KESK Eş Genel Başkanı: AKP, sermayeyi obezleştiriyor
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Obez devletten kurtulmalıyız’ açıklamasına yanıt verdi.
Birkan BULUT
Ankara
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Obez devletten kurtulmalıyız” sözlerinin ardından geçtiğimiz günlerde de “657 olduğu sürece bürokraside köklü değişiklikler yapamazsınız. Gerçek manada bir düzenleme 657’nin tepeden tırnağa değiştirilmesiyle mümkün olabilir” dedi. Böylece OHAL ile fiilen kaldırılan iş güvencesinin yasa olarak da kaldırılacağı tartışmaları gündeme getirilmiş oldu. Emekçilerin iş güvencesinin tartışmaya açılmasına tepki gösteren KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, “Devletin obezleştiğini ve zayıflaması gerektiğini söylemeleri tamamen bir aldatmaca. Aslında AKP, politikalarını sermayeyi obezleştirecek şekilde kurguluyor” dedi.
AKP SADIK KAMU EMEKÇİSİ İSTİYOR
Evrensel'e konuşan Aysun Gezen, Başbakan Yıldırım’ın ILO Avrupa Bölge toplantısında hükümete sadık çalışanlar istediklerini, sadık olmayanlarını da temizlediklerini ve temizlemeye devam edeceklerini söylediğini hatırlattı. AKP’nin kamuyu ve kamuda çalışanları kendisine sadık kullara çevirmeye çalıştığını belirten Gezen, “Bunun için de ciddi bir kadrolaşmaya gidiyor. Bu kadrolaşmayı sağlayabilmek adına iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran ve AKP’ye sadakat göstermeyenleri işten çıkartmayı kolaylaştıracak gündemleri yaratıyor. Bu, AKP’nin kendi ideolojisini yaymanın yanı sıra sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda neoliberal politikaların önündeki engellerin de bir, bir ortadan kaldırılması demek olacak” dedi.
EMEKÇİLERİ SEFALETTE EŞİTLEMEK İSTİYORLAR
Bu girişimi eğitim ve sağlık alanında yaygınlaştırılan performans kriterleriyle birlikte ele almak gerektiğini ifade eden Gezen şöyle devam etti: “Yine kadınların yaşamını önemli bir şekilde etkileyecek olan uzaktan çalışma sistemini getirmeye çalışıyorlar. Özellikle yapmaya çalıştıkları esnek ve uzaktan çalışmayı getirecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak ve iş gücüyle ilgili maliyetleri sermaye için düşürecek bir tarz. Devletin obezleştiğini ve zayıflaması gerektiğini söylemeleri tamamen bir aldatmaca. Aslında AKP sermayeyi obezleştirecek şekilde bütün politikalarını kurguluyor.”
Gezen, AKP’nin iş güvencesini kaldırmaya yönelik düzenlemelerde hep çalışan sıfatını kullandığını belirterek, emekçilere aslında sefalette eşitlik dayatmaya çalıştığını söyledi. Bunun karşısında iş güvencesini temel alan güvenceli iş, güvenceli gelecek ve insanca yaşanacak bir ücret için mücadele etmenin şart olduğunu vurgulayan Gezen, iş güvencesinin çalışanlar açısından her türlü iktidardan bağımsızlık konusunda bir garantisi olduğunu, iş güvencesinin kadrolaşmanın önündeki engellerden bir tanesi olduğunu söyledi.
KAMU EMEKÇİSİ ÇOK ÇALIŞIP AZ KAZANIYOR
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezinin OECD verilerinden yola çıkarak yaptığı araştırma da Türkiye’de emekçilerin çok çalışıp az kazandığını gösteriyor. Araştırmaya göre OECD’ye üye 35 ülkedeki satın alma gücü paritesine göre eşitlenmiş milli gelir ile yıllık ortalama çalışma sürelerinin karşılaştırılması yoluyla, bir saatlik çalışmaya karşılık milli gelirden alınan payın ölçüldüğü araştırmada Türkiye, iş gücü en ucuz ülkeler arasında 5. sırada yer aldı. Buna göre, Türkiye’de bir kişinin çalıştığı her bir saat için üretilen toplam milli gelirden aldığı pay satın alma gücü paritesi ile eşitlendiğinde 13.54 dolarken, Lüksemburg’daki çalışan milli gelirden her saat için 68.35, Norveç’te 41.69, İsviçre’de 40.09 dolar pay alıyor. Araştırmaya göre Türkiye’de 13.54 dolar olan 1 saatlik çalışmanın karşılığı 23.86 dolar olan OECD ortalamasının yüzde 76.2 altında kalıyor. Başka bir ifade ile OECD ülkelerinde çalışanlar Türkiye’ye göre ortalama 1.76 kat daha fazla kazanıyor.