21 Kasım 2018 04:01
/
Güncelleme: 05:07

Cem ŞİMŞEK

Adı Nouhad Haddad, biz onu Feyruz olarak tanıdık. Ortadoğu’nun dünyada yankılanan en önemli seslerinden Feyruz’un bugün 83. doğum günü. Yaşıyla, duruşuyla, geçmişten geleceğe uzanan büyüsüyle onu Lübnan bayrağının da simgelerinden olan sedir ağacıyla özdeşleştirmek haksızlık olmaz.

Osmanlı egemenliğindeyken Mardin’den sürgün edilen Süryani bir baba ve Lübnan Marunilerinden bir annenin dört çocuğundan biri olarak dünyaya geldi Feyruz. Sahne ismi olarak kullandığı Feyruz (Firuze) Arapça’da; genelde umudun rengi olarak anılan turkuaz anlamına geliyor.

BÜYÜKANNENİN MASALLARINDAN MASALSI ŞARKILARA…

Beyrut'un patrikhanesine bakan, komşuyla paylaşılan bir mutfağı olan tek odalı klasik bir Lübnan evinde geçirdi çocukluğunu, ailesinin Nouhad diye seslendiği Feyruz. Babası o zamanlar baskı evinde dizgici olarak çalışıyordu. Annesi ise evde dört çocuğu, Nouhad, Youssef, Hoda ve Amal'a bakmakla meşguldü.

Utangaç bir yapıya sahip Nouhad’ın çok arkadaşı da olmamıştı. Yaz aylarını Debbieh bölgesinde yaşayan büyükannesiyle geçirirdi. Oldukça bağlıydı büyükannesine. Gündüzleri atların bakımında büyükannesine yardım eden Nouhad güneş ufku terk edip karanlık çöktüğünde büyükannesine sokulup mum ışığında ondan masalsı hikayeler dinlerdi. O dönemler Nouhad için adeta tutku olan bu masalsılık ilerleyen yıllarda sesine ve şarkılarına da yansıyacaktı.

Daha çocukluk döneminde sesinin tınısıyla çevresindekilerin dikkatini çeken Nouhad’ın kariyerine doğru attığı ilk adım da bu yıllara denk düşüyordu. Çeşitli okul etkinliklerinde şarkılar söyleyen Nouhad, Şubat 1950'de okul şovlarından birine katılan Lübnan Konservatuvarı öğretmeni ve aynı zamanda ünlü bir müzisyen olan Mohammed Fleyfel'in dikkatini çekti. Fleyfel, Nouhad’ı konservatuvara gitmesi konusunda etkiledi. Başta babası olmak üzere ailesi başlarda onu konservatuvara göndermek istemedi. Sonra kardeşinin de ona eşlik etmesi koşuluyla Nouhad’ın sanat yolculuğu başlamış oldu.

Feyruz

NOUHAD’DAN FEYRUZ’A…

Mohammed Fleyfel, Nouhad'ın yeteneğiyle çok ilgilendi. Eğitimi sürerken Nouhad’ın sesi bu kez müzisyen Halim el Roumi'nin dikkatini çekti. Roumi onun klasik Arap notalarının yanı sıra Batı notalarını da rahatça seslendirebilme yeteneğini fark etti. Nouhad artık Beyrut'taki radyo istasyonu korosuna şarkıcı olarak atanmıştı. Roumi, onun için şarkılar bestelemeye başladı. Nouhad kendisi için dönüm noktası olan bu dönemden sonra sahne adı olarak Feyruz’u kullandı.

AŞK VE SANAT BİR ARADA

Kısa süre sonra radyoda müzisyen olarak çalışan Assi ve Mansour Rahbani kardeşler ile tanışan Feyruz’un sesinin dünyaya ulaştığı dönem de onlarla birlikte oldu. Assi, önceleri Feyruz için şarkılar besteledi. Derken, sanat hayatına aşk da eklendi. Assi ve Feyruz 23 Ocak 1955'te evlendi.

Feyruz’un sesinin Arap coğrafyasında yankılanması ise Assi’nin Feyruz için yazdığı üçüncü şarkı olan ‘İtab’ ile oldu. Bu şarkı Feyruz'u Arap müzik sahnesinde en önemli şarkıcılarından biri yaptı.

Feyruz, ilk büyük konserini 1957'de Uluslararası Baalbeck Festivali'nde verdi. Yıllar içinde yer aldığı konserlere müzikaller eklendi. 1960'larda Feyruz, Halim Roumi'nin deyimiyle “Lübnan şarkıcılığının First Lady'si” olarak tanımlanıyordu. Bu dönemde, Rahbani kardeşler, Feyruz için yüzlerce ünlü şarkı, müzikal ve 3 sinema filmi hazırladı.

Feyruz

ŞARKILARI DİKTATÖRLERE DEĞİL HALKLARA!

Yıllar içinde sesi sınırları aşan Feyruz, 1969'da askeri darbeyle göreve gelen Cezayir’in 2. Başkanı Houari Boumedienne tarafından özel konser vermesi için huzuruna ‘davet’ edildi. Bu daveti reddeden Feyruz’a Lübnan radyolarında aylarca ambargo uygulandı. Ancak Feyruz, tutumunu değiştirmedi, hatta her zaman her coğrafyada halklara şarkılar söyleyeceğini ancak asla bir diktatör için şarkı söylemeyeceğini söyledi. Bu olay Feyruz’un saygıdeğer sanatçı kimliğini tüm dünyaya duyurmasına imkan sağladı.

ÜLKE POLİTİKLEŞTİKÇE ŞARKILARI DA POLİTİKLEŞTİ

Feyruz 70’li yıllardan itibaren kıtalararası turnelere çıktı. 22 Eylül 1972'de eşi ve sanat yoldaşı Assi Rahbani beyin kanaması geçirdi. Bir süre sonra sağlığını toparlayan Assi, beste yapıp, kardeşi Mansuor ile şarkı yazmaya devam etti. Artık şarkıların sözleri daha politikti. Bu ses Feyruz’un dudakları arasından sızan nağmelerle dünyaya yayılıyordu. Lübnan İç Savaşı çıktıktan sonra, kardeşler oyunlarında politik satir ve sert eleştiriler kullanmaya devam etti. 1977'de müzikalleri ‘Petra’ Müslüman batı ve Hıristiyan doğu Beyrut'ta gösterildi.

70’li yılların sonuna doğru Assi’nin bedeni yoğun tempoyu kaldıramadığı için Rahbani Kardeşler, Feyruz’la profesyonel ve kişisel ilişkilerini bitirme kararı verdi. 1979’dan itibaren Feyruz, müzisyen olan oğlu Ziad Rahbani ile yola devam etti.

Feyruz

16 YIL BOYUNCA BEYRUT’LA GÖZ YAŞI DÖKTÜ

1975-1990 Lübnan için kanayan yıllardı. 16 yıl boyunca Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında devam eden ve Beyrut’un harabeye döndüğü o dönemde şehri terk etmeyen Feyruz, ‘sevgilisi’ Beyrut için şarkılar yazdı. O dönem seslendirdiği şarkılarla tüm kesimlerin bir arada kardeşçe yaşadığı bir Lübnan’ı savundu. Feyruz iç savaş boyunca Lübnan'ı terk etmedi. 1978'de Beyrut'un batı ve doğu taraflarında gösterilen Petramüzikali dışında, Lübnan'da canlı performans da yapmadı.

Ancak aynı dönemde dünya çağında birçok başarılı ve rekorlar kıran konserler ve turneler düzenledi; konserlerini ‘Lübnan Seni Seviyorum’ şarkısı ile kapattı. İç savaş boyunca şarkılarını barış ve kardeşçe yaşam için seslendiren Feyruz, iç savaş döneminde kendisine yapılan ‘Ülkeyi terk et’ çağrılarına da kulak asmayarak Beyrut’la birlikte göz yaşı döktü.

Dünyanın tanık olduğu en yıkıcı ve kanlı iç savaşının ardından Feyruz, Eylül 1994’te Beyrut'un iç savaş döneminde yıkılmış olan merkezi Şehitler Meydanı'nın yeniden düzenlenmesi nedeniyle düzenlenen konserde sahne aldı. Feyruz bu konserinde de yaralarını sarmaya devam eden Lübnanlılara birliktelik çağrısı yaptı.

Feyruz

UMUT VAR MI? EVET, BİR UMUT VAR…

2010’da son albümü ‘Eh Fi Amal’ı (Evet, Bir Umut Var) çıkaran Feyruz, 2011’den bu yana sahne almıyor. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Yemen ve Ortadoğu’nun diğer tüm coğrafyalarında kanın akmaya devam ettiği dönemde Feyruz’un son albümü ne kadar da manidar. Yaşamı boyunca şarkılarını halklardan, barıştan, özgürlükten ve kardeşlikten yana söyleyen Feyruz’un sesine kulak verelim hadi…

EVET, BİR UMUT VAR

Tarlalarda dağılmış çiçekler olsa da
Ne söylesen ya da anlatsan önemi yok.
Sevgilim, sevgilim
Tekrar dönmek imkansız
Bir kırlangıcım var, bir de tuğlam.
Ve uzaklığının ne anlama geldiğini biliyorum.
Ama sevgilim, hislerim
Bir daha bana asla geri dönmeyecek.
Umut var mı? Evet bir umut var.
Can sıkıntısından çıktı
Ve bazen özlemden
Bazen bazı şeyleri saklamak için
Pencerenin renkleri seni hatırlatıyor,
Fakat olanları unutmama yardım etmiyor.
Yıllardan beri önümde bir mektup,
Güllerden kurtuldum, sarı şebboylardan ve yaseminlerden de…
Sevgilim, sevgilim
Özlemin hislerime dokunmayacak yeniden.
Güzel bir geçmiş vardı ve fakat geçti
Ufuk kararmış,
Yaşananlardan bir sahne kalır hafızalarda
Ekmek var, tuz ve memnuniyet…
Ve her günün bir gecesi, bir de onu takip eden gündüzü var.
Hayatım önüme geçiyor
Bak, nasıl da yetişiyor buğday tarlalarda,
Bak, nasıl akıyor su sürekli…
Sevgilim hislerim…
Mümkün mü bu kadar solmaması?
Ne söyleyeceksin arkadaşlarına ve misafirlerine
Benim hakkımda
Kıskanç ve çok özel olduğumu mu
Aşkım için, aşkım
İkimiz de biliyoruz yaşananları.

Evrensel'i Takip Et