ABD'de Ekim Devrimi etkinliği: 'Birleşmeliyiz' çağrısı
ABD'de Ekim Devrimi'nin 100. yıl dönümü kapsamında düzenlenen etkinlikte devrimciler, 'birleşmeliyiz' çağrısı yaptı.
Ekim KILIÇ
New York
ABD’li komünist ve sosyalist örgütler, Ekim Devrimi’nin 100.yıl dönümünü New York kentindeki Şehir Üniversitesinin İşçi Eğitim Merkezindeki ortak etkinlikle kutladılar.
Etkinliğin çağrısına ve örgütlenmesine öncülük eden Toplum ve Emek dergisinin yanı sıra, Amerikan Emek Partisi (APL), Yurt dışındaki Filipinlilerin örgütü ‘Bayan ABD’, Halkların Uluslararası Mücadele Ligi (ILPS), Özgürlük Yolu Sosyalist Örgütü, Savaşa Karşı Harlem Koalisyonu, Uluslararası Eylem Merkezi, İşçilerin Dünyası Partisi, Marksizm-Leninizm Bugün, ABD Komünistleri Partisi, Sosyalizm ve Özgürlük Partisi, Birleşik Ulusal Savaş Karşıtı Komite, Sovyet Halklarının ABD’li Dostları da yer aldı.
‘CIA BİLE GENÇLERİN KAPİTALİZMDEN NEFRET ETTİĞİNİ BİLİYOR’
Toplum ve Emek Dergisi Yazarı Immanuel Ness’in açış konuşmasını yaptığı Ekim Devrimi etkinliğine farklı yaş gruplarından ve uluslardan çok sayıda konuşmacı katıldı. Etkinlikte özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılması olarak tanımlanan dönemin genellikle yanlış ifade edildiği, bunun bir dağılma ve çökme değil, bir karşı devrim olduğuna dair konuşmalar yapıldı. Kürsüye çıkan genç konuşmacıların heyecanlı ama aynı zamanda hedefli konuşmaları New York Ekim Devrimi kutlamasının eğitici bir panel olmasını da sağladı.
Konuşmacılardan FRSO’yu temsilen konuşan Michela Martinazzi, Rusya halklarını Ekim Devrimi’ne götüren teoriyi, stratejiyi ve anlayışı analiz ederek ABD’nin koşullarına uygulanması gerektiğinden bahsetti ve komünistlerin işçi sınıfıyla ısrarla buluşmasının önemine değindi.
PSL’yi temsilen konuşan Brian Becker komünizm için mücadelenin geri dönmesinin zorunlu olduğunu, bunun bugünkü Amerikan gençliğinin sosyalizme yönelişinden görülebileceğini ifade etti. WWP’den Larry Holmes iktidardakilerin gençliğin bugün nerede olduğunu CIA ile, düşünce kuruluşları ile bildiklerini, gençliğin yani geleceğin kapitalizmden nefret ettiğini bildiklerini belirtti.
‘BÖLÜNMEK DEĞİL BİRLEŞME ZAMANI’
ABD Komünistleri Partisi Genel Sekreteri Angelo D’Angelo da anlattığı hikaye emekten, barıştan ve demokrasiden yana olanların farklılıklarından dolayı bölünmekten ziyade bir arada durmaları gerektiğini vurguladı: “Bir karikatür anımsıyorum. Bir işçi eylemine polis saldırıyor. İşçilerden birisi polise diyor ki ‘Bana niye vuruyorsun? Ben antikomünistim!’ Polis cevap veriyor: “Ne çeşit bir komünist olduğun umurumda değil! Komünistsin işte!” D’Angelo ayrıca McCharty cadı avı döneminde Mineapolis’teki greve devlet tarafında yapılan baskılarda SWP’nin (Sosyalist İşçi Partisi) komünistlerin sessiz kalmasının sonraki süreçleri nasıl etkilediğini örnek verdi.
APL’yi temsilen söz alan Kyle Kassick kapitalizmi ortadan kaldıracak daha iyi bir dünyanın kurulabilmesi için Bolşeviklerin deneyimlerinden örnek alınması gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE’DEN KATILANLAR DA SÖZ ALDI
Etkinlikte Türkiye’den katılımcılar da vardı. ESP’yi temsilen yapılan sunumda kapitalizmin varoluşsal krizinin ortasında olduğu, yeni Ekim’lerin ortaya çıkması için büyük görev düştüğü ifade edildi. Enternasyonalist ruhun yükseltilmesi ve en bilinçli devrimci güçlerin seferber edilmesi gerektiği belirtildi. HDP adına yapılan konuşmada da günümüzde liberal demokrasi ile faşizm arasındaki çizginin belirsizleştiği vurgulanarak, faşizme karşı mücadelenin önemine dikkat çekildi. Rojava’daki kadın savaşçıların cesaretinin örnek alınması gerektiği belirtilirken, “Devrimcilerin birlik olması geleceğe karar verecek” denildi.
Emek Partisi adına yapılan sunumda ise, gerek bütün Avrupa çapında, gerekse bütün sömürgeler dünyasında Ekim Devrimi’nin başarısı, ezilenlerin kendi başarıları olarak kabul edildi, umut ve heyecan yarattığına dikkat çekilerek, “Kurtuluş, uzak geleceğe ertelenmiş bir hayal olmaktan çıkmış, bütün ezilenler için nesnel ve güncel bir hedef haline gelmişti” denildi. Türkiye’de sosyalizm mücadelesinin, bugün çok yönlü bir sınıf mücadelesinin ana eksenini oluşturduğu belirtilerek, “Gerek dünya emperyalizmine karşı, gerekse iç gericiliğe ve burjuva diktatörlüğüne karşı mücadele, işçi sınıfının en bilinçli kesimlerinin örgütlü gücü aracılığıyla ve Ekim Devrimi’nin günümüzü de aydınlatan ışığıyla yürütülmektedir. Ülkenin ve özellikle bölgenin çok karmaşık ve değişken koşullarında zorlu ancak başarıya ulaşması kaçınılmaz bir yolda ilerlemektedir. Ekim Devrimi, 100. yılında dünya işçi sınıfının ve ezilen halklarının hangi yol ve yöntemlerle başarıya ulaşabileceklerine dair zengin bir bilgi ve deneyim hazinesi olarak önemini korumaktadır” denildi.