24 Kasım 2017 08:14

Altıparmak: AİHM iç hukuk yolunun uzatılmasını istiyor

Kerem Altıparmak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun etkin kullanımı ve AİHM’e yeni başvuru süreci ile ilgili İnsan Hakları Semineri'nde konuştu

Paylaş

İnsan Hakları Semineri’nde konuşan Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, OHAL ile birlikte Türkiye’den AİHM’e çok sayıda başvuru yapıldığını ve iş yükünün arttığını belirterek, AİHM’in iş yükünden kurtulmak için iç hukuk yolunun uzatılmasını istediğini söyledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube binası Vedat Aydın Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere, İHD Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Barosu avukatları ve hukuk fakültesi öğrencileri katıldı. Seminerde konuşan Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son dönemde verdiği kararları eleştirdi.

‘AİHM İÇ HUKUK YOLUNU UZUN TUTMAYA ÇALIŞIYOR’

Türkiye’den AİHM’e çok sayıda başvuru yapıldığını belirten Altıparmak, AİHM’in başvuru süreci ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Altıparmak, AİHM’in yargılamanın son aşaması olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin AİHM’in yargılama hakkını kabul ettiğini söyledi. Türkiye’den AİHM’e başvuruların gitmeye başlamasıyla mahkemenin ciddi bir iş yükü altına girdiğini ifade eden Altıparmak, “Bundan sonra AİHM bir reforma gitme ihtiyacı hissetti. Bunu yapmasının iki yolu vardı, ya ihlalleri ortadan kaldıracaktı ya da başvuruların önüne gelmesini engelleyecekti. İlkini denediler fakat ihlalleri ortadan kaldırmayı başaramadı, sonra iç hukuk yolunu olabildiğince uzun tutmaya çalıştı” diye konuştu.

‘AİHM BAŞVURU BÜROLARININ KURULMASI GEREKİR’

Altıparmak, AİHM’in bugünkü durumda Türkiye’den yapılan ihraç davalarını değerlendirmekten kaçındığına işaret ederek, “AİHM bugün 27 bin 500’den fazla başvuruyu iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle reddetti. AİHM bu dosyaların 10 yıl sonra yine önüne geleceğini bildiği halde reddediyor. Bu topu sektirmekten başka bir işe yaramaz” dedi. İnsanların AİHM’e başvuru yolunu iyi bilmediğine dikkat çeken Altıparmak, AİHM başvurusuyla ilgili bilgilendirme yapan büroların kurulması gerektiğini söyledi. AİHM’in tek başına karar almadan önce Türkiye’deki yargı kurumlarıyla pazarlık yaptığını söyleyen Altıparmak, Yargıtay’ın son dönemde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141’inci maddesi için verdiği kararların bunun kanıtı olduğunu aktardı.

‘AYM’NİN YANLIŞ KARARI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRIYOR’

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında verdiği karara da değinen Altıparmak, AYM’nin AİHM’in Bujadzi kararını hatırlatarak, “AYM, Bujadzi kararını hatırlatıyor; fakat dönüp suç unsurlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. Bujadzi kararını uygulasa birçok konuya bakması gerekir. Kaçma şüphesi, kişinin milletvekili olması gibi birçok yönden incelenmesi gereken bir dosya, bunlara bakmamak için Bujadzi kararını uygulamadı. Burada bir yanlış uygulama söz konusu ve bu yanlış uygulama, ifade özgürlüğü hakkını ortadan kaldırıyor” şeklinde konuştu. 
 
AİHM’e barış akademisyenleri için başvuruda bulunduklarını ancak başvurularının gerekçe gösterilmeden reddedildiğini dile getiren Altıparmak, AİHM ve AYM başvurularının etkin kullanımı için teknik boyuta işaret etti. 
 
Konuşmanın ardından seminer basına kapalı olarak devam etti. (Diyarbakır/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

BES: Düşük ücret ve baskı, yargı emekçilerinin kaderi değil

SONRAKİ HABER

Davutoğlu, konferansının iptal edilmesine tepki gösterdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa