Binali Yıldırım: Hakkımda algı oluşturmaya çalışıyorlar

Başbakan Binali Yıldırım, Paradise Papers (Cennet Belgeleri) olan adlandırılan ve dünya genelinde zenginlerin vergi cennetlerindeki yatırımlarını ortaya çıkaran belgelerde oğullarının Malta'daki şirketlerinin de yer almasına ilişkin konuştu.

Yıldırım, "Dün bugün bir gazete şahsım ve ailem hakkında haber yapıyor. Ben gemi inşaat mühendisiyim gemi işletmeciliği yaptım ve siyasete başladım ve işleri çocuklarıma bıraktım onlar kendi işini yapıyor ben kendi işimi yapıyorum. Denizcilik küresel bir iştir ve dünyanın her tarafında işler yapıyorlar bunda gizli saklı bir iş yok. Benim fotoğrafımı da basıyorlar ve algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bir kişi hakkında bilgi almak istiyorsanız sicil numarası üzerinden bilgi alabilirsiniz. Bunun sır olma özelliği yok açık seçik faaliyet gösteren şirketlerdir. Bu gazete ilk defa 2008 yılında bunları gündeme getirdi. Daha sonra 2014 yılında gündeme getirdi olmadı 2017 Mayıs ayında ısıtıp haber yaptılar. Şimdi de aynı haberi servis ediyorlar. Benim siyasetçi olmam dolayısıyla çocuklarımla ilgilenmeleri çok egzotik bir iş. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok her türlü soruşturma yapılabilir. Biz onurumuzla varız, ülkemiz için bütün ömrümüzü verdik. Bizim için en önemli servet itibarımızdır. Benim çocuklarım İstanbul'da en fazla vergi veren şirketler arasında yer alıyor. Bana yerli milli değil diyenler apar topar bu memleketten kaçtılar" dedi.

Cumhuriyet dün konuya ilişkin haberinde "Yerli ve milli değil" manşetini atmıştı.

ABD GEZİSİNE DAİR KONUŞTU: 'GÜVENCE' HUKUK DEVLETİNE UYMAZ

Öte yandan Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile ABD'de yapacağı görüşmeye dair şunları söyledi:

"Bugün heyetle beraber ABD'ye bir ziyarete çıkıyoruz. Amerika Başkan Yardımcısı Pence ile bir görüşme yapacağız. Birçok farklı görüşmelerimiz var. Gerek kongre, gerek yerli yabancı STK'lar ile Türkiye-Amerika ilişkileri konusunda kapsamlı, hem Washington'dan hem de New York'ta görüşmeler gerçekleştireceğiz.

İkili ilişkiler başta olmak üzere bölgesel konularda yaşanan gelişmeleri de değerlendirme fırsatı bulacağız. Türkiye-ABD arasındaki Suriye, Irak meseleleri, FETÖ konusundaki Amerika ile ilgili taleplerimiz ve bu konuda bundan sonraki aşama kapsamlı bir şekilde dile getirilecek. PYD-YPG ve DEAŞ'la mücadele konusunda da aramızda mevcut olan bazı sorunların açıklıkla ele almayı hedefliyoruz.

İki ülke arasında bazı yargılamalar var. Hukuk kurallarına göre işler devam ediyor. ABD'ye güvence vermek ya da onların güvence vermesini istemek hukuk devletine uymaz. Bizim hassasiyetimiz şudur; 15 Temmuz darbe girişimi ardından Fetullah Gülen'in olduğu yönünde çok güçlü deliller var. İade edilmesini istiyoruz. Onların da belli talepleri var belli çıkış yolu bulmaya çalışılıyor. Bu ziyaretlerin amacı da makul bir yol bulabilmektir." (HABER MERKEZİ)