, kadınların, gençlerin mücadelelerinden verdiği örneklerin ardından “Umutsuz değiliz. Geleceğe umutla bakıyoruz, yeter ki birleşelim” ifadeleriyle sonlandırdı.
Kongrede işçi ve gençlik adına söz alan konuşmacılar da, hem Ekim Devrimi’ni selamladı, hem de çözümün örgütlü mücadelede olduğunu hatırlatarak örgütlü mücadeleye çağrı yaptı.
Kongre sonunda yeni il başkanı Fatma Keskintimur oldu. (Antep/EVRENSEL)
MALATYA: AKP’NİN TARIM POLİTİKALARI KAYISI AĞAÇLARINI KESTİRİYOR’
Malatya’da 2 bin kayısı ağacının kesilmesine dair partilerinin Malatya 8. Olağan Kongresi’nde konuşan EMEP MYK Üyesi Mehmet Türkmen, “Bunun sorumlusu AKP’nin tarım politikalarıdır. Bu politikaların küçük üretici köylünün değil, tekelleşen tarım tekellerinin ihtiyaçlarına göre geliştirmesindendir. Üretici köylüyü tüccarın insafına bırakan politikalarındandır” dedi.
Emek Partisi (EMEP) Malatya İl Örgütü 8. Olağan kongresi işçi ve çok sayıda üretici köylünün katılımı ile gerçekleşti. Kongre salonuna “Patronların kar hırsı işçileri öldürüyor”, “OHAL kaldırılsın, KHK’larla işten atılanlar geri alınsın”, “Parasız, bilimsel, laik ve anadilde eğitim”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm” pankartları asıldı. Büyük Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye parti üyelerinin yanı sıra, üretici köylüler, siyasi parti ve sendikalarda katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Malatya EMEP İl Başkanı Kemal Gültekin, olağanüstü koşullarda kongreyi gerçekleştirdiklerini söyledi. Kongre’de Malatyalı kayısı üreticilerinin ağaçlarının kesmesine dair konuşan EMEP MYK Üyesi Mehmet Türkmen, “Kayısı, Malatya’nın altını denen bir şeydi ve Malatya’nın büyük bir çoğunluğunun tarımla geçindiğini hepimiz biliyoruz. Çoğunlukla da küçük üretici köylünün olduğu bölge burası. Artık dünün altını olduğu kayısı ağaçlarını odun olarak kesmek zorunda kalıyor kayısı üreticileri. Bunun sorumlusu AKP’nin tarım politikalarıdır. Bu politikaların küçük üretici köylünün değil, tekelleşen tarım tekellerinin ihtiyaçlarına göre geliştirmesindendir. Üretici köylüyü tüccarın insafına bırakan politikalarındandır. Yine hayvancılıkla uğraşan üretici köylüyü desteklemek yerine ihracatın önünün açılması üretici köylünün geleceğini elinden alan politikalardır. Diğer yandan Adıyaman da onbinlerce tütün üreticisinin ve burada Doğanşehir de tütün üreticilerinin nasıl bir yıkımla karşı karşıya olduğunu görüyoruz” dedi. Yapılan konuşmalarda sonra tek listeyle gidilen kongrede Kemal Gültekin yeniden başkan seçildi. (Malatya/EVRENSEL)
DERSİM’DE BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI
EMEK Partisi Dersim İl Örgütü 8. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Dersim Düğün salonunda gerçekleştirilen kongreye EMEP üyelerinin yanı sıra siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütleri katıldı. Kongrede yapılan konuşmalarda artan antidemokratik uygulamalara karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
Açılış konuşmasını yapan EMEP Dersim İl Başkanı Mustafa Taşkale, 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin yarı açık cezaevine dönüştüğünü belirterek, “Belediye başkanlarının tutuklanmasıyla, halkın iradesine el konulmuş ve bu baskılar fazlasıyla devam eden gözaltı ve tutuklamalar ile ilimizde de hissedilmiştir” dedi. Taşkale, ülkenin içine sürüklendiği bu karanlık tablodan ancak emek ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesi ile aşılacağını belirtti.
