Yüzde 90 mı, yüzde 10 mu?

Orhan YÜCE
ÖVDER İzmir Şube Başkanı

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanının talimatıyla kaldırılan TEOG’un yerine getirilen sistem nihayet açıklandı. Halk arasında yaygın bir söylem olan “Gelen gideni aratır” deyimine tam uyumlu bir sınav sistemi getirildi. Yeni üniversite sınav sisteminde olduğu gibi, ortaöğretim sınavı da stres ve adaletsizliği daha artırıcı biçimde düzenlendi. Bakanın açıklamasına göre, çocuklarımız mahallesindeki okullara gidecekler, ancak nitelikli okullarda okumak isteyen öğrenciler sınava girecekler.

Demek ki nitelikli-niteliksiz okullar varmış. Bu demektir ki; nitelikli-niteliksiz öğretmen de var. Sormazlar mı bakana bu farkı kim yarattı? Hepsi devletin okulları ve öğretmeni değil mi? Sayın Bakan, sayın iktidar, eğitime ayrılan bütçeyi devlet okullarına değil de yandaş şirketlere ve özel okullara aktarıp, devlet okullarını velilerin sırtına yıkarsan böyle uçurumlar ortaya çıkar. Bakan da bunu açıklamak zorunda kalır. İkincisi, bizim gözde okullarımız ve yetiştirmek istediğimiz “dindar ve kindar nesil” için yeterince öğrenci bulamıyoruz, bu sistemle buraları doldururuz düşüncesi var. Nasıl mı? 

Bakan, “Ortaokuldan mezun olan yüze 90 öğrenci mahalle okullarına yerleştirilecek. Bu eğitim bölgesinde Anadolu lisesi, meslek lisesi ve imam hatip lisesi olacak, çocuk istediği okula kayıt yaptırabilecek” diyor. Biz veliler, bu iyi niyet gösterisindeki kötü uygulamayı seçmeli derslerden biliyoruz. Öğretmen yok diyerek, çocuklarımızın okul müdürlerinin ve iktidarın istediği alanlara yerleştirildiklerini çok iyi biliyoruz. Mahalle okulu anlayışıyla da aynı yaptırım uygulanacak. “Anadolu lisesi ve meslek lisesi doldu, sizi imam hatip lisesine kayıt edeceğiz” diyecekler. Böyle olunca en az yüze 35 öğrenci imam hatiplere gitmek zorunda bırakılacak.

Ayrıca hangi veli çocuğunun niteliksiz bir okula gitmesini ister? Böyle olunca 600 okula ve 40-45 bin öğrencinin alınacağı okulların sınavına milyon öğrenci girecek. TEOG’da bu alan daha genişken stres daha azdı. Yüz binlerce veli çocuğunu sınava hazırlamak için daha çok çaba, daha çok masraf yaparken daha fazla strese girecek.

Bakana ve sosyal devlete düşen; eğitime daha fazla ödenek ayırmak ve ayrılan ödenekleri okulların ihtiyaçları için kullanmaktır. Okulları nitelikli niteliksiz ayrımı yerine hepsini nitelikli duruma getirmektir. Çocuklarımızın yetenek ve ilgilerine göre, bilimsel laik, demokratik ve parasız bir eğitim sistemini sunmaktır.

TEOG gitti daha eşitsizi geldi: Yüzde 90 sınavsız eleniyor