Kızılkaya: Hayat sürdükçe gazeteciler soru soracaktır
441 gün sonra tahliye olan gazeteci İnan Kızılkaya, Fatih Polat'ın sunduğu 5 Dakikada programına konuk oldu.
Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin 441 gün sonra tahliye olan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın sunduğu 5 Dakikada programına konuk oldu. Kızılkaya tutukluluk sürecini, tahliye edilme sürecini, basın özgürlüğünü ve planladığı çalışmaları anlattı.
Tahliyesinin sürpriz olduğunu belirten Kızılkaya tahliye sevincinin ise Cumhuriyet çalışan ve yöneticileri tahliye edilmediği için yarım kaldığını söyledi.
‘EN ÖNEMLİ ŞEY SORU SORABİLMEK’
Fatih Polat’ın “Gazetecilik mesleğini senin için anlamlı kılan en önemli özelliği ne?” sorusuna Kızılkaya şu yanıtı verdi: “En önemli şey soru sorabilmek. Gerçeği aralamak, mevcut yaşanan olgu, olay ve gelişmelerin altında ne yatıyor, birileri bunu saklıyor mu? Bunun farklı bir boyutu var mı? Toplumun öğrenme hakkı vardır, buna yönelik hınzırca muzırca bir sorudur.” 2004’te gazetecilik yapmaya başladığını söyleyen Kızılkaya zaman zaman ara vermek zorunda kaldığını da anlattı. Kızılkaya, “Hep muhalif basında çalıştım. Açıkçası diğer ‘büyük’ basında çalışmayı hiç düşünmedim, ama kesintili oldu” dedi.
‘GAZETECİLİĞİN ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM’
Gazeteciliğe ilk başladığı dönemle bugünü de kıyaslayan Kızılkaya şunları söyledi: “İlk başladığımla bugün arasında büyük farklar var. Her şeyden önce gazeteciliğin büyük çoğunluğu sermaye odaklı düşünüyor, yani daha çok para kazanmaya yönelik açıkçası. Bu anlamda habere yönelik biraz geri duruyorlar, çok daha iktidar endeksli ve korku imparatorluğunun gazetecilerin ciddi bölümünü esir aldığı bir noktadayız. Fakat tamamı öyle değil, onuruyla mesleğini savunan insanlar da var. Temel fark bu gibime geliyor.”
“Hayat devam ettiği sürece gazeteciler ellerinde fotoğraf makineleri, kalemleri ya da bilgisayarlarıyla soru soracaktır, toprağı eşeleyecektir, toplumun bilgi alma hakkını ön plana alacaktır” diyen Kızılkaya, “Gazeteciler bütün iktidar odaklarına yönelik eleştirel bir tutum alacaklardır. Ben gazeteciliğin öleceğini düşünmüyorum. Bu yaşadığımız gelişmeler de bence yüzlerce kitaba, yüzlerce esere zemin hazırlayacaktır” dedi.
‘GAZETECİLİĞE DEVEM EDECEĞİM’
Gazeteciliğe devam edeceğinin de altını çizen Kızılkaya, “Önümüzdeki dönem hem gazeteciliğe devam edeceğim hem de olabilirse edebiyat ve yayıncılık anlamında kendime göre yarım kalan çalışmalarımı devam ettirmek isterim. İçeri girmeden önce bitirdiğim bir kitap vardı aslında roman, biraz onunla uğraşacağım. Ve daha önce de yarım kalan bir çalışmam, roman, vardı, içerideyken de bir şeyler yazdım, tabii taslak olarak şiir falan. Eğer fırsat bulursam gazetecilik ile birlikte onları götürmeye çalışacağım” diye konuştu.
'ECE AYHAN'I TEK GEÇERİM'
Fatih Polat'ın sorusu üzerin severek okuduğu yazarları anlatan Kızılkaya, ilk aklına gelen eserlerin Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı eserleri olduğunu söyledi. 2000'lerden sonrasında ise Murat Uyurkulak'ın Tol eserini, Emrah Serbes'in yeraltı-'underground' dalındaki kitaplarını değerli bulduğunu belirten Kızılkaya, şiir alanındaki beğenilerini ise şöyle ifade etti: "Ece Ayhan'ı tek geçerim, çünkü Ece Ayhan'ın şöyle bir özelliği var; bence çok marjinal bir adam, yaşamı, kültürü, duruşu falan. Türkiye'de büyük şairler var, Nazım'dan tutun İkinci Yeni'ye kadar. Ece Ayhan'ın Açık Atlas şiiri bir Kürt'ün mülteci olma halini anlatır. Kahramanlık değil, çok daha insani bir açıdan vurucu ama günlük bir durumu anlatır, dili çok özeldir." (EVRENSEL WEBTV)