Kongrede konuşan EMEP MDK üyesi Fevzi Ayber, “Partimizin bu dönemde iki asli görevi vardır. Birincisi savaşa karşı barış mücadelesini örgütlemek ve barış güçlerini demokrasi güçleri ile birleştirerek halkların iktidarını gerçekleştirmektir. İkinci asli görevi ise, önümüzdeki dönem bir işçi sınıfı partisi olarak, elde edilecek demokrasi ve barış güçlerinin iktidarını ancak ve ancak işçi sınıfının iktidarı ile güvenceye alacağımızı bilerek ve inanarak mücadeleyi büyütmektir” dedi.
Kongre, konukların konuşmasının, çalışma ve mali raporun okunup ibra edilmesinin ardından seçimlerle sonlandırıldı. Tek listenin olduğu seçimde İl Başkanı Mustafa Taşkale yeniden başka seçildi. (Dersim/EVRENSEL)
ADANA: BİRLİKTE MÜCADELE
Emek Partisi Adana İl Örgütü 8’inci Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Çok sayıda emekçinin ve siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütünün katıldığı kongreye KESK’e bağlı sendikalar, DİSK Bölge Temsilciliği, Alevi örgütleri de katıldı. OHAL ile birlikte ağırlaşan antidemokratik uygulamalara karşı birleşik mücadele vurgulandı. Tek listenin olduğu seçimde İl Başkanı Sevil Aracı oldu.
'ÖRNEK OLACAK GELİŞMELER YAŞANDI'
Açılış konuşmasını yapan Emek Partisi Adana İl Başkanı Sevil Aracı, içinden geçilen karanlık günlere rağmen metal işçilerinin grevleri, saya işçilerinin tüm Türkiye’ye yayılan direnişi ve kadın düşmanı yasalara karşı kadınların tepkisi ile yasaların geri çektirilmesi gibi olumlu örneklerin de olduğunu ifade etti. Aracı, işçilere, kadınlara emekçilere reva görülmek istenen yaşama karşı barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini sürdüreceklerini ifade etti.
'YAŞANANLARIN ETKİLERİ UZUN YILLAR SÜRECEK'
Aracı’nın ardından konuşan Emek Partisi GYK Üyesi Eylem Sarıoğlu, önceki kongreden beri geçen 3 yılda bombalı saldırılar, darbe girişimi, referandum gibi gelişmelerle insan hakları, demokrasi adına ne varsa tırpanlandığı bir dönemden geçildiğini ve bunların etkilerinin uzun yıllar etkileri sürecek gelişmeler olduğu söyledi. Umutların yeşerdiği 7 Haziran seçimlerinden sonra masanın devrilmesi ile başlayan çatışmalı sürecin ardından yaşanan bu gelişmelerin tek adam, tek parti yönetimini geliştirmek için olduğunu dile getiren Sarıoğlu, “İşçiler, kadınlar, gençler üzerinde baskılar arttı. Ülkenin çözüm bekleyen sorunları kangren haline geldi” dedi.
'BİRLİKTE MÜCADELENİN İMKANLARI VAR'
Saya işçilerinin kendi aralarındaki ayrışmaları yok saydıklarında başarılabileceğini gösterdiğini ifade eden Sarıoğlu, “İşçiler ve emekçilerin yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşmaktadır. Özellikle Erdoğan hükümeti patronlara OHAL’i onlar için uzattıklarını da söylemişti. OHAL'in, emekçiler, kadınlar ve gençlerin yaşamında koşulları ağırlaştırdığını anlatmalıyız. Sendikaların, siyasi partilerin birikimleri birlikte mücadelenin imkanlarını sunuyor. Ekim Devrimi, 100’üncü yılının kutlandığı bu günlerde, eşit koşullarda yaşamanın olanaklı olduğunu gösteriyor. Bu hedeflerimizi yerine getirmemizin koşulları mevcut. ” dedi.
'İTİBARINIZ HALKA VERDİĞİNİZ HAKLARLA ÖLÇÜLÜR'
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, eşitlik isteyen, emeğinin hakkını isteyen, adalet isteyen herkese AKP’nin “Doğrusunu ben bilirim” dediğini belirterek “Üstelik bilmiyor. Yanlış teşhis koyuyorlar. Hastayı öldürmeye teşebbüs ediyorlar. Türkiye dış dünyada hiç bu kadar itibar kaybı yaşamamıştı. Sizin kendi yurttaşlarına verdiğiniz haklarla itibar ölçülür. Külliyeyle, büyük binalarla değil” dedi.
