Sezaryen yasası kürtaj yasağı ve esnek çalışma dayatması
Yaza kürtajın ve sezaryenin yasaklanması tartışmalarıyla girmiştik. Kürtajı yasaklayan yasayı Meclise getiremediler, hem uygun zaman bulamadıkları için, hem de kadınların güçlü tepkisinden çekindikleri için. Sezaryene ilişkin yasal düzenleme ise alelacele yapıldı. Bu düzenleme, çeşitli kanunlarda değişiklik yapan
Artık her doğum daha riskli Artık sezaryenle doğum yapabilmek için tıbbi zorunluluk halinde bile “cesur” doktorlar bulmak zorundayız. Son ana kadar normal doğumda ısrar edilecek, kadınların ve bebeklerin hayatları riske atılacak. Sezaryene ilişkin tartışmaların başlamasından hemen sonra İstanbul’da yaşanan bebek ve anne ölümleri neler yaşayacağımızın göstergesi. Zamanında sezaryene alınsa büyük olasılıkla yaşayacak bir bebek ve bir kadın, bu iki cümlelik yasal değişiklik ve bu yasayı yapan AKP hükümeti tarafından öldürüldü. Ceninden mektuplar okuyup ağlayanlar, kaybettiklerimiz için aynı gözyaşlarını döktüler mi, çok merak ediyorum. Üstelik fark etmişsinizdir; ikinci cümle doğumda yaşanacak istenmeyen sonuçlardan gerekli tedbirleri alan hekimlerin sorumlu tutulamayacağını belirtmiş. Adeta doktorlara “kadınların ölmesi pahasına normal doğum yaptırın” deniliyor.
Yasak değil ama ‘imkansız’ Kürtaja ilişkin yasayı çıkaramayan AKP temmuz ayında bir yasa tasarısı ortaya atarak meseleyi yeniden, ama bu kez daha başarılı ve kapsamlı bir çalışma üzerinden tartıştırmaya başladı. Kürtaj sınırında bir değişiklik yapmayacakları artık açık ve net ortaya çıktı. Kürtajı yasaklayacağız demeden, yapacaklarını “sağlıklı, daha az başvurulur bir sağlık hizmeti haline getireceğiz” cümlesinin arkasına gizliyorlar. Üreme Sağlığı Hizmetleri Kanun Tasarısı adı verilen taslağın tam metnine ulaşılamıyor. Bu tasarıya ilişkin bilgiler bir gazetenin haberine dayanıyor. Tasarıda, her şeyden önce “istemli kürtajda” sağlık personeline “ret” hakkı tanınıyor; yani doktor “ben kürtaj yapmam” diyebilecek. Bu, kürtajın bir sağlık hizmeti olmaktan çıkarılmak istendiğinin en somut ifadesidir. Hamileliğine son vermek isteyen kadın, kürtaj yapmak “isteyebilen” bir doktor bulacak önce. Kürtaj yapan doktorlar cani ve canavar gibi nitelendirilecek, mahalle baskısı ile caydırılacak ve kadınlar sağlıksız, steril olmayan koşullara ve belki de bu işi meslek edinmiş piyasacı doktorlara mahkum kalacak. Kürtaj sınırına dokunulmuyor, ama “düşünme süresi” diye bir şey getiriliyor. Hamile kadın ve eşi, kürtaj ve kürtajın kötülükleri anlatılarak ikna edilmeye çalışılacak. Bu görevi kimler nasıl yürütecek tabii ki belli değil. Ama kadının kürtaj olmak için son derece kararlı ve inatçı olması gerekeceği açık. İşin özeti, kürtajı bal gibi yasaklamak istiyorlar. Hem de yasada falan yasak yazmadan, imkânsız hale getirerek, bir hakka ulaşmayı engelleyerek. Tam bir AKP tarzı değil mi?