'HAKSIZLIK ÜRETEN BİR HÜKÜMET VAR'
Siyaseti insana daha iyi bir yaşam sağlamak için yaptıklarını ifade eden CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, “Cumhuriyetin 94’üncü yılında haksızlık, hukuksuzluk üreten kadroların eline geçmiş bir hükümet görüyoruz. Referandumda çocuklarımızın geleceği için, aydınlık bir Türkiye için birlikte omuz omuza mücadele ettik. İşçi sınıfının hak ettiği noktaya gelmesi için temel demokratik düzen için mücadele ediyoruz. Köprüden önce son çıkış diyebileceğimiz 2019 var. Bunun için çok çaba göstermemiz lazım” dedi.
İŞTEN ATILAN MİGROS İŞÇİSİ DE SÖZ ALDI
Migros’ta çalışırken işten atılan Atilla İriç de kongreye katıldı. Söz alan İriç, üyesi olduğu Tez Koop İş Sendikası’nda Genel Başkan Adayı olarak lanse edilmesinden sonra sendika temsilcilerinin de içinde olduğu disiplin kurulunun aldığı kararla işinden atıldığı süreci anlattı. İşsiz olduğu için kızının okulu bırakmak istediğini söyleyen İriç, “Mücadelemi devam ettireceğim. Şerefimle kazandığım sürece kızım okuyacak” dedi. (Adana/EVRENSEL)
EMEK PARTİSİ MERSİN İL ÖRGÜTÜ 8. OLAĞAN KONGRESİNİ YAPTI
Emek Partisi (EMEP) Mersin İl Örgütü 8’inci Olağan kongresini Dia Center düğün salonunda gerçekleştirdi.
Kongrede konuşan EMEP Mersin İl Başkanı Cevlihan Sürmeli, tek adam tek rejimin bu topraklarda kalıcı olmadığını ifade ederek, diktatörlüğü işçi sınıfı ve ezilen halkların ortak mücadelesiyle yıkılacağını ifade etti.
EMEP Partisi Genel Yönetim kurulu Üyesi Sedat Başkavak da OHAL koşullarının bir devlet yönetme biçimi haline getirildiğine dikkat çekerek, iş davalarında bile hak aramanın zorlaştığı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Kongrede konuşan DİSK Genel-İş Mersin şube başkanı Kemal Göksoy, Barış ve demokrasi için mücadelenin önemini vurguladı. Nükleer Karşıtı Platform (NKP) dönem sözcüsü avukat Albay Antmen, Mersin’de kurulmak istenilen Nükleer santrale karşı mücadele ederek geleceğe sahip çıkmanın önemi anlattı. Antmen salondakileri Nükleer santralle karşı 12 Kasım 'da yapılacak etkinliğe davet etti.
Kongreye işten atılan cam işçileri ve metal işçileri, İHD Başkanı Ali Tanrıverdi, Halkevleri, Demokratik Alevi Derneği, CHP İl Yönetim Üyeleri, HDP Mersin İl eş başkanları , SES ve Eğitim Sen temsilcileri, Malatya ve Varto derneklerinin yönetim kurulu üyeleri, Tarım Ork-Sen MYK üyesi Kenan Hazar, DİSK Şube Başkanı Kemal Göksoy da katıldı.
Emek Partisi Mersin İl başkanlığına Mehmet Taşçı seçildi. (Mersin/EVRENSEL)
EMEP KOCAELİ’NİN 8’İNCİ OLAĞAN KONGRESİ GERÇEKLEŞTİ:
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Örgütü, 8’inci Olağan Kongresini gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasını yapan Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, 7. Kongreden bu yana geride bırakılan 3 yılın tablosunu çizdi. İçinden geçilen zor günlere rağmen inançlarını kaybetmeyeceklerini vurgulayan Erkan, “Bütün bu karanlık karşısında Türkiye’de emekten, demokrasiden yana olanlar asla geri adım atmadılar.Ülkenin emekçileri 1400 lira ile yaşamaya çalışırken, bize dayatılmakta olan bütün bu saldırılara rıza göstermemizdir.Ancak biz bunlara rıza göstermeyeceğiz. Saldırılara, dayatmalara karşı mücadele edeceğiz” dedi. Emek mücadelesinde yan yana hep beraber mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Erkan, “AKP’nin içerde ve dışarda savaş politikalarını arttırdığı dönemlerden geçiyoruz. Partimize düşen sorumluluk, işçi ve emekçileri antiemperyalist bir mücadele etrafında birleştirmektir. Saya işçileri hiç bir ayrıştırmaya kanmadan, Suriyeli, Türk, Kürt, mülteci demeden mücadele edip birleşti. Keza metal işçileri, cam işçileri, kamu emekçileri… Birlikte mücadele edildiğinde kazanımlar yaşadı” ifadelerini kullandı.
'KORKUYU HEP BERABER YENECEĞİZ'
Erkan’nın ardından konuşan Kocaeli Demokrasi Girişimi Sözcüsü Bekir Yurdagül, korkunun birlikte yenilebileceğini vurguladı. 2019’da gerçekleştirilecek seçimlere dair de konuşan Yurdagül, “Emek Partisi’nin ve Arzu Erkan’ın Kocaeli Demokrasi Girişimi’nde oldukça fazla emeği var. Tek parti ve tek adam yönetimine karşı birleşmekten başka çaremiz yok. İşimiz zor ancak zoru başarmak da bizim elimizde. İçinde bulunduğumuz koşullarda düşman olmak gibi bir şansımız yok. Korkuyu hep beraber yenmek durumundayız. Önümüzdeki süreçte, özellikle 2019’da yerel seçimlerde gücümüzü birleştirmek zorundayız. Bu duygularımla Emek Partisi’nin 8. Kongresinin kentimize ve işçi sınıfına başarı getirmesini diliyorum” dedi.
CHP İzmit İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya, EMEP ile 16 Nisan Referandumu ve Adalet Yürüyüşü döneminde yan yana geldiklerini belirterek, “Sadece belirli dönemlerde değil, her zaman yan yana gelmeliyiz. Bu birlikteliğimizi 2019’da da göstermeliyiz” dedi.
Tüm-Bel Sen Şube Başkanı Erdal Karakuş da, Kocaeli’nin işçi sınıfı açısından önemine değinerek, “Bu kente dair her sorunda, işçi sınıfının her sorununda Emek Partisi ile beraber olduk. Kocaeli işçi yoğunluğunun en fazla olduğu bir kent aynı zamanda, AKP’nin güçlü olduğu da bir kent.Emek Partisi, inatla burada olan bütün işçilerle bir arada olmaya çalışmıştır. Biz biliyoruz ki, İşçi sınıfı kafasını kaldırdığında neler olur. Yeni yönetimle de yan yana olmayı, birlikte mücadele etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘KARARLILIĞIMIZI İŞÇİ SINIFI İLE PAYLAŞACAĞIZ’
Sonrasında konuşan EMEP MYK Üyesi İskender Bayhan, EMEP’in 8. Olağan Kongrelerinin Ekim Devriminin 100. yılına denk geldiğini belirterek sözlerine başladı. Türkiye’de mevcut egemen sistemin sürekli, gün içinde bile değişebildiğini ifade eden Bayhan, “Ne için değişiyor? Tek adam ve tek parti yönetimini sağlamlaştırmak için… Bu sisteme rıza göstermemiz beklenmesin. Onlar ‘Onu yaptık, bunu yaptık’ diyerek yolları, köprüleri gösterdikçe memleket şantiyeye döndü. Bizim bu dönemde işçi sınıfını aydınlatmak en büyük ve acil sorumluluğumuz. Türkiye işçi sınıfını aydınlatamazsak, acılarımızın hiçbirini dindiremeyeceğiz. 8. Kongremiz bu noktada tarihi bir önem arz ediyor. Bu kararlılığımızı tüm işçi sınıfı ile paylaşacağız” dedi.
Çok sayıda işçi ve emekçinin yanı sıra kongreye; CHP, HDP, TKP, KYÖD, Kocaeli Demokrasi Girişimi, Kocaeli Dayanışma Akademisi, Alevi Kültür Dernekleri, Tüm-Bel Sen, ESM, Kocaeli Dersimliler Derneği, Vartolular Derneği, Gültepe, İmam Hüseyin ve Çınarlı Cemevleri üye ve yöneticileri de katıldı. Kongrede Arzu Erkan yeniden il başkanı seçildi. (Kocaeli/EVRENSEL